Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz.
Keyifli Okumalar...
"Merhaba, Mija."
Masasının koltuğuna oturmuş kendisine gülümseyen babasına şaşkın, dehşet dolu gözlerle baktı. Onun burada ne işi vardı? Hapiste değil miydi?
Adam gülümsemesini bozmadan sitem etti. "Yoksa beni özlemedin mi?"
Angelina gülümsemeye çalışarak kapıyı kapattı, masaya doğru yaklaştı.
"Merhaba, Papi." Normal çıkarmaya çalıştığı sesiyle mırıldandı.
Sandalyeden kalkıp yaklaşan adam kollarını kızın küçük bedenine sardı. Duraksasa da hafifçe karşılık vermişti Angelina.
Geri çekilen adam kızının omuzlarından tutarak gülümsedi. "Seninle gurur duyuyorum, Mija. Yokluğumda işlerin altından çok güzel kalkmışsın. İşte benim kızım." Eğilip alnına bir öpücük kondurdu. Kız babasının siyah gözlerine bakmadan edemedi. Eskiden olsa bu an için, bu sözler için ne kadar mutlu olurdu! Ama şuan baktığında aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunu fark edebiliyordu.
Adam aynı sakin ses tonuyla konuşmaya devam etti: "Omuzlarına böyle bir yük koyduğum için çok üzgünüm, tatlım. Ama merak etme, artık bitti. Döndüm. Her şey eskisi gibi olacak, yönetim kurulu birkaç güne toplanacak ve imza yetkimi geri alacağım, İngiltere'ye döneceksin, tüm bu sorumluluk, sorunlar geride kalacak."
Angelina aynı donuk suratla baktı, tepkisizdi. Başını sallamakla yetindi. Eliyle masasını işaret ederek babasına nazaran sertçe sordu: "O zamana kadar masamı kullanmaya devam edebilir miyim?"
Babasının anlık afallayan yüzünden böyle bir soruyu beklemediğini anlamıştı.
"Elbette." Dedi kuşku dolu bakışlarla adam. Yavaşça kızının yanından geçip kapıya yöneldi. "Sonra görüşürüz, Mija."
Babasının çıkmasıyla ellerini sinirle saçlarına daldırmıştı Angelina. Bunun olmasına izin veremezdi. Tam da işleri yoluna sokarken, pislikleri birer birer temizlerken kontrolü tekrar babasına veremezdi. Bir şeyler yapmalıydı.
Birkaç saat odasında dosyalarla uğraştıktan sonra toplantı için odasından çıkmıştı. Koridorun sonuna yürüyerek toplantı odasının kapısını açtı. İçeride annesi ve babasının konuştuğunu görünce duraksayarak dinlemeye başladı.
"Sen tüm bunlara nasıl izin verirsin, Gloria?"
"Elimden geleni yapmaya çalıştım ama hem seni çıkarmakla hem de kızımızı durdurmakla aynı anda baş edemedim, Kevin. Hem bunların suçlusu benmişim gibi konuşma. Ona bu yetkileri veren sendin."
"Neden yaptığımı çok iyi biliyorsun. Paravan olacaktı. Göstermelik patron olacaktı. Böylece gizli kalması gereken şeyler öyle kalmaya devam edecekti. 21 yaşındaki bir çocuğun tüm bunları üstelik haftalar içinde yapabileceğini düşünmemiştim."
"Elbette yapar, o benim kızım."
"Ah, öyle mi? Belki de senin yerini gerçekten o almalı, senden iyi iş yaptığı ortada."
"Hisseleri yükseltti, şirket sorunlarını çözdü diye sence de abartmıyor musun, Kevin? O bunun için yetiştirildi."
"Ne hissesi Gloria! Şirketi, piyasayı nasıl ele geçirdiğini görmüyor musun? Kurulda benim yerime onun kalmasını isteyenler bile var!" adam birkaç saniye bekleyerek sakinleşmeye çalıştı. "Tüm bu yaptıkları için gurur duyuyorum. Ama bu şirket benim, nefes aldığım sürece de benim olacak. Ancak ben öldüğüm zaman başına geçebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretinha (& Neymar Jr) (+18)
Fanfiction"Neither black nor white, you are my pretinha" Bazen siyah olan kadın, beyaz olan adamdı; bazen de tam tersi. Onlar birbirine zıt iki farklı kişilikti; iki farklı zihniyet, iki farklı kalp ve iki farklı ruh... Ama her nasıl olduysa, birbirlerine bağ...