Oy atın looo.
Grup hüzünlü bir şekilde eve girdiler. Herkes her zaman ki gibi odalarındaydı Nur ise Tuğçe'nin odasında yatağın üstünde oturuyordu.
Nur-anlat bakalım? Neye bulaştın yine
Tuğçe - çok boş bir şey boş ver işte her zaman ki ben.
Zaman böyle akıp gitti. Akşam oldu herkes yemek için mutfakta toplandı nisa'ya çok yakın olmasalarda ölmesine aşırı üzülmüşlerdi. Ve yarın cenazeye nasıl gideceklerini düşünüyorlardı. Yemek yerken kimse ses çıkarmadı cinayet işleseler de alışık olsalar da garip hissediyorlardı. Yemekleri bitti masayı topladılar herkes kendi odasına çekildi. Tuğçe odasında herzaman ki gibi müzik dinleyerek resim çiziyor Nur da şarjı bittiği için Tuğçe'nin telefonuyla oynuyordu. Nur birden hareketlendi ve Tuğçe'nin kulaklığını çıkardı.
Nur- Tugci Anonim biri yazmış sana ne yazayım?
Tuğçe-Bırak durs-
Yağız odaya dalar gibi içeri atıldı.
Yağız-Ne edüyünüz lenn yavşaklar.
Nur - bu hep böyle mi?
Tuğçe-Evet, noldu yağız sen niye geldin?
Yağız-hepiniz bir köşede noluyo oğlum bize hadi inin aşağıya herkesi topladım bi siz kaldınız.
Tuğçe-tamam cocum geliriz şimdi.
Yağız-hızlı olun hadii.
Yağız aşağı indi Nur ise sanki Yağızı birine benzetiyordu da o mu değil mi anlayamıyordu merakını gidermek için Tuğçeye sordu.
Nur- Tugci bu yağızı gözüm bir yerden ısırıyor ama çıkaramıyorum.
Tuğçe- cidden yağızı hatırlamıyor musun? Bizim Trabzon'daki sümüklü yağız işte.
Nur-şaka. Lan ben nasıl tanımadım.
Tuğçe-boş ver tanıdın işte hadi gel alta inelim napıyorlar bakalım.
Nur başıyla onayladı ve alta indiler altta herkes kahkaha atarken nur ve Tuğçe değişik değişik onlara bakıyordu. Yağız ise nefes nefese konuşmaya çalışıyordu.
Yağız-ahy... Gel Tuğçe gel. Ahahahssh bizimkilere çocuklukta ne yaramaz olduğumuzu anlatıyordum. Şimdi de morg olayını anlatacaktım tam zamanında geldin.
Tuğçe-ya anlatmasan olmuyordu zaten.
Nur-anlat sen yağız bakma bu soğuk nevaleye.
Arda sonunda soluklandı cennet ve Merve hala olaydan çıkamamışlardı. Gülmek onlara da garip geliyordu evet. Ama sonunda yine kendilerini gülerken buluyorlardı.
Arda-sizin ne çocukluğunuz varmış ya biz çocukluk yaşamamışız.
Cennet- hele Tuğçeye aşık olan o çocuk of tuğçenin aşk Hayatı süper.
Merve- Tuğçe bide aşk bana göre değil diyorsun ne cevherler varmış sende.
Tuğçe-cidden bunu bile anlattın değil mi?
Nur-çoktan anlatmış..
Yağız - gel gel daha morg olayını anlatacağım.
Nur anında kahkahayı patlattı.
Mwrve- yağız çabuk anlat nur böyle güldüğüne göre kesin bir şeyler vardır deyip sırıttı.
Yağız gülerek - hemenn. Şimdi biz daha 6 yaşında felanız hastanede bir yakınımız mı ne doğum yapmış bizim de aileler samimi ya hep birlikte gitmişler. Biz Tuğçe nur ve ben yerimizde duramıyoruz sonunda bize böyle kızdılar felan nur koltukta telefonla oynuyor biz de Tuğçeyle sıkıldık çıktı koridoru turluyoruz kimsenin de haberi yok tabii gittik gittik sonda bir yere geldik ama neresi bilmiyoruz bir tane abla geldi napıyorsunuz dedi bir akrabamız var dedik sanıyoruz ki anneleremiz felan orda neyse girdik baktık bir sürü çekmece var boynumuzun yettiği bir çekmeceyi çekelim dedik.
Çekmemizle kadavra birden yere düşmesin mi abi bizde bir korku bir korku adamı çekiyoruz yok dışarıdan sesler geldi abi biz korktuk adamın düştüğü çekmeceye Tuğçeyle girdik bir şekilde kapattık içerisi de bir havasız bir soğuk bir saat kalsak tahtalı köydeyiz.
Abi önce Bi kadın geldi çığlık atmasıyla bir adam geldiğini anladık zekiyiz tabii.
Tuğçe-yağızın zeki olduğu zamanlar işte büyüdükçe yok oldu.
Arda-puhahaha.
Yağız - ohohohoho çok komik sözme kesimi.
Mwrve- Türkçeyi bütün oğlum iki dakikada.
Cennet-susun gülmekten gebereceğim.
Nur-ahahahahaa
Yağız-neyse adam geldi çekmeceyi çekmesiyle bir adama bakıyorum bir Tuğçeye Tuğçe uyumuş amk, adam önce beni çıkardı sonra Tuğçeyi uyandırdık biraz kızdılar sonra ailemize verdiler onlardan da bi ton azar işittik .
Tuğçenin annesi ölüden ne istediniz bacaksızlar diye üç gün söylenmişti. Ama Tuğçe orda nasîl uyudu anlamadım buz gibiydi çekmece ölünce benim çekmeceme ısıtıcı koyarsınız artık.
Tuğçe hiddetle Yağızın ensesine tokat attı.
Tuğçe- Aptal! O ne biçim söz öyle ne ölmesi daha bunlar ne ki bizim yapacak, uğraşacak çok şeyimiz var.
Diğerleri Yağızın şakasından biraz rahatsız olmuşlardı. Hafiften de olsa gülüyorlardı yinede.
Yağız elini Tuğçe'nin vurduğu yere götürdü ve ovaladı baya sert vurmuştu hızını alamadan.
Yağız- Yavaş olsana bee! Katır gücümü var sende yer cücesi.
Yağız ne söylediğinı son anda fark etmişti hemen ayağa kalktı ve Tuğçe'nin yüz ifadesiyle karşîlaşınca az önce söylediği şeyin gerçekleşeceğini anladı.
Yağız fark ettirmeden arkasını döndü tam gitmeye kalkışırken Tuğçe başladı söze.
Tuğçe- Bir adım daha atarsan bu senin sonun olur arkadaşım( sinirli sırıtış)
Yağız arkasını döndü ve Tuğçeyle gözgöze geldi. İki adım geriledi korkuyla, bu kızın sinirlenince nevri dönüyordu gözü kimseyi görmüyordu.
Yağız- Canîm arkadaşım benim sakin ol tamamı ben öyle söylemek istemedim dilim sürştü sadece.
Arda- Yağız şen şimdiden kaçacak yer ara bence yoksa selanı okuyacaklar.
Merve- Tuğçem kardeşim benim derin nefes al sakinleśmeye çalış.
Nur- kuzen sakin ol sinirlenince etraf çok dağılıyor sonra biz topluyoruz
Tuğçe arkadaşlarını dinlemeden Yağızın yanına korkunç bir sakinlikte giderken telefonuna bildirim yağmaya başlar.
Yağiz Tuğçe' nin dikkatinin dağıldığını görünce hemen odaya topuklar. Tuğçe Yağız meselesini sonraya erteler ne de olsa kaçacak pek bir yeri yok.
Tuğçe telefonun ekranına düşen mesajlara bakar, kaşları bir an çatılır. Mesajlar bilinmeyen numaradan geliyordu merak ederek üstüne tıkladı ve okuduklarıyla kaşları daha da çatıldı. Diğerlerine bu mesaj olayından şimdilik bahsetmeyecekti işler ciddiye binerse o kişiyi kendi bulup işini halledebilirdi.
Oy verin looo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Caddesi No.270
General FictionLise caddesi çokta tekin değildi. Tuğçe 'de her gün o bölgelerde arkadaş ve iş birlikçileriyle takılırdı. Bu sokak gündüzleri şen şakrak iken geceleri de ayrı bir kasvet vardı. Bir süre önce bu caddede bir cinayet işlenmiş ama kimin işlediği bulunam...