Te Aviso, Te Anuncio

episodio seis

Medya; Seduccion - Thalia

daha önceki bölümlere geç yazsam da yorumlara ispanyolca kelimelerin türkçelerini yazıyorum ✍🏻 eğer merak ederseniz yorumlarda yazıyor yani🫶🏻🫶🏻 

Te Aviso, Te Anuncio
bölüm altı,

Kuaförde, elimdeki bigudileri karşımdaki Bayan Orsa'ya takarken aklım tamamıyla başka bir yerdeydi. Dün yaşanan o olaydan ve yeniden annemin kucağında bir bebek gibi ağlamamdan sonra büyük bir karar almıştım: Artık Taehyung için ağlamak yoktu.

Bu konuda fazlasıyla sahiydim çünkü bu futbolcu çocukla tanışmadan önce neredeyse ağlamıyordum bile. Bir çocuk için ağlamayacak ve kendimi yıpratmayacaktım.

"Duydunuz mu?" diye bir ses yükseldi saçlarıyla uğraştığım Bayan Orsa'dan. Bu yeni dedikodunun çanlarıydı. Alışkanlıkla kulak kabarttım.

"Bayan Yulian'ın şu yetenekli yeğeni için bugün birkaç adam gelecekmiş." Dükkandaki tüm kadınlar aynı anda sesler çıkarmaya başladıklarında ben de şaşkınlıkla gözlerimi büyülttüm. Taehyung'un birkaç gündür bahsettiği şu "önemli olay" bu muydu?

"Ne yapacaklarmış gelip?" dedi kadınlardan biri, ardından Bayan Orsa sanki çok önemli bir sır veriyormuş gibi etrafı inceledi ve hafif kısık bir sesle -ki gerçekte kısıklıkla alakası bile yoktu- konuşmaya devam etti.

"Top oynarkenki yeteneği ünlü klüplerden birinin kulağına gitmiş. Böyle genç yaştaki yeteneği kaçırmak istemedikleri için dedikleri kadar iyi mi bakmaya geleceklermiş." dediğinde alt dudağımı dişleyip düşünmeye başladım.

Taehyung çok fazla yetenekliydi ve onu beğenmemeleri imkansızdı. Üstelik yakışıklıydı, uzundu ve sadece sağ ile değil sol ayağıyla bile gol atabiliyordu. Onun dünyaca ünlü bir futbolcu olduğunu düşündüğümde bu gözüme bir tık korkunç göründü. Herkes onu tanıyacaktı ve herkes ona aşık olacaktı. Belki de bir süreden sonra Taehung'u sadece ekranın diğer tarafından görebilecektim.

Bayan Orsa derin bir nefes çekip "Kızımla evlenmesini ne çok isterdim." dedi. Anında dudaklarım büzüldü. Elimdeki tüm bigudiler bittiğinde kadının gür saçları komik gözüküyordu.

"Şu çocuğun adı neydi?" diye sordu aralarından biri.

"Taehyung." diyerek cevapladı ağda odasından ne ara çıktığını bilmediğim Koca Marta.

Bayan Orsa "Ne tuhaf bir isim." diye mırıldandığında ona hak vermiştim. İsmi buralarda duyulan bir isim değildi, ya da dizilerde duyulan ve kadınların hayranlık duyarak erkek çocuklarına verdiği bir başrol ismi de değildi.

Bir süre daha Taehyung'un adı hakkında konuştuktan sonra Bayan Orsa yine o hayırsız ağzını açtı ve "Birkaç güne buralardan da gider o çocuk." dedi. Dediği şeyle içime büyük bir kurt oturmuştu.

"Dedikleri kadar yetenekliyse arkasına bile bakmaz."

Kaşlarım çatıldı. Bayan Orsa hiç istemesem de haklıydı. Bu yüzden ani bir hamleyle elimdeki tüm eşyaları bırakmış ve Koca Marta'ya dönüp "Gitmem gerek!" demiştim. Cevap vermesine izin vermeden terliklerimle dükkandan çıktım ve Taehyung'un olabileceği tek yer olan sahaya doğru koşmaya başladım.