Herkese merhaba🖐Biraz beklettim Kusura bakmayın.
Ama bu bölüm uzun oldu gibi.
Oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen.
--------------------
Hayat denilen şey kısa bir zaman diliminden ibarettir. Evet hayat kısadır. Çünkü gelen her ölüm size bunu dedirtir.
Hayat ne kadar da kısa...
Sevgiler sığdırmak gerekir bir ömre.
Ama öyle böyle değil, yıllar sonra bile dudakta ki buruk bir tebessümle anılacak bir sevda olmalı bu.
Kardeşlikler gerekir birde. Ama bir kırgınlıkta bitenlerden değil karındaş olanlardan.
Vakit geçer, insanlar kalır, anılar kalır ama kalpler aynı hızda atmayı sürdürmez.
Kimi zaman hızını azaltır, kimi zaman arttırır ya da bir bakarsınız çoktan atmayı bırakmış.
İşte tamda bu yüzdendir ki şimdinizde bulunan insanlara kocaman kucaklar verin çünkü hayat çok kısa...
----------------------
"Mustafa istiyorsan çıkar artık şu bandanayı."
"Sanane Nur, sende taktın bandanama. Sabahtan beri çıkar da çıkar!"
Karşımda sitemle söylenen Mustafa'yı takmayıp tekrar bandasını çıkarmak için atıldım.
"Nur bıraaak!"
"Mustafa sadece bir bakıcam, asıl sen ne inat ettin."
"Neye bakıcan? Bandana işte!"
"Sorun bandana olmasında değil, senin bunu kaşlarına takman!"
O bana cevap vermeyip yine arkaya doğru kaçtığı sırada içeriye elleri cebinde Berat girdi.
"Uğraşma onunla siksen açmaz bandanayı."
Gelip önümde ki sıraya oturan Berat'la Mustafa'yı bırakıp ona döndüm.
"Onu anladık ama neden?"
Gözleri Mustafa'ya kayınca gülmemek adına dudaklarını bastırdı, Mustafa ise ona kaş göz yapıyordu.
"Bu gerizekalı dün internette gördüğü için kaşlarının rengini açmayı denedi ama yanlış rengi aldığı için kaşları mavi oldu. Eğer tekrar boyarsa da kaşları yanar, bir süre böyle kalması gerekiyor."
Hadi canım! Mavi mi? Özür dilerim Mustafa ama ben buna üç ay gülerim.
"Niye anlatıyorsun Berat! Bir sırrı da saklamayı becer!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Susar Kadın
ChickLitArkamda ki konağa son bir kez dönüp baktım, dile kolay 17 senem geçmişti şu taş duvarlar arasında. Şimdiyse 17 yılı ardımda bırakıp gidiyordum. Gerçek ailemin yanına.