Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz.
Keyifli Okumalar...
Angelina kendini rahat koltuğuna attı oflayarak. Telefonuna bakarak saati kontrol etti. Henüz birkaç saat geçmişti. Canı hâlâ sıkkındı. Neden annesinin öyle davrandığını anlamlandırmaya çalışıyordu.
Birkaç saat önce, henüz Barcelona'da iken bavulunu toplamış jete binerek özlediği evine dönmek için hazırdı. Ancak bu planı annesinin sözleriyle suya düşmüştü.
"Bizimle New York'a gelmiyorsun Angelina, Ingiltere'ye dönüp üniversitene devam edeceksin."
Itiraz etmek istese de önemsizdi. Annesi kararını vermişti. Ama aklına takılan şey bu değildi, neden son anda planı değiştirmişlerdi, anlayamıyordu.
Üniversiteye ara gibi bir şey vererek Barcelona'ya gelen ailesinin yanına gitmişti ve ardından onlarla birlikte New York'a gidecekti. Doğup büyüdüğü şehri, oradaki birkaç arkadaşını özlemişti. Ama şuan Oxford'a geri dönmüştü. Istedigi zaman çıkıp gidebilirdi aslında, babasının bağışladığı milyonlardan dolayı üniversiteye gidip gitmediği çok da önemli değildi, ama annesi söz konusuydu.
Eline aldığı Ipad den haberlere göz gezdirmeye başladı. Odaklandığı söylenemezdi. Lakin gördüğü La Liga ile ilgili haberle aklına o gece geldi. O gece ve o ahmak...
Neymar...
Adını elbette ki daha önce duymuştu, babası gibi o da futbolu severdi. Ama kim olduğunu çok da bilmiyordu.
Arama motoruna adını yazarak kim olduğuna göz attı. İlginç birisine benziyordu. O yalaka insanların içinde böyle dürüst bir insan ilgisini çekmişti. O da Angelina gibi ne düşündüğünü saklayıp insanların yüzüne gülmek yerine direkt söylüyordu. Belki onu daha yakından tanırdı, sonuçta İspanya'ya sık sık gidiyordu. Gerçi onu yakından tanımak istediğine emin değildi, resmen aptal bir kolye karşısında yatağına girmesini teklif etmişti. Bir fahişe yerine koymuştu onu, bu çok onur kırıcı olabilirdi, tabi eğer Angelina o ahmağı ve düşüncelerini umursuyor olsaydı...
...
Günler geçmişti. Neymar ilk günlerde Angelina'yı aramıştı ama şehirden ayrıldığını öğrenmişti. Üzerine çok da düşmemişti çünkü buna vakti yoktu, lakin bir gün tekrar karşılaşacaklarına emindi.
Angelina üniversiteye ve İngiltere'deki hayatına devam ediyordu.
Yine aynı sıradan günlerden biriydi. Çantasını da alarak evden çıktı, garajındaki arabalarından birine binerek okula sürdü. Okula girdiğinde üzerinde hissettiği birkaç tuhaf bakış ve fısırtı dikkatini çekse de aldırış etmedi, derse girdi. Ders boyunca profesörün tuhaf bakışlarıyla karşı karşıya kalmıştı. Bu yüzden ders bittiğinde herkesin çıkmasını bekledi ve profesörün yanına gitti.
"Merhaba Profesör Evans, acaba bir sorun mu var?"
"Ee, üzgünüm Bayan Delgado, lakin yetkili biriyle görüşseniz iyi olur."
Bu cevap karşısında biraz şaşkınlıkla yürüdü Angelina. Öğrenci işleri ile ilgili sorunlarda görüştüğü Bayan Spector'un yanına gitti. Üzerinde yine bazı bakışlar hissediyordu, bir sorun vardı ama neydi?
Kapıyı çaldı. "Merhaba Bayan Spector, gelebilir miyim?"
"Ah, tabi. Ben de sizi çağıracaktım."
İçeri geçerek oturdu ve dinlemeye başladı.
"Şöyle ki Bayan Delgado, bu sabah annenizle yapılan görüşme üzerine sizi bilgilendirmekle görevliyim. Anneniz öğreniminizi süresiz olarak dondurma kararı aldıklarını belirtti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretinha (& Neymar Jr) (+18)
Fanfiction"Neither black nor white, you are my pretinha" Bazen siyah olan kadın, beyaz olan adamdı; bazen de tam tersi. Onlar birbirine zıt iki farklı kişilikti; iki farklı zihniyet, iki farklı kalp ve iki farklı ruh... Ama her nasıl olduysa, birbirlerine bağ...