Medya; La Llorona (Coco vers.) - Alanna Ubach, Antonio Sol
o kadar zamandır latin taekook yazmıyorum ki dinamiklerini ve ficin verdiği havayı yeniden güzel yazamamaktan korktum😭 HALA KORKUYORUM SANKİ BİRAZ OLMADI GİBİ BİKEMİYORUM AMA UMARIM SİZ BEĞENİRSİNİZ😔 ç
neyse bu bölüm taelous var😎 (bolca??)
umarım beğenirsiniz💃🏻
iyi okumalar!!Te Aviso, Te Anuncio
bölüm dokuz,Aynanın karşısında ona öğrettiğim hareketleri yapmaya çalışan Taehyung'u izlerken sırıtmama engel olamıyordum. Şaşırtıcı bir şekilde dansı kapmıştı ve vücudu da buna çok güzel ayak uyduruyordu.
Taehyung'un akrabası düğününü geleneksel ögelere yer vererek yapmak istiyordu. Bu yüzden de klasik Kolombiya danslarını, genç akrabalarına yaptırmayı düşünmüştü.
"Çok seksi kıvırıyorsun Futbolista!" diyerek onunla eğlendiğimde Taehyung aynadan bana bakıp göz devirdi. Açıkçası Taehyung bugün bana bir tık daha mesafeli gibiydi. Hayır, beni duvara yasladığı ve benim onunla şakalaştığım günden beri böyleydi.
Dans hareketlerini öğretirken omzumun ona değmesi bile onu rahatsız ediyor gibi hızlıca benden uzaklaşıyor, cümlelerini kısa tercih ediyordu. Eskisinden bile daha zorlu bir Taehyung olmuş gibiydi.
Dudağımı büzdüm ve oturduğum yerden hafifçe sallandım. Arkada çalan Kolombiya şarkılarından birine mırıldanarak ayak uydurmak istesem de Taehyung tüm moralimi almış götürmüştü sanki.
Ben bunları düşünürken dans odasına giren Jeremiah'yı gördüm ve büyük bir gülümsemeyle yerimden kalkıp ellerimi salladım. Dakikalardır gelmesini bekliyordum. Taehyung ile bu "tuhaf" ortam bozulsun ve biri bana yardım etsin istiyordum ki sonunda Tanrı bana acıyıp Jeremiah'yı göndermiş olmalıydı.
Jeremiah gülümseyerek yanıma geldi ve bir yandan da Taehyung'a baktı. Dudaklarımı oynatarak "Bu Taehyung." dedim. Zaten sesli söylesem de ortamdaki müzikten pek anlaşılmazdı.
Jeremiah kafasını salladı, bu sırada artık tam yanımdaydı.
"Niye bu kadar geç geldin?" dedim dudaklarımı büzerek. Sırıttı ve saçımı karıştırıp "Uyuya kalmışım." dedi. "Çok mu sıkıldın? Taehyung'la eğlendiğini sanıyordum."
"Eğleniyorum zaten!" diyerek hızlıca ona karşı geldim. "Sadece bugün tersinden kalkmış gibi." Kendimi tutamayıp göz devirdim. Jeremiah bana güldü. Kolunu omzuma atıp beni yerimden biraz sallandırdı ve "O halde neyse ki geç de olsa gelmişim." dedi.
Jeremiah benden neredeyse 5 santim daha uzundu. Bu yüzden kafamı kaldırarak ona baktım. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Tam dudağımı aralayıp konuşacağım sırada tuhaf bir şey oldu.
Tüm gün boyunca benden kaçınan Taehyung'un ellerini belimde hissettim ve birden olduğum yerden geriye çekilerek Jeremiah'ın kolunun altından çıkarıldım.
Şokla kafamı Taehyung'a çevirdim. Bana bakmak yerine Jeremiah'ya kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.
Jeremiah da benim gibi şaşırmış olacak ki bir süre tuhaf bir sessizlik oluştu. Ben ise bu sessizlik boyunca nefesimi tutuyordum çünkü Tanrı'm, Taehyung'un eli hala belimdeydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Te Aviso, Te Anuncio
Fanfic💌 "Güneş battığında ve sokaklar karardığında, dansımız bizim yerimize konuşacak mi amor." latin taekook