Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz.
Keyifli Okumalar...
Aradan 2 haftaya yakın zaman geçmişti. Neymar'ın o gün sosyal medyadan Angelina'yı takip etmesi dışında ikilinin arasında herhangi bir iletişim olmamıştı. Angelina sonunda kararını vermişti. İşinin başına dönecekti. Şirketi annesine bırakamazdı, temize çıkmak için elinden geleni yapacaktı. Annesi zaten sürekli New York'a gidip geliyor, babasını kurtarmaya çalışıyordu. O dosyalar yok olmuştu. Anne ve babasının elindeki tüm hakları alıp her şeye sahip olmak için kullanabileceği kanıtlar elinde yoktu. Şirket ile hayatını kazanan yüzlerce insan vardı, tüm çabası haksızlık ve yolsuzluklara son verip şirketi doğru yoldan kalkındırmak içindi. Bir yandan devam etmesi gereken bir üniversitesi vardı. Şuanda uzaktan olarak devam ediyordu, sadece sınavlara girerek halletmeye çalışacaktı.
...
Neymar bugün bireysel antrenmanlara başlayacaktı. Ciğerlerinde kalıcı hasar yoktu neyse ki. Duştan çıkmış, saçını kuruluyordu. Aynada tenine baktı. Hiçbir şey kalmamıştı, bacağındaki iz hariç. Aynanın hemen önünde duran kavanoz gözüne çarptı. Eline alıp kapağı açtı, tabanında çok az miktarda kalmıştı. Ağır bitkisel kokuyu içine çekerken gülümsedi. O kızdan bekleyeceği son şey bile değildi böyle elle yapılmış bir merhem. Üstelik oldukça da etkiliydi. Hatta birkaç kez kullandıktan sonra gerçekten etkili olduğunu fark etmesiyle doktorun verdiği kremleri kullanmayı bırakmıştı. Belki de ona teşekkür etmeliydi, ama onunla konuşma başlatabilecek hiçbir konu yoktu, ne üzerinden iletişime geçebilirdi ki?
Onunla gerçekten görüşmek isterdi ama yaşanan tatsızlıklardan sonra görüşmeyi engelleyen bir gerilim vardı. Bunu yeniden hatırlamasıyla yüzündeki gülümseme silindi ve kavanozu geri yerine bıraktı. Yaklaşık 1 ay sonra nihayet antrenmanlara döneceği için sevinerek hazırlandı.
...
Angelina altına giydiği kalem eteğin fermuarını kapattı. Üzerine dantelli, cesur büstiyerini geçirdi. Dekoltesinin izin verdiğince açıkta kalan göğüslerine baktı. Sexy görünmüyordu ki zaten görünmek de istemiyordu; asil görünüyordu, her zaman olduğu gibi. Uzun saçlarını atkuyruğu toplamıştı, hafif göz makyajını kırmızı rujuyla tamamlamıştı. Blazer ceketini ve Hermés çantalarından birini de eline aldığında hazırdı. İnce topuklu ayakkabılarının ardında bıraktığı sesle evinden çıktı ve şoförün kapısını açtığı Rolls-Royce'a bindi.
Şirket tam da düşündüğü gibi yeniden annesinin hakimiyetine doğru kaymıştı ama döndüğüne göre ipleri yeniden eline alacaktı. Masasına oturduğunda önüne yığılan dosyalarla saatlerin nasıl geçtiğini unutmaya başlamıştı.
...
Saatler süren antrenmandan sonra Neymar artık gerçekten yorgun hissediyordu. Vücudu hamlamıştı, çabuk yoruluyordu. Saat 6 ya yaklaşırken soyunma odasından eşyalarını alıp çıkışa yürüdü. Akşama kadar arkadaşlarıyla uğraşmıştı zaten, Angelina'nın evinde ne aradığına bir türlü inanmıyorlardı. Evine ulaştığında yorgunluk ve açlık iyice bastırmıştı. Annesi ve kız kardeşi nihayet Brezilya'ya dönmüştü. 2 gün önce aşçısını kovmuştu, şuan hala aşçı da yoktu. Mutfağa adımlayarak bakındı. Dışarıdan söylese fast food yiyemezdi, sağlıklı bir şeyler bulması lazımdı. Dolaplara bakınırken gördüğü bir başka kavanozla kaşları çatıldı. Eline alarak kavanozun kapağını açtı, yine bitki kokuyordu. Şuan onunla görüşmek için bir sebep tutuyordu elinde. Kavanozu geri kapatarak elinde havaya atıp tuttu, yüzündeki sırıtışla oturma odasına yürüyerek eline telefonunu aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretinha (& Neymar Jr) (+18)
Fanfiction"Neither black nor white, you are my pretinha" Bazen siyah olan kadın, beyaz olan adamdı; bazen de tam tersi. Onlar birbirine zıt iki farklı kişilikti; iki farklı zihniyet, iki farklı kalp ve iki farklı ruh... Ama her nasıl olduysa, birbirlerine bağ...