26. Bölüm SENDEN UZAKTA

208 18 3
                                    

26. Bölüm SENDEN UZAKTA

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

Keyifli okumalar dilerim

Seviliyorsunuz

Bölüm Fotoğrafları :)

Bölüm Fotoğrafları :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4 Ay sonra

Sevgili günlük

her gün olduğu gibi bugün de yine senin başının etini yemek için aynı saatte bu eski masaya oturdum ve içimi dökmeye başladım. Gününün büyük bir bölümünde çalışıp, kalan saatlerde Rabbime dua ettiğim için geriye kalan az bir vakitte ancak sana vakit ayırmaya fırsat bulabiliyorum. Biliyorum her gün saymamdan yoruldun ve artık psikolojimin normal olmadığını düşünüyorsun ama bugün onsuz geçen üçüncü ayımız. Hatta tamıtamına dört ay otuz beş gün oldu. Onu özlüyor muyum? Evet hatta gece rüyalarımda o büyük ellerin vücudumun her zerresinde nazikçe gezişini en yakından hissedecek kadar. Onun sert ve güvenli göğüsüne yaslandığım  günlerin hayalini kurarken, öylesine derinlere dalıyorum ki bu büyük şehire geldiğim günün ilk haftası çalışmaya başladığım. Oldukça küçük cafe'de uzunca duvarları seyrediyor ve herşeyin bir rüya  olması için dua ediyorum. Kocamın, aşkımın, Mirhan'ımın o akıllar zarar gülüşünü, derin bakışlarını, sıcak nefesini, beni baştan çıkaran kokusunu öylesine çok özlüyorum ki çoğu zaman durduk yere ağlama nöbetlerine tutuluyorum Ama üç ay önce vurulduğum gece odama gelen adam'ın ağzından duyduğum acı verici sözleri bir türlü unutamıyorum. Telefonda konuştuğu kişiye dağ evini hazırlamasını isteyişini, Deniz denilen o kadının en güzel şartlarda ağırlaması için en sert tavrını yakınarak, emirler verişini. Beni kontrol ettikten sonra, geleceğini ve geceyi orada geçireceğini söylemesini unutamıyorum. Ben onun için herşeyden vazgeçerken, kocamın beni böylesine ucuzca aldatışını düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. Kendime her seferinde ağlamamak için söz versemde dayanamıyorum ama bu geceden sonra içimi sana son bir kez daha döküp, son bir kez daha o adamın adını anmayacağıma dair söz veriyorum. Bu sözü hem kendim için hem de Oğlum için veriyorum...

Mihriban Korhan her sabah yaptığı gibi bu sabahta içinden geçenleri,  günlüğüne yazdıktan sonra, bu sefer farklı bir şey yaparak, taşındığı gün hem de bundan sonra oturacağı mahalleyi tanımak için kendisine uygun bir iş bulabilmek adına gezerken, yol üstünde rastladığı, küçük kitapçıdan aldığı oldukça eski defteri iki odalı evin'in girişinde bulunan vestiyerin çekmecesine koyarak, kapattı. Normalde defteri sürekli görebileceği bir yere koyardı böylelikle üç ay boyunca yaşadığı herşeyi yazdığı defteri okur ve zor zamanlarını düşündükçe ağlama krizlerine girerdi ama bundan sonra ağlamak yoktu o yüzden bu evde taşındığı günden beri hiç açmadığı çekmeceye defteri koymuş ve unutmayı istemişti. Genç kadın çekmecenin kapağını tekrar kapattıktan sonra, arkasını dönerek, kapının girişinde bulunan boy aynasına baktı. geçen aylar ona iyi gelmiş gibi duruyordu. En azından bedenen oldukça zayıf ve ince olan yanakları dolgunlaşmış, her zaman omuzlarına kadar uzattığı ve düzenli olarak, kestiği saçlarının bu sefer beline kadar uzamasına izin vermişti. Beli kalınlaşmış, kalçası da tıpkı yanakları ve göğüsleri gibi oldukça dolgunlaşmıştı. Ruhen berbat durumda olsa bile bedenen oldukça sağlıklı ve dengeli görünüyordu. vücudunun bu yeni halini seviyordu ama şüphesiz en sevdiği yeri artık beş aylık olmak üzere olan oğlunun karnında oluşturduğu o küçük çıkıntıydı.

KÜL VE MAVİ(YALANCI TÖRE) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin