• 17 •

1.6K 54 110
                                    

• iki gün önce •

"Baba! Hayır gidemezsin, sana ihtiyacımız var ölemezsin!" Babam yoğun bakımda son nefesini verirken tek başıma ayakta durmaya çalışıyordum. Etrafımda kimse yoktu, kardeşim yoktu, ablam yoktu, annem yoktu. "Baba lütfen! Bırakma bizi!"

Bizi derken etrafıma bakıyordum, koca hastanede bir tek ben vardım. Odada doktor bile yoktu, camın diğer tarafında babam ölüyordu ve yanında kimse yoktu. Camın bu tarafında bir tek ben vardım, sadece benim çığlıklarım duyuluyordu.

"Doktor yok mu? Babam nefes alamıyor!" Etrafıma bakmaya devam ederek babamın yanına gitmek için kapı aradım. Kapı yoktu, dümdüz bir duvar vardı ortasında bir cam, sadece camdan izleyebiliyordum onu. "Babam ölüyor!"

"Ceylin?"

Ilgaz'ın sesi uzaklardan bana sesleniyordu, etrafıma bakmaya devam ettim. Ilgaz yoktu, sadece sesi vardı, bana sesleniyordu.

"Ceylin kendine gel!"

Kafayı yemek üzereydim, etrafım bem beyaz olmuştu. Bem beyaz boş bir odadaydım, artık babam'ı izlediğim cam yoktu, gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum, bem beyaz bir odanın içindeydim tek başıma.

"Ceylin'im uyan.. Ceylin.." Ilgaz'ın bana seslenmesiyle kendime gelmiştim, uyanmıştım, gözlerimi açtığımda Ilgaz'ın odasında olduğumu farketmem uzun sürmemişti. "İyi misin?"

"Babam öldü Ilgaz." Ilgaz şaşkın bakışlarla beni izlerken ben gözlerinin içine baktım. Elimi yüzüme getirdiğimde elim ıslanmıştı, terlemiştim. Ilgaz'ın eli yanağımdaydı, diğer eliyle de alnıma yapışmış saçlarımı geriye itiyordu. "Babam öldü."

"Hayır öyle bir şey yok sevgilim, kabus gördün, ama geçti tamam mı?"

Ilgaz yüzümü göğsüne yaslarken bir yandanda saçını okşamaya başlamıştı. Ama içimde kötü bir his vardı, babama bir şey olmuştu, kabus gerçek gibiydi, kalbim deli gibi atıyordu. "Kabus değildi, bir şey oldu ona Ilgaz. Gerçekten, bir şey oldu hissediyorum."

"Su iç biraz, gel," Ilgaz bir bardağa su doldururken ben derin nefesler alıp veriyordum. Bardağı ağzıma götürdüğünde su içtim. "Sabah ilk iş ararız babanı, duyarsın sesini, iyi olup olmadığını sorarsın, tamam mı?"

"Ben annemi göreceğim, eve gideceğim," Ilgaz'ın kollarından ayrılarak yataktan çıktım. Odadan çıkarken Ilgaz peşimden geldi. "Babam iyi değil Ilgaz biliyorum."

"Ceylin saat daha dört," Kapıya daha varmadan anında vazgeçmiştim gitmekten. Ilgaz elimi tutunca beni yavaş yavaş geri çekti kendine doğru. "Hadi gel şimdi güzelcene yatağımıza geri dönelim, sabah ilk iş size gideriz beraber tamam mı?"

"Ilgaz-"

"Seni tek göndermem sevgilim itiraz istemiyorum."

İç çektikten sonra Ilgaz sıcak bir gülümsemeyle beni kendine çekip, boynuma arkadan sarıldı ve yanağıma, saçıma, boynuma ufak ufak öpücükler bırakarak odaya kadar öyle yürüdük. "Uykum kaçtı benim."

"Uyumayız o zaman," Ilgaz yatağa oturunca ben de benim tarafıma geçtim. Artık orayı benimsemiştim, yatağın sol tarafı artık benimdi. "Konuşuruz bizde."

Târumar | IlceyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin