KÜL VE MAVİ(YALANCI TÖRE) +18

12. Bölüm ÇEKİM

12. Bölüm çekim düzenlendi✔️

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum ◉⁠‿⁠◉

Seviliyorsunuz♡

Mihriban Mirhan'ın gereksiz tehdidini savurup, odadan çıkışını ifadesiz gözlerle izledi. Aşağıya inmek, ondan nefret ettiğini bildiği bu aile fertlerine görünmek filan istemiyordu ancak durumlar onu gösteriyordu ki buna mecburdu. Üzerini mirhan odaya bir hışımla girmeden, yarım saat önce değiştirildiği için uzun siyah kazağı ve tayıtını çıkarma gereği duymadı. Yatağın yanındaki komidinin üzerinden telefonunu aldıktan sonra, sıkıntılı bir nefes vererek odadan çıktı.Dört katlı konağın en son katında bulunan odasının merdivenlerinden sessizlik içinde inerken, aklından hiçbir düşünce geçmiyordu. Bütün algılarını kapatmış, zihnini kodese tıkıp, sessizlik yemini cezası vermişti. Ona kimsenin değer vermediğini biliyordu ya! O kendisine yeterdi. Günlerdir Sessiz kalarak, düşmanlarının ekmeğine yağ sürdüğünün farkındaydı Ancak Mirhan'ın odasına kadar gelip, ona emrivaki yapmasından sonra girdiği bu saçma sapan depresyonun sadece kendisini üzdüğünü ve yıprattığını anlamıştı genç kadın

Mihriban Farkına vardığı gerçekler sayesinde bir karar almıştı. Bundan sonra kim ona ne söylerse, ne yaparsa aynı şekilde karşılık verecekti. Hayatında planlara yer yoktu artık çünkü o şekilde hareket ettiği zaman başına neler geldiğini görmüştü. kendi hayatını kendi istekleri doğrultusunda yaşadığı için En yakın arkadaşı tarafından anında 'sığıntı' kelimesi yaftalanmıştı anlına. Mihriban Merdivenlerin tamamını indikten sonra, yemek masasında oturmuş, akşam yemeklerini yiyen yeni Aile fertlerini inceledi. Baş köşede her zaman ki gibi Avşar babanne oturmuştu. Onun sağında Mirhan, Mirhan'ın karşısında Babası Ahmet bey oturuyordu. Onun yanında Mirhan'ın annesi Semiha hanım ile görümceleri Rana ve emine yan yana oturuyorudu. Mirhan'ın yanındaki sandalye artık ona aitti çünkü Avşar babanne o boş yeri torunun yeni gelini için ayırdığını söylemişti o kişi de tam olarak, kendisi oluyordu."Mihriban Gelinim hoşgeldin soframıza buyur kocanın yanına geç!"Genç kadın ona bu konağa geldiği günden beri iyi davranan ve seven Avşar babannesinin nazik davetine gülümseyerek, Mirhan'ın hemen yanındaki sandalyeye oturdu.

"Günlerdir odandan çıkmıyorsun yenge. seni çok merak ettik iyi misin?"

"İyiyim canım merak etme! Havalar işte yine geçen sefer ki gibi Grip oldum."

Mihriban görümcesi Emine'nin sorusuna tatlı bir şekilde cevap verdikten sonra, kaynanası Semiha Hanım'ın öldürücü bakışları eşlinde masada ki kadife peçeteyi bacaklarına serdi. Günlerdir Emine ve evin görevlisi Ceren'in dışında kimse ona yemek getirmemişti. Getirselerdi de yemezdi gerçi çünkü o sıralar zihniyle çok büyük bir savaşın içerisindeydi. Açlıktan ölmemek için getirelen, yiyeceklerden birkaç lokma yedikten sonra, hemen uyuyordu. O yüzden sıcak ve taze yemeklerden yemeyi çok özlemişti. Onun da sofraya oturması ile birlikte Avşar babanne görevlilere yemek servisine baaşlamaları için işaret verdi. Tabağında ki büyük bir parça dana rosto, biraz patates püresi ve haşlanmış bezelye ile havuç salatasına iştahla baktı Mihriban. Her zaman yemek yemeye düşkün birisi olmuştu. Gerçi ailesinin evinde bunu gizli olarak yapması gerekiyordu çünkü özellikle babası oğlunun tabağını doldurup taşırırken, üç kızının birlikte bitirdiği bir somun ekmeğin bile hesabını sorardı.

Korhan ailesi yemeklerini sessiz bir şekilde yerken, onların her tepksini her hareketini gizli gizli izleyen kişiden mihriban'dan habersizdi.
Bu masada düşmanı saydığı iki kişi vardı diğer iki kişiden ise emin değildi. Avşar babanne ve görümcesi Emine'nin onu gerçekten sevdiğinin farkındaydı genç kadın. kayınbabası Ahmet bey ile diğer görümcesi Rana'dan ise emin değildi. baba kız o bu konağa geldiği günden beri pek sessizdi. Ahmet bey annesi ne derse onu yapıyor o şekilde hareket ediyordu. Avşar babanne de kendisini ciddi anlamada sevdiğine göre Mihriban Ahmet Bey'in ona bir düşmanlık beslediğini düşünmüyordu.