Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz...
Keyifli Okumalar...
İçeri geçtiklerinde Angelina öfkeyle volta atan, elini saçlarından geçiren adamı izliyordu. Neymar sonunda durarak Angelina'ya baktı.
Ellerini iki yana açarak sinirlerinin bozuk olduğunu belli eden bir sırıtışla kıza bağırdı: "Eveet! Şimdi ben susacağım, sen konuşacaksın Angelina Delgado!"
"Ne konuşacağım ki ben?" kız şaşkınlıkla yanıtladı.
Neymar birkaç adım kıza doğru yaklaştı. "Her şeyi, artık her şeyi açık açık konuşmanı istiyorum!"
Kız yine şaşkın, boş gözlerle baktı. "Neyi?"
Neymar bıkkınlıkla elini saçlarından geçirdi. "Kaç gündür ne olduğumuz belli değil, yaklaşıyorum kaçıyorsun, uzak duruyorum sen yaklaşıyorsun, ne yapmaya çalışıyorsun?"
Kız cevapsız kalınca adam biraz daha yaklaştı. "Benimle olmak istiyor musun, Angelina? Bunu gerçekten istiyor musun? Yoksa benimle oynuyor musun?"
Kız çenesinin kasılmasına ve dişlerini sıkmasına engel olamadı. "Benimle oynayan biri varsa o da sensin! Bana bu gece o kadar yakınlaşıp hemen ardından beni bırakıp eski sevgiline giden sensin! Sen beni hiçbir şeyle itham edemezsin!"
"Doğru, edemem." Dedi sesine yansıyan hayal kırıklığıyla ve devam etti. "Ben seni hiçbir şeyle itham edemem, ben kimim ki?! Doğru değil mi? Haklı, Bruna haklı."
Bu sefer hayal kırıklığı Angelina'nın çehresine yayılmıştı. Acıyla kıstığı gözleriyle kaybolan sesini bulana kadar Neymar'a öylece baktı. Sonunda kısılmış titrek sesiyle konuştu. "Nasıl bunu söylersin? Gerçekten buna inanıyor musun? Seninle sadece oynadığımı, hayatımın para için olduğunu mu düşünüyorsun? Seni sadece üzeceğime mi inanıyorsun?"
Neymar ruhsuzca yanıtladı. "Evet."
Angelina hiddetle yana bıraktığı çantasını aldı ve Neymar'a baktı. Öyle bir bakmıştı ki Neymar daha o anda pişmanlığı damarlarında hissetmeye başlamıştı. Kız yaşlarla parlayan gözlerini adamın üstüne dikti, titreyen dudağına engel olmaya çalışarak sıktığı dişleri arasından konuştu. "O halde gidip en iyi yaptığın şeyi yap." Adama doğru yaklaşarak gözlerinin içine baktı, fısıldadığında kızın nefesini hissetti adam. "Git birkaç kız becer, kendine yeni oyuncaklar bul ya da eskisine dön. Kimin umurunda." Birkaç adım gerilerken gözlerini gözlerinden hiç ayırmadı, sesini yükseltti. "Ama sakın bir daha kapıma gelme, Preto. Seninle işim bitti, sıkıldım." Son kez yüzüne yerleştirdiği acı gülümseme ve dolu gözlerle baktıktan sonra arkasını dönüp kapıya ilerledi.
Olduğu yerde dikilmeye devam eden Neymar çarpılan kapının sesiyle irkilmişti.
Hızla bahçe kapısına yürüyen kız bahçeden de çıkarak yürümeye devam etti. Nereye gittiğini, ne yaptığını bilmiyordu. Ne gözlerinden yavaşça firar eden yaşlara ne de sıkışan göğsüne anlam veremiyordu. Neye bu kadar öfkeli olduğunu da bilmiyordu ama şuan önüne gelen her şeyi parçalamak istercesine hiddetli yürüyordu. Sonunda yorgun düşen vücudu damarlarındaki alkolün de etkisiyle yavaşlamaya başlamıştı.
Durduğunda tanımadığı karanlık sokağa baktı, etrafında döndü. Sokak lambasından başka ışık yoktu, gelen geçen yoktu.
Hayır vardı. Karşı sokaktan yaklaşan birkaç kişi vardı. Umutla onlara doğru yürüdü. Yaklaştıkça gerildiğini hissediyordu.
"Merhaba." Dedi cılız sesiyle. Ellerinde bira şişeleriyle kendisine gülerek yaklaşan 3 genç adam kızın karşısına dikildi. İçlerinden biri ağzını yaya yaya konuştu "Merhaba hanımefendi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretinha (& Neymar Jr) (+18)
Fanfiction"Neither black nor white, you are my pretinha" Bazen siyah olan kadın, beyaz olan adamdı; bazen de tam tersi. Onlar birbirine zıt iki farklı kişilikti; iki farklı zihniyet, iki farklı kalp ve iki farklı ruh... Ama her nasıl olduysa, birbirlerine bağ...