Herkese merhaba 🖐Söz verdiğim gibi bölümü bugün atıyorum.
Ayrıca diğer bölüm için kısa demiştiniz, bölümü uzun yazmaya çalıştım umarım olmuştur.
Oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen.
------------------
"Babamı gördüm rüyamda." diye anlattı.
"Öylesine yalvardım, ağladım da anlamadı. Belki de hiç tanımadı."Ne diyebilirdim ki ben ablama. Bana babadan bahsediyordu. Bir özlemden, bir hasretten...
Hasret neydi insanlara?
Özlem neydi?
Hiç duyulmayan şeye hasret olur muydu?
Özlenir miydi hiç alınmayan kokular?
Diğerlerini bilmem ama bende hasrette vardı, özlemde.
Hemde hiç tatamadıklarıma.
Gün olurdu mutluluğa hasret kalırdım.
Gün olurdu bir kahkahaya özlem duyardım.
Yıl olurdum bunların uğruna, üzerime yıllar çökerdi.
Bir takvim yaprağı gibi kopardım bedenimden, savrulur uçardım.
Yarınım var artık ama umutsuzluklara değil, umutlara.
---------------------
Her şey o kadar değişik ve garipti ki şuan ki durumun idrakinda hiç birimiz değildik. Efsun Hanım dediği gibi yapmış bizi alışverişe getirmişti.
İlk başta kasıntı ikizler itiraz etsede, korkunç tehditlerden sonra kabul etmek zorunda kalmışlardı. Benim açımdan ise bir sorun yoktu, onlarla muhatab olacak değildim.
"Ne kadar saçma sapan şeyler yapıyoruz anne, farkında mısın!"
Aren yine kendini beğenmişlikle etrafa bakışlar gönderip annesine söyleniyordu.
"Saçma olan ne Aren?"
Beylerin karizmaları çiziliyor.
"Sence anne? Resmen ilkokul çocuğu gibi bizi kırtasiye alışverişin getirdin. Oldu olacak birde beslenme çantası falan al bize."
Efsun Hanım ona göz devirip, tamda yerinde olan bir söz söyledi.
"Sanki zamanında boynunuza takmadığınız şeyler."
"Anne!"
"Aaaa kesin ama sesinizi artık. Geldiğimizden beri dır dır yeter artık, bakın Nur hiç şikayet ediyor mu."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Susar Kadın
ЧиклитArkamda ki konağa son bir kez dönüp baktım, dile kolay 17 senem geçmişti şu taş duvarlar arasında. Şimdiyse 17 yılı ardımda bırakıp gidiyordum. Gerçek ailemin yanına.