Medyadaki müzikle okuyabilirsiniz.
Keyifli Okumalar...
2 hafta sonra / 2 Eylül 2015
"Angelina Flores Anderson-Delgado" kelimeleri tek tek vurgulayarak söyleyen Neymar göğsünde uzanmış parmaklarıyla daireler çizen Angel'ın saçıyla oynamaya devam ediyordu.
"İlk soy adın annenin ikincisi de babanın diye varsayıyorum. İsimlerin nereden geliyor?"
Angelina Neymar'ın sağ göğsündeki dövmenin üzerinden parmaklarıyla geçiyordu.
"Angelina... İspanyolca 'Küçük Melek' demek olduğu için babam koymuş. Flores de... hmm... Babamın anneme hediye ettiği bir çiçek, sanırım seneler sonra benim doğduğum gün mü hafta mı ne çiçek açmış, bu yüzden annem 'Çiçek, Çiçek açmak' anlamına gelen Flores ismini vermiş ama zaten onu kullanmıyorum. Küçükken bazen annem öyle seslenirdi ama sonra bir gün...
ben sanırım 5 ya da 6 yaşındaydım ve bir şey olmuştu, annem sinirlenip o çiçeği dışarı fırlatmıştı ya da çiçek kendisi mi ölmüştü emin değilim, o zamandan sonra bir daha hiç o ismi kullanmadı. Zaten neredeyse kimse bilmiyor bu ismimi." Deyip kıkırdadı."Hmm, sevdim bunu."
"Öyle mi?" deyip başını kaldırarak Neymar'a bakmış ardından kıkırdayarak uzanıp çenesini öpmüştü. Daha sonra eski yerine tekrar uzanıp sordu.
"Peki ya senin... yani babanın ismi biliyorum ama anlamı ne ve neden baban kendi ismini koymuş sana?"
"Bunun belli bir nedeni yok sanırım, yani Brezilya'da baya popüler bir şey. Ama adım aslında Matheus olacakmış fakat doğduktan sonra ani bir kararla Junior olmuşum." Deyip güldü.
"Cidden mi? Matheus... İyi ki koymamışlar."
"Neden?" konuşurken gülmeye devam ediyorlardı.
"Çünkü çok sıradan bir isim. Neymar hiç duymadığımız bir isim. Gerçi babanın da adı Neymar olduğu için bazen garip hissediyorum. Yani ona seslenirken nasıl sesleneceğim ben?" aynı anda kahkaha atmışlardı.
"Peki anlamı ne?""Anlamı... Neymar aslında bir nevi Fransızca kökenli biliyor musun?"
"Ne?! Ciddi olamazsın?" doğrulup bağırmıştı kız şaşırarak.
Neymar da gülerek başını sallamıştı. "Evet, gerçekten öyle. Ney Fransızca Nouveau kökenli Nei'den türemiş ve 'yeni' demek Mar da zaten Portekizce 'deniz' demek yani 'yeni deniz' gibi bir şey. Pek de bir anlamı yok yani" Kahkahaya boğulmuştu.
"Wow, bunu öğrendiğime sevindim, yeni nicknameler bulacağım sana." Deyip o da gülmüştü.
Güneş yavaş yavaş batarken yatağa uzanmış yaklaşık bir saattir hiçbir şey yapmıyorlardı.
"Ben sana buldum bile, Peónia." Deyip sırıtmıştı Neymar.
Angelina çenesini Neymar'ın göğsüne yaslayarak yüzüne baktı, kaşları anlamayarak çatılmıştı.
Neymar parmağıyla kızın yüzüne düşen saçını kulağının arkasına itip yanağını okşadı, o kadar güzel bakıyordu ki, gözleri parlıyordu.
"Şakayık çiçeği demek... En sevdiğin çiçek... Senin kültüründe asil, elegant gibi anlamlara geldiğini biliyorum ama benim kültürümde hayat demek."
Kızın yüzünü avuçlarına alıp doğruldu, kızın başını yandaki yastığa koyarak üstüne eğildi.
"And you are my life" (Ve sen benim hayatımsın) aksanını göz ardı edip özellikle kızın dilinde fısıldayarak dudaklarını kızınkilere bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretinha (& Neymar Jr) (+18)
Fanfiction"Neither black nor white, you are my pretinha" Bazen siyah olan kadın, beyaz olan adamdı; bazen de tam tersi. Onlar birbirine zıt iki farklı kişilikti; iki farklı zihniyet, iki farklı kalp ve iki farklı ruh... Ama her nasıl olduysa, birbirlerine bağ...