- Günler Önce -
Saadet evde tek başına işerini yaparken kapıya baktığında sadece bir kutu vardı için açıp baktığında ise göz yaşlarını tutamamıştı
''Sana bir gün dönücem demiştim Sadişim''
Saadet : Salim
Salim : Buyur abla
Saadet : Kim bıraktı bunu
Salim : Nasıl yani abla
Saadet : Biri kapının önüne kutu bırakmış kim görmedin mi
Salim : Hayır kimseyi görmedik biz
O sırada Salih uzaktan evi izliyor ilk günden beri Saadet'e gitmek istesede geçmiş ona engel oluyordu. Anasını yaşatmamışlardı ortaya çıkarsa onada huzur vermiyceklerini biliyordu zaten.
Medet : Abi
Salih : Ne var
Medet : Selim Salih'i yani seni araştırıyor senden bir iz arıyor
Salih : Napacak mış beni
Medet : Bilmiyorumda belliki seni görmek istiyor
Salih : Ne olucaksa sanki
Medet : Belki sana kol kanat gelir abi
Salih : Ne diyicem ona ha
Medet : Abi sende biliyon ki Koçovalı'larda vicdanı olan o
Doğruydu uzak durumasına rağmen bütün Koçovalı'lar hakkında herşeyi hep bilmişti Selim'in neden hapise girdiğini ilk öğrendiğinde bile ''Selim yapmaz'' demişti hiç tanımadığı halde. Gerçeği bulmaya çalışmıştı ama başaramamıştı. Saadet ile çocukken sürekli oynadığı duvar dibine gelmiş Saadet'te diğer taraftaydı
Saadet : Dön artık Salih sana ihanet etmek istemiyorum. Vartolu Sadrettin diye bir adam var neden bilmiyorum ama bana güven veriyor seni görüyorum onda
Bilmeden aslında tekrar aşık olmuştu Saadet çocukluk aşkına Salih ise Selim'in kendisi hakkında bir bilgi bulamamsını sağlamıştı ama sonunda ne olucaksa olsun kafasına gelmişti
Medet : Ne oldu abi
Salih : Al bu zarfı Aliço'nun kulübesine bırak Medet
Medet : Ortaya mı çıkıyorsun abi
Salih : Evet ne olcaksa olsun
- Şimdiki Zaman -
Senelerce bu günün gelip gelmiyceğini merak etmişti Salih bir gün gelicek mi diye şimdi ise karşısındaydı
Selim : Salih Helvacı ha
Salih : Evet
Selim : Yeni adıyla Vartolu Sadrettin
Salih : Onada evet
Selim : Neden şimdi açık attın kendini
Salih : NE olucaksa olsun artık dedim
Selim : Neden en başından demedin bana kim olduğunu
Salih : Ne diyecektim "Ben senin babanın gayrimeşru oğluyum bana kardeş ol" bunu mu diyecektim
Selim : Bunu demene bile gerek yoktu ki
Salih : Ne
Selim : Ben geldim demen yeterliydi yani
Salih : Zor geldi be Selim hemde çok zor geldi
Selim : Eğer sende istersen ben senin kardeşin olmayı çok istiyorum Salih
Kollarını açtığında Salih ağlayarak sıkıca sarılmıştı buna yıllardır çok ihtiyacı vardı resmen. Ve kendini bu andan sonra daha da güçlü his etmişti resmen
- Ev -
Bayram ziyaretinden sonran Azer ve Karaca eve gelmişler beraber çalışma odasında oturmuş durumları konuşuyorlardı
Azer : Yeminle kafayı yememe az kaldı lan bu Cumali hakıında niye sağlam birşey bulamıyoruz
Karaca : Fazla kurnazda ondan
Azer : Selim abi evlatlık mı ya hiç benzemiyor hiçbirine
Karaca : Ah nerede öz mü öz ailesi babamın
Azer : Şşş bana bak sende babana mı benziyon
Karaca : Heee benziyom ne oldu
Azer : Birşey olduğu yok canım zaten ben senin bu haline beğeniyorum
Karaca : Yaaa
Azer : Öyle hem ben senin her haline hastayım
Karaca : Çok mu aşıksın bana
Azer : Köpek oldum aşkından lan
Karaca : Bak hala lan diyor ya gerizekalı
Azer : Kızma karıcğım canım benim
Karaca : Aşığım sana Azer kurtuluş
Azer : Harbiden mi lan
Karaca: Herife bak ya ben aşığım diyorum bu salak diyor
Azer : Napalım kızım bizimde tarzımız bu
Karaca : Başlıycam şimdi sanada tarzınada ha pişman ettin iki dakika da
Kalkıp gidiceği sırada Azer belinden yakalayıp kendine çekmiş uzun uzun yüzünü incelemişti
Azer : Hayatta çok kavgalarım oldu ama en büyük en güzel kavgam sensin be Karaca
Karaca : Hiç ayrılmayalım olur mu
Azer : Seni benden alıcak adamın ben ebe-
Karaca : Küfür etme hemen ya
Azer : Tamam tamam demedim bir şey
Karısına sımsıkı sarılıp boynundan uzunca koklamıştı bu kokuyu artık gizli saklı duymuycaktı
- Park -
Yılmaz ve Duygu el ele parkta yürüyüş yapıp sohbet ediyorlar daha doğrusu Duygu abisinin koltuk değnekleri ile yürümeye başlamasından dolayı yaşadığı mutluluğu anlatıyordu
Duygu : Değneklerle gördü ya onu teyzemle eniştem tutamadılar kendilerini ikiside ağlamaya başladı
Yılmaz : Kolay mı resmen bu yıllar sonra gelen zafer
Duygu : Ö-
X :YARDIM EDİN
Bu çığşı daha öncede duymuştu ve sonu hiç ama hiç iyi bitmemişti. Kafasını kaldırıp baktığında bir kadının bir adamın elinde çırpındığını küçük bir çocuğu gördüğü anda kilitlenip kalmıştı