01.22

394 15 54
                                    

Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

~Bırak hevesi, nefes bile kursağında kalır bazen insanın...

Angelina'nın bakış açısından;

Esen hafif rüzgar tüylerimi ürperterek gözlerimi açmama sebep olmuştu. Kafamı hafifçe kaldırıp Neymar'a baktım. Gözleri kapalıydı, uzun kirpikleri her an uyanacakmış gibi titriyordu. Başımı göğsünden kaldırıp doğruldum. Hava tamamen aydınlanmamıştı, güneşin ilk ışıkları denizin üzerinde belirmişti. Nerede olduğumuzu, ne olduğumuzu algılamaya çalışıyordum. Zihnimde canlanan dün gece tebessüm etmeme sebep olmuştu, yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Uyuyakalmış olmalıydık ve çok zaman geçmiş olamazdı. Belki bir saat...

Yeniden esen rüzgarla titredim, kollarımı vücuduma doladım. Çıplak olduğumu fark eder etmez kendimi daha çok kapatmaya çalıştım, başımı Neymar'a doğru çevirdiğimde onun da çıplak olduğunu görüp hızla tekrar önüme dönmüştüm. Gözlerim kıyafetlerimizi ararken sırtımda hissettiğim dokunuş irkilmeme sebep olmuştu.

Neymar'ın seslice esnediğini duyunca gülümsemiştim yine. Ben tepki veremeden doğrularak kollarını etrafıma dolamış, dudaklarını omzuma bastırmıştı.

"Bom dia, linda." Sesi her sabah olduğu gibi normalden daha kalındı.

"Bom dia." Sesim düşündüğümden de kısık çıkmıştı. Güneşin doğuşunu izlemeye devam ediyordum.

Neymar biraz daha yaklaşarak bir kolunu belime dolayıp beni kendine çekmişti. Sırtım göğsüyle buluştuğunda kollarım hala sıkıca bağlı, göğüslerimi kapatıyordum. Diğer kolu kollarımın üstündeydi. Kolumu hafifçe okşadıktan sonra çenemden tutup başımı kendine yasladı. Beni kendine tamamen yaslayana kadar ne kadar gergin ve dik oturduğumun farkında değildim.

Saçıma bıraktığı küçük öpücükler gözlerimi kapatıp uyuma isteğimi artıyordu. Dudakları gittikçe aşağı kayıyordu, titrek nefesini kulağımda hissettiğimde onun da gergin olduğunu hissetmiştim. Ne diyeceğini bulmaya çalışır gibi bir süre orada beklemişti.

Sonunda kulağıma fısıldadığında gıdıklanmıştım. "İyi misin?"

"hı hı." Gibi bir sesle onaylamıştım. Konuşmak istemiyordum. Şuan çırıl çıplak sahilde oturduğumuz gerçeğini hazmetmeye çalışıyordum. Ancak rahatlamaya çalıştıkça geriliyor, onu da geriyor gibiydim. Gerçi şuan bunları gerçekten düşünebildiğimden emin değilim. Gittikçe kısılan gözlerim güneşi izlese de gözümün önünde tamamen farklı görüntüler vardı.

Neymar'ın sesli iç çekişi yeniden bulunduğumuz ana döndürmüştü beni. Bir şey diyecek gibi oldu ama konuşmadı. Şuan aklından ne geçiyordu, ne söylemek istiyordu, hiçbir fikrim yoktu. Bilmek istiyordum, nasıl hissettiğini bilmek istiyordum ama henüz nasıl hissettiğimi bile anlayamamıştım. Hiçbir şeye odaklanamıyordum. Başım omzundan göğsüne doğru kayarken gözlerim yeniden kapanıyordu. O kadar yorgun hissediyordum ki göz kapaklarımı kaldırmaya gücüm yok gibiydi. Belimi tutan kol sıkılaşarak beni doğrultmuş, Neymar da doğrularak konuşmuştu.

"Üşüteceksin, gitmeliyiz."

Uyuyalım gibi bir şey demek istemiştim sanırım ama ağzımdan nasıl bir mırıltı çıkmıştı bilmiyorum. Etrafımdaki kollar benden sıyrılınca üşüyerek kendimi daha çok sarmaya çalışmıştım. Neymar'ın kalktığını hissedince nereye gittiğine bakmak için dönmüştüm. Çıplak poposuyla karşılaşınca başımı hızla çevirerek kendime çektiğim bacaklarımın üstüne koydum.

Pretinha (& Neymar Jr) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin