Ayşe ve Fadik tanışmış şimdiden baya iyi anlaşmışlardı. Aynıydı ikisininde genç yaşta kocaları hapise girmiş tek fark vardı. Selim hala hayattaydı
Fadik : Tekrar çok geçmiş olsun
Ayşe : Sağ olun
Fadik : Kusura bakmayın tekrar oğlum biraz aceleci davranmış
Ayşe : Yok canım ne kusuru
Bunu o kadar kinayeli söylemişti ki Azer rahatsızca yerinde kırdanmıştı
Duygu : Teyze benim abimi eve götürmem gerek
Ayşe : Tamam birtanem ama nasıl gidiceksiniz
Duygu : Gerek yok
Karaca : Duygu harbiden Yılmaz bıraksın sizi hem daha rahat gidersiniz
Daha fazla kârşı koyamıycağı için mecbur kabul etmişti. Azer ise kardeşinin yüzündeki şapşal sırıtmayı gördüğünde az çok ne olduğunu anlamıştı bile
Ayşe: Annem sizde gitseydiniz ya
Karaca : İyiyiz biz böyle anne merak etme
Azer : İyicek bir şeyler almamı istermisiniz
Ayşe : Yok sağ ol
Ortamda rahatsız edici bir sessizlik olmultu Azer bundan gerçekten çok rahatsız olmuştu ama zaten zor bir gün geçirmişlerdi
- Ev -
O yolculuk Duygu'ya hiç geçmemişti neredeyse ama sonunda eve gelmişlerdi abisini odasına yerleştirdikten sonra hızla aşağı iner
Duygu : Neden hala bekliyorsun sen
Yılmaz : Konuşmak için
Duygu : Konuşmamızı gerektiricek bir durum yok
Yılmaz : Neden bana böyle davranıyorsun
Duygu : Nasıl davranıyorum
Yılmaz : Sankü düşmanmışım
Duygu : Düşmanım değilsin ama Azer Kurtuluş'un kardeşisin
Yılmaz : Sırf bu yüzden mi yani
Duygu : Evet bu yüzden
Yılmaz : Başka
Duygu : Ne başka
Yılmaz : Sana yaklaşmamdan bile korkuyorsun
Duygu : Sen kimsinde ben sana özel hayatımı anlatıcam neymisin sen benim. Yerini ve haddini bil bir daha karlıma çıkma
Yılmaz'ın daha fazla konuşmasına fırsat vermeden hızla odasına çıkmış kapının dibine çöküp ağlamay başlar annesinin resmini gördüğünde daha çok ağlamıştı
''Dokunma çocuklarıma dokunma sakın''
- Hastane -
Ayşe Akın ve Fadik beraber kafeteryaya inmşler Karaca'ya lavabodaydı. Azer gardiyanlarla anlaşıp Selim'in yanına girmişti
Selim : Sanırım düşmanımız ortak
Azer : Büyük ihtimalle yada bizi birbirimize düşürmek kim işine geliyorsa
Selim : Bak sana daha öncede dediğim gibi. Bana ne olduğu umurumda bile değil ama aileme bir zarar gelmemeli
Azer : Kerim Yükseloğlu hakkında bana bilgi verirmisin
Selim : Adamı yüz yüze görmedim bile
Azer : Nasıl ya
Selim : Baya yüz yüze bile görüşmediğim adamı öldürmekten hapis yatıyorum resmen
Azer : Ben bunu baya araştırıcam
Selim : Azer ne olur karıma çocuklarıma zarar gelmesine izin verme
Azer : Gözünüz arkada kalmasın
Odadan çıktığında Karaca'nın kapının önünde uyuya kaldığını görmüş ceketini çıkarıp üstüne örtümüştü. Tahmin ettiğinden de daha çabuk alışmıştı bu kıza. Hayatında büyük bir yer kaplamıştı
- Ertesi Sabah -
Şevket erkenden Çukur'a gelmiş bilgiler almıştı yeni evin adresini aldığı gibi oraya gitmişti. Uzaktan izlemeye başlar
Şevket : Bak sen bizim Akın beye ev almış anasına
Uzaktan gördüğü Duygu ve Kağan ile sırtmaya başlamıştı bile
Şevket : Benim çocuklarda burada. Ah be Elvan azıcık akıllı olsaydın şuan başka hayatımız vardı bizim be
Elinde sigarası ile evi izlemeye başlamıştı bile aklından da planlar geçiriyordu
- Hastane -
Karaca uyandığında üstünde Azer'in paltosunu görünce kenara koyar diğerlerininde uyuduğunu görünce kenara koyup bahöeye çıkar. Azer'in bankta oturduğunu görünce yanına gider
Karaca : Neden buradasın sen
Azer : Anlamadım
Karaca : Neden burada bekliyorsun hala. Anlaşmalı evlilik yaptık biz ailelik durum yok ortada
Azer : Kızım sen hakikaten taş kafasın ha
Karaca : Ne diyorsun be sen
Azer : Herkese şüphe ile düşmanca yaklaşarak hayat geçmez diyorum. Böyle yaparak milleti sadece daraltırsın. Ama kendi hayatını kendine zindan edersin
Karaca : Sen bana bu konuda ahkam kesicek son insan bile değilsin tamam mı
Azer : Sen harbiden körsün ha. Görmüyorsun
Karaca : Neyi be
Azer : AŞIK OLDUM LAN SANA AŞIK
Karaca bunu duyduğu anda şok olmuştu resmen Azer ise gülümseyerek bakıyordu karşısındaki güzel karısına
Azer : Ne zaman ne ara girdin kalbime bilmiyorum ne zaman gözümü kapatsam sen gülüşün bakışın. O güzel sesin hangi ara gönlüme girdin bilmiyorum ama iyiki sen be güzel kız
Karaca : Yanlış kişiye aşıksın o zaman Azer Kurtuluş
Azer : Olsun ben beklerim birgün beni sevmeni. Belki yıllar sürücek ama beklerim
Tam gidicekkende
Azer : Ha buda bende kaldı bu arada. Boynunda çok güzel duruyor
Yılmaz Duygu'dan sert bir dille ret yedi
Şevket harekete geçti
Azer aşk itirafı yaptı