10. Bölüm özür dilerim
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum
Keyifli okumalar dilerim
Genç kadın başındaki ağrı ve kasıklarında ki sızı ile birlikte güne gözlerini acı çekerek açtığında kısık bir ses ile inleyerek, etrafına bakındı. Uyandığı çift kişilik yatağın tam karşısında asılı olan yuvarlak desenli, koyu gri, şık duvar saati sabah sekizi çeyrek geçeyi gösteriyordu. Avucuyla bir süre gözlerini ve başını ovduktan sonra tam yataktan doğrulmak üzereyken, odanın kapısının şiddetli bir biçimde çalınmasıyla yorganı çıplak bedenine iyice bastırdı. Dün geceden görüntüler hafızasında hâlâ taptaze bir biçimde duruyordu. Hayatında almadığı kadar çok zevk aldığı ve kendisini ilk defa bir Adamın kollarında güvende hissettiği gecede Mirhan ile yaşadığı herşey kendi istediği doğrultusunda gerçekleşmişti.
Mihriban bu tür özel şeyleri sevdiği insanla yaşamak için hayaller kuran bir kız olmamıştı asla. O hayatı hangi yönde ilerliyorsa ve o anda canı ne yapmak istiyorsa onu yapar, onu söylerdi. Bir Disney prensesi gibi beyaz atlı prensini bekleyecek kadar hayalperest olmamıştı. Gece boyunca aldığı zevk onu öylesine kendisinden geçirmişti ki çok derin olduğunu bildiği uykusundan bile uyandırmış ve adamın ona yaptığı şeye devam etmesi için adeta kıvranmıştı. Pişman mıydı? bilmiyordu! zaten onun hayatında bir erkeğe yer yoktu her zaman mesleğine odaklanan genç kadın ileride istediği yerlere geldiği zaman böyle bir tecrübe yaşadığı için toplumdan dışlanacak değildi ya! üstelik yanlış birşeyde yapmamıştı ne kadar nefret ederse etsin kocası olan adamla yaşadığı bu inanılmaz sex deneyimi ömrü boyunca hafızasından silinmeyecekti.
Odanın kapısının bir defa daha gürültülüyle yumruklanmasının ardından dağınık saçlarını elinden geldiğinde düzelterek, yan tarafına bakan genç kadın Mirhan'ın orada olmadığını farkedince yatağın hemen dibindeki mürdüm renkli saten geceliğine uzanarak tekrar üzerine geçirdi. Gecelik ne kadar açık ve cüretkar olursa olsun çıplak kalmasından iyiydi. Yorganı yatağın üzerine gelişigüzel attıktan sonra, geceliğinin üzerine giyebileceği bir sabahlığı olmadığından, mirhan'ın dün gece kapının yanındaki koltuğun üzerine bıraktığı ceketine uzanarak, üzerine geçirdi ve üstten iki düğmesini ilikledi. zaten yeterince adamın kokusuna bulaşmamamış gibi onun ceketinide üzerine geçirince, Mirhan'dan daha çok onun gibi koktuğunu hissetmişti kapı üçüncü defa gürültüyle çalındıktan sonra,"Çabuk dışarı çık seni s*rtük gelin!" Diye bağıran kaynanası Semiha Hanımın sesiyle duraksadı güzeller güzeli yeni gelin. kim olursa olsun ona böyle bir hakarette bulunmazdı! kendisi bu yaşına kadar sadece namusu ve hayalinde ki mesleğini yapabilme uğrunda çalışarak, yaşamıştı. Mihriban hızla kilitli kapıyı açtıktan sonra bir avucu havada ona sinirle bakan, semiha hanıma baktı. Kaynanasının arkasında Avşar babanne hayal kırıklığıyla onu seyrediyordu. Genç kadın ne olduğunu anlamamıştı ama bu işte bir iş vardı.
Semiha Hanım'ın ona sürekli nefret eder gibi bakmasına şu iki ayda alışmıştı ancak Avşar babannenin yüzüne hiç yakışmayan o hayal kırıklığı ifadesi Genç kadını derinden etkilemişti. "Nerede oğlum! O da görsün karısının ne kadar aşağılık bir kahpe olduğunu" dediğinde Mihriban için bu hakaretler artık bardağı taşıran son damla olmuştu."Ne ahlaksızlığımı gördün semiha hanım! Bu lanet konağa geldiğimden beri bana etmediğiniz hakaret kalmadı şimdi de namusumama mı laf eder oldunuz!" diye bağıran genç kız ile afalladı orta yaşlı kadın."Oğluma dedim alma bu kızı dedim namusuz bu kız dedim dinletemedim!" Dedikten sonra, mihriban'ın şaşkın bakışları eşliğinde gazete küpürünü onun avuçlarına tutuşturarak, devam etti."Rezil ettin bizi bütün Antakya'ya bu kadın kim ha söyle! Sen değil misin? Adama sarılmış öpüyorsun boy boy fotoğrafların basılmış her yere" dediğinde Mihriban şaşkınlıkla kadına ve eline tutuşturduğu gazete küpürüne baktı.
Gazetede fotoğraftaki kadın gerçekten bir adam ile öpüşüyordu ve bu kadın kendisine o kadar çok benziyordu ki dikkatli incelenmediği sürece farkı ayrıt etmek neredeyse imkansızdı ama genç kadın adamla öpüşen kişinin kendisi olmadığını biliyordu çünkü bu kadın teyzesinin kızı Eray'ın ta kendisiydi o olduğunu gazetenin açıklama kısmında yazan Eray akman yazısından anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL VE MAVİ(YALANCI TÖRE) +18
Literatura FemininaYalancı töre serisinin ilk kitabı Giriş notu; Hikayemde 'berdel' adı altında bir kadının zorla sevmediği bir adam ile evlendirilmesi, küfür, şiddet ve cinsel içerikli ögeler bulunmaktadır. Rahatsızlık duyacağınızı bildiğiniz kitaplara kötü yorumlar...