14. Bölüm Bİ' ŞANS

1.7K 46 17
                                    

14. Bölüm Bi' şans düzenlendi✔️

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Seviliyorsunuz◉⁠‿⁠◉

Genç kadın kocası hazırlanmak için giyinme odasına girdikten yaklaşık beş dakika sonra, onun az önce kurduğu cümleyi hatırladı. 'üç saat sonra ilk uçakla İstanbul'a gideceğiz' uçak mı demişti o? Aceleyle dizlerinin üzerindeki tepsiyi yatağın yanındaki komidinin üzerine bıraktı ve ayağa kalktı. Tüm vücudu titriyordu Mihriban kolay incinen, çıt kırıldım kızlardan değildi belki. herşeye ağlamaz ve şımarıkça sızlanmazdı ama onunda her normal insan gibi korkuları vardı. en büyük korkusu ise yükseklikti ve lanet olsun ki uçak yüksekte gidiyordu. karaya binlerce binlerce fit uzakta havada uçuyordu üstelik. Odanın için de titreyen dizlerine rağmen, korku dolu bir şekilde volta atarken, üstüne yolculuk için rahat bir şeyler giymiş kocası odadan çıkıp, ona baktı."Kahvaltını yaptın mı?"

"Evet teşekkür ederim"

"Rica ederim. hadi o zaman hızlıca üzerini giyin, valizlerimizi dün akşama doğru ceren hazırladı ve arabaya yerleştirildi. Çok gecikmeyelim kontoller için havalimanına erkenden gitmemiz lazım."

Mirhriban ona gülümseyerek, odadan çıkan kocasının ardından, endişeli bir şekilde yatağa çöktü. Yükseklik ve dolayısıyla uçan her şey onun fobisiydi. Bunu mirhana söylese adam bu korkusunu komik bulup, onunla dalga geçermiydi acaba? Kocasının gözünde inatçı, dediğim dedik, cesur  kendi bildiğini okuyan bir kadın imajı çizdiğinin farkındaydı. Mirhan onu yeterince güçlü görse belki de okuluna devam edebilmek için onu ikna edebilirdi Mihriban.

Birkaç dakika sonra, mecburen yerinden doğruldu ve giyinme odasına doğru ilerledi. Üzerine Mirhan'ın söylediği gibi rahat birşeyler giymeyi tercih etti. Ünlü bir markanın rahat eşofman takımları ona oldukça yakışmıştı. Uzun saçlarını at kuyruğu topladı ve çantasını alıp,odadan çıktı.Avluya indiğinde havanın güzel olmasını fırsat bilmiş ve şık sedirlere kurulmuş, kahvelerini içen Korhan ailesine selam verdi. Başta Avşar babanne güzel gelininin bu selamını memnuniyetle kabul ederken, kaynanası Semiha hanım hariç herkes ona gülümsemişti.

"Yaşanılan olaylardan dolayı, mirhan oğlum ile balayı yapma fırsatı da bulamadınız güzel gelinim bu İstanbul seyahatini iyi değerlendirin bolca gezin"

" İnşallah babannecim hayatımda hiç İstanbula gitmedim bende çok heyecanlıyım"

Mihriban heyecanlı filan değildi. Hiç bilmediği bir şehire, tanımadığı insanların arasına gidiyordu. Kim bilir mirhan'ın arkadaşının eşleri ne okullarda okumuş, ne işlerde çalışmıştı. Kendisinin ise övünebileceği tek işi büyük bir firmada babası onu zorla çıkarmadan önce, yedi ay boyunca muhasebe bölümünde çalıştığıydı. O yüzdendir ki kocasının dosyalarında eksiği hemen bulmuştu üstelik az sonra uçağa bineceklerdi ve İstanbul'da yaşayacağı hiçbir şey onu bu dört saatlik yolculuk kadar korkutmuyordu."Hah herkes yaşanılan olayları unuttu olan benim kızıma oldu tabi! Adı çıktı, hor gördüldü bu fırsatçı kadın da iki arada bir derede geldi evimize yerleşti. Yetmedi şimdi de hanım ağalar gibi tatile gidiyor. Kesin kardeşinin yerinide biliyordur bu kız. yağlı kapıyı buldu söyler mi hiç yerini? Biliyor çünkü kardeşini bulduğumuz zaman onu babasının evine postalayacağımızı"

Mihriban kaynanası Semiha Hanım'ın gözlerinin içine saf bir nefret ile bakarak, söylediği cümlelerin ağırlığı altında ezildiğini hisetti halbuki alışkındı bu şekilde aşağılanmalara, küfürlere ve hakeretlere. Mirhan kendisinden özür diledikten sonra, adama bir şans vermeye karar vermişti. Alelacele zorla evlendirildikleri yetmiyormuş gibi  birde ilk etapta birbirlerinden delicesine nefret etmişlerdi. Daha sonra o nefret aralarında dur durak bilmeyen bir tutkuya dönüşmüş, onları her birbirlerinin tenin dokunuşlarında yakıp kavurmaya başlamıştı. Genç kadın kocası ile arasında olan şey her neyse bundan oldukça memnundu. Onunla birlikte olduğu gecelerde kadınlığının zirvesine ulaşıyor ve aç bir kurt gibi adamı tüketmek istiyordu. Mirhan'ın'da aynı şekilde hissettiğinden emindi. İkili oturup, birbirlerine bir şans vermek için anlaşmış olmasalar bile. Ruhen ve bedenen birbirlerini kabullenmişlerdi sanki."Anne yeter artık! kaç kere daha bu konuyu açma diyeceğim sana!" Mihriban annesine bağıran kocasının sinirli sesi ile düşüncelerinden sıyrıldı. ayağa kalkmış, adamın yanıda ilerleyerek, onun şaşkın bakışları eşliğinde elini tuttu. birazdan söyleyeceği şeyler için cesarete ihtiyacı vardı ve bu iri yarı adam onu gereğinden fazla heyecanlandırıp, cesaretlendiriyordu.

KÜL VE MAVİ(YALANCI TÖRE) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin