• 37 •

332 26 13
                                    

• düğünden dört gün sonra •

Sabah uyandığımda yine yanımda Ilgaz yoktu. Bu sıralar işleri çok daha yoğundu, yüzünü gören cennetlikti. Oniki haftalık hamileydim artık, bulantılarım hafiflemişti ama ara ara yine zirvesini yaşayabiliyordum. Evlendiğimizden beri ben ofise uğramıyordum, Hale bana iş bırakmıyordu zaten sağolsun.

Barlas bugün bize gelecekti, her cuma bize geliyordu haftasonunu bizimle geçiriyordu. Ilgaz öyle bir anlaşma yapmıştı Ahuyla. Barlas hâlâ gerçek babasıyla vakit geçirmeye sıcak bakmıyordu, amca dediği adamın babası olma fikri bir türlü yatmıyordu kafasına. Alışamamıştı, ben de olsam bende garipserdim.

Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Bazen banyonun yolunu şaşırıyordum, yeni eve alışmaya çalışıyordum her şey farklıydı düzmeyi beraber yapmamıza rağmen.

Kendimi temizledikten sonra aşağıya indim, Ilgaz kaç gündür erken çıkarken bana taze ekmek alıpta çıkıyordu ben bir daha çıkmayım diye. Her zaman yaptığı gibi yine masaya ufak bir not bırakmıştı. "Günaydın güzel karım. Uyandığında yanında beni göremediğin için çok özür dilerim ama az kaldı, yakında hayalini kurduğumuz o balayına çıkacağız. Seni seviyorum."

Buruk bir gülümsemeyle telefonuma sarıldım. Ilgaz'ı arayacaktım, sesini duymaya ihtiyacım vardı. Hemen açmıştı telefonu, aramamı bekliyormuş gibi. "Sevgilim günaydın."

"Ilgaz yanına geliyim mi?"

Sesim ağlamaklı çıkmıştı, bir anda içimden ağlamak gelmişti neden? Hamilelik hormonlarım mıydı beni böyle yapan?

Ilgaz da farketmiş olmalıydı ki sesi ciddileşmişti. "Gel sevgilim, tabi ki gel yanıma."

Gözlerim dolmuştu, gözyaşı dökebilirdim her an. Bir anda çok özlemiştim onu, sanki evlendiğimizden beri bir saniye görmemiş gibi. "Geliyorum o zaman."

Burnumu çekince Ilgaz devam etti. "Dikkatli gel tamam mi?"

"Tamam."

••••

Adliyeye geldiğimde arabayı parkedip çantamı aldım ve içeri girdim. Ilgaz'la telefon konuşmamızı sonlandırdıktan sonra çocuk gibi ağlamıştım. Evlilik böyle bir şey değildi değil mi? Birbirini hiç görmemek diye bir şey var mıydı evlilikte? Buna alışmalı mıydım?

Ilgaz'ın odasının önüne geldiğimde bana seslenen birileri olsa da hiç birini duymayıp içeriye daldım. Ilgaz dışında kimse yoktu. Onu görünce yine ağlama krizi tutmuştu beni.

Ilgaz ağladığımı görünce endişeyle yerinden kalkıp yanıma koştu. "Ceylin ne oldu bir şey mi oldu sana? Bebeğimize?" diye sorarken elleriyle de kafamı öteye beriye çevirdi yüzüme bakmak için.

"Yok bir şey olmadı," diye hıçkırıklarımın arasında konuşmaya çalışırken Ilgaz rahatlamış bir şekilde beni kollarının arasına aldı. Kokusunu içime çekerken o da aynı şekilde saçlarımı öptü. "Sadece seni dört gündür doğru düzgün görmedim Ilgaz."

"Biliyorum, biliyorum sevgilim ama çok önemli bir davayla uğraşıyoruz ve sonu gelmek bilmiyor.. çok özür dilerim. Senin bu kadar etkileneceğini bilseydim.."

Ilgaz tekrar beni kollarının arasına alıp sımsıkı sarınca rahatlamaya başlamıştım. Kokusu bile yetmişti, hiç ayrılmak istemiyordum yanından. "Sen ne yapabilirsin ki Ilgaz? Bu senin işin sonuçta ama ne biliyim daha dört gün oldu evleneli.. böyle hayal etmemiştim."

Ilgaz beni elimden tutarak yavaşça karşısındaki koltuğa oturttuktan sonra kabanımı aldı. Karşıma oturduktan sonra elleriyle yüzümü sevdi. "Böyle hayal etmediğini biliyorum. Bende böyle hayal etmemiştim, ama şansımıza başka savcı yoktu bu davayı üstlenecek."

"Çok işin var mı daha?"

Ilgaz gülümseyip dudaklarıma bir öpücük kondurduktan sonra saçımı okşadı. "Bir saat içinde bitiririm, sonra da beraber çıkar hava alırız belki bir şeyler yeriz olur mu?"

"Olur," dediğimde gözyaşlarımı başparmaklarıyla sildi. "Sonra da beraber Barlas'ı alırız onunla da gezeriz. Olur mu?"

"Olur sevgilim."

••••

Ellerimiz kenetlenmiş bir şekilde sahil kenarında yürüyorduk. İkimizde sessizdik, rüzgarın saçlarımı savurması beni sakinleştirmişti. Tabi Ilgaz'ın yanımda olması en büyük nedeniydi sakinliğimin.

"Miniğimizin cinsiyetini öğrenmemize altı hafta kaldı," diye sessizliği bozmuştum. Ilgaz kız olacağından çok emin olsa da ben her ihtimali düşünüyordum. "Gerçi on dört haftalık olunca da bazen görebiliyorlarmış ama garantisi yokmuş."

"Kız olacağını hissediyorum," dediğinde gülümsedim. Çok emindi, beni de artık kız olacağına inandırmıştı. "Barlas da bu arada kız kardeşi olsun istiyormuş. Ona daha iyi abilik yapabilirmiş öyle diyor."

"Allah Allah. Bana da erkek kardeş istediğini söyledi? Onunla büyüdüğünde maçlara gidecekmiş."

Ilgaz kahkaha attı, kahkahasını duymayı bile özlemişim. "Bu çocuk sana ayrı bana ayrı oynuyor. Kız kardeşini okula o bırakacakmış, ona bisiklet sürmeyi öğretecekmiş."

"Erkek kardeşine de top oynamayı öğretecekmiş. Kitap okuyacakmış-"

"Masal anlatacakmış kız kardeşine. Şimdiden ezberlemeye başlamış biliyor musun? Kırmızı başlıklı kızla başlayacakmış."

"Ya Barlas," derken gözlerim dolmuştu. Ilgaz çok güzel yetiştirmişti oğlunu, bebeğimizin ilerde çok akıllı ve zeki olacağından o kadar emindim ki. Böyle bir babası olduğu için çok şanslıydı. "Minik sevgilim ya, eve gidince bir güzel ısıracağım onu."

"Bebeğimizin cinsiyeti ne olursa olsun.. Barlas'ın çok iyi bir abi olacağından şüphem yok."

"Benimde yok," dediğimde beni kendine yakınlaştırıp saçımdan öptü. Öylece bir süre daha yürüdükten sonra bir yerde oturup bir şeyler içmeye karar vermiştik. Ilgaz çay istemişti, benimde canım tatlı çekmişti. "Ilgaz menüyü bana uzatabilir misin."

"Aç mısın?"

Dudaklarımı ıslatıp menüye göz gezdirdim. "Canım tatlı bir şeyler çekti, sütlü çikolatalı bir şeyler.."

Ilgaz sesli gülerek garsonu çağırdığında gelene kadar ben menüye göz gezdirdim. Gözüme iyi gelen hiç bir şey yoktu, sadece sütlaç çekmişti beni. "Eşim hamile canı tatlı bir şeyler çekti, sen bir kaç çeşit-"

"Hayır sakın! Ilgaz saçmalama," gülerek garsona baktım. "Sütlaç alabilir miyim ben bir tane?"

"Tabi hemen getiriyorum."

Garson gidince Ilgaz'a döndüm. "Deli misin sen? Bir kaç çeşit tatlı ne?"

Kahkaha atınca Ilgaz da benimle birlikte gülmeye başladı. "Ne yapayım canın tatlı çekti, hem benim minik prensesim istediğini yiyemesin mi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Târumar | IlceyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin