Angelina Flores Anderson-Delgado – Angelina Delgado
Doğum tarihi: 09.01.1994 / Oğlak burcu
Doğum yeri: New York
Orijin: İspanyol-Amerikan
New York’ta doğup büyüse de hayatı boyunca sürekli ailesinin iş durumundan kaynaklı seyahat etti. Lise yıllarında da düzenli okula gitmediği ve ailesinden dolayı yaşıtlarına göre farklı bir ergenlik geçirdiği için fazla arkadaşı yoktu. Liseyi de New York’ta bitirdikten sonra, 2011 yılında 17 yaşındayken, hayatının devamında da yaşamayı sürdürmek istediği Londra’ya gitti, Oxford Üniversitesinde öğrenim görmeye başladı. Avrupa’ya yerleşir yerleşmez daha yakın olduğu için Madrid maçlarına daha sık gitmeye başlamış, Madrid’e transfer olduğu yıl tanıştığı Cristiano ile daha da yakın olmuştu. Takımın geri kalanıyla da yakın arkadaş olsa da en çok Cristiano ile görüşüyordu. 2013 yılında Mesut’un Arsenal’e transfer olup Londra’ya taşınmasıyla onunla sürekli görüşmeye başlamıştı. 2014 yılının ocak ayında, Angelina’nın 20. yaş gününde Cristiano’nun Londra’ya gelip özel bir sürpriz hazırlayıp ondan hoşlandığını söylemesiyle araları garip bir hal almış, Angelina onu elinden geldiğince kibar bir şekilde reddedip, arkadaşlığını bitirmek istemediğini söylemiş, Cristiano da kabul etmişti. Mesut ara ara imalarda bulunup aralarını yapmaya çalışsa da Cristiano bir daha hiçbir şey yapmamış, yakın arkadaşlıklarını sürdürmüş, Angelina da o durumun gelip geçtiğini düşünmüştü. Zaten aşka hiçbir zaman inanmadığı, hiçbir zaman hiç kimseyle ciddi bir ilişki düşünmediği için Cristiano’nun sözlerini unutmuş, hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmıştı.
Annesiyle her zaman mesafeliydi, dadılar tarafından büyümüş, annesi bir kez saçını bile taramamıştı. Hep kurallarla büyümüştü, kendi evlerinde girebildiği sayılı oda vardı, ancak yemek saatlerinde aşağı inebilirdi, annesi izin verdiğinde bahçeye çıkabilirdi. Evlerinin havuzunda yüzmüşlüğü bile yoktu ki evlerinin toplam kaç odası vardı onu bile bilmiyordu. Konuşmayı öğrenir öğrenmez özel öğretmenlerce eğitim almaya başlamıştı. İngilizce ve İspanyolcadan hariç Fransızcayı da ana dili gibi biliyor, diğer Latin dillerini de sohbet edip anlaşabilecek kadar biliyor, işi gereğince Almanca ve Çince konuşuyordu. Ayrıca iyi derecede piyano ve keman çalabiliyordu.
Sürekli çalıştığı için babasını annesine nazaran daha az görerek büyümüştü. Eve geldiği zamanlarda her zaman hediyeler getirir, bazen oyun oynayarak mutlu ederdi. Bir nebze de olsa ebeveynlik eden bir tek babası vardı. Bu yüzden babası hakkında öğrendikleri, ondan son dönemde gördüğü muamele canını en çok yakan şey olmuştu.
Annesinin ailesini babasınınkilere nazaran daha çok görse de pek samimi değillerdi, çünkü... annesi gibilerdi. Bir tane teyzesi ve bir tane kuzeni vardı. Büyük annesi Miami’de 2. Evliliğinin tadını çıkarırken dedesi Petersburg’da restoran işletmeciliği ile uğraşıyordu. Dedesi deli dolu biriydi, bu yüzden annesi pek görüşmezdi ve dolayısıyla o da pek görüşmemiş, uzak büyümüştü. Ama her tatilde ona Rusya’dan hediye gönderirdi. Yine teyzesi de annesiyle pek anlaşamadığı için onunla da görüşmüyordu, Londra’da yaşamasına rağmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretinha (& Neymar Jr) (+18)
Fanfiction"Neither black nor white, you are my pretinha" Bazen siyah olan kadın, beyaz olan adamdı; bazen de tam tersi. Onlar birbirine zıt iki farklı kişilikti; iki farklı zihniyet, iki farklı kalp ve iki farklı ruh... Ama her nasıl olduysa, birbirlerine bağ...