Ertesi gün Tuğçe ve Merve sabahın yedisinde uyanmış biraz salonda oyalandıktan sonra kahvaltı hazırlamaya başlarlar. Saat dokuzda işlerini bitirip hemen sofrayı hazırlarlar. Tuğçe işi bitince üst kata odalara gider önce Cennet i uyandırır.
Cennet Ardanın odasına gidip onu uyandırırken Tuğçe'de Yağız'ın odasına gider.Kapıyı bir anda sert bir şekilde açmasına rağmen Yağız'da uyanma belirtisi olmamış aksine götünü çevirip yatmaya devam etmişti. Tuğçe ne kadar uyandırmayı denesede uyanmamakta direnmişti.
O sırada arkadaşının imdadına yetişen Merve elindeki sucuklu yumurta tavasını Yağız'ın suratına yaklaştırmış uyanmasını bekliyordu.
Yağız gözlerini açmadan yavaşça doğruldu ve tavadan gelen sucuk kokusuna yaklaşmaya çalıştı Merve'de aynı hızda tavayı geri çekiyor Yağïz'ın ulaşmasına engel oluyordu.
Yağız gittikçe yataktan dışarı uzanırken bir anda yere kapaklandı.
Yağız- oooff anam anam kafam gitti.
Kızlar onun bu haline gülerken odadan çıkıp mutfağa gittiler cennet gülerek
Cennet- o düşen Yağız mıydı.
Tuğceyle Merve aynı anda kafa sallayarak onaylarlar. Beş dk sonra yağızda geldiğinde kahvaltı yaparlar.
Merve- Çok sıkıldım internet kafeye gidelim hadi ya
Yağız- aynen geçen maç Ardayla berabere kalmıştık yeni maç yapmalıyız gerçi bu sefer ben yeneceğim için.
Arda duyduklarından sonra histerik bir şekilde sırıtır.
Arda- Beni yenemezsin kaç seferdir deniyosun ama bir kere bile yenemedin vaz geç artık.
Yağız- sen öyle san bu sefer ben kazanıcam hah
Kızlar onlara gülerek bakarken Tuğçe hazırlanıp gelmelerini söyler ve odasına gider.
Herkes aşşağıya indiğinde yola çıkarlar. Hepsi nerdeyse aynı giyinmişti eşofman ve swet genelde böyle takılmayı severlerdi bazen çift giysileri alıp takım halinde gezdikleri bile olmuştu.
İnternet kafeye girip kendilerine 3 saatlik masalar açtırdılar. Yanlarındaki masaya 5 kişilik iri yarı ama kendileriyle yaşıt bir gurup yerleşir. Arda Yağız'ın kolunu dürtüp yandaki gurubu işaret eder Yağız onları görünce sırttı. Ona en yakın olana dönerek
Yağız- maça varmısınız 5 e 5
?- Tamam kaybeden burdaki tüm masrafları öder
Yağız onaylar yaptıkları maç 2 saatin sonunda biter Ardaların kazandığı maçtan sonra kafeden çıkarlar. Yağız bir anda telefonu eline alır ve birşeyler aramaya başlar.
Tuğçe- Neye bakıyosun öyle
Yağïz- Geçenki ara sokaktaki kızı hatırlıyosun dimi Cemre olan
Tuğçe- Ee ne alaka şimdi
Yağız- Onuda mı çağırsak son gördüğümüzde iyi değildi biraz havası değişir
Herkes onaylar ve Cemreyi oraya en yakın parka çağırırlar.
Cemre ilk gelmek istemesede zorla ikna etmişti Cennet, parka geldiğinde bir süre utanarak konuşsada iki üç saat beraber olunca ister istemez kaynaşmış ve sevmişti bu gurubu.Geçtikleri mahallenin yakınından müzik sesi duyuldu.
Tuğçe- ulan düğün var heralde hadi bizde gidelim hasret kaldım memleketimin düğünlerine.
Yağiz- aynen buraz kurtlarımız dökülür hem
Merve- saçmalamayın tanımadığımız insanların düğününde ne işimiz var.
Cemre- bizi tanımazlarsa sorun çıkabilir
Arda- bende onaylamıyorum.
Cennet- ben okeyim ama bu kıyafetlerlemi gidicez çok dikkat çekeriz
Yağız- kim takar bizi sevdiklerinin mürvetini görmekle meşkul olacak onlar.
Tuğçe ve Yağızın ısrarlarına dayanamayan arkadaşları sesi takip ederek düğün alanını bulurlar.
Arda , Merve ve Cemre bir masaya oturuken Cennet ,Tuğçen ve Yağïzın ısrarlarıyla halaya girer.
Romantik bir müzik başladığında Yağız gözüne kestirdiği birisiyle dans etmek ister kız kabul edince onlar dans etmeye başlar. Tuğçe masaya gidip Ardanın yanına oturu ve kulağına yaklaşarak
Tuğçe- (sesizce)Cemreyi dansa kaldırırmısın kafası dağılır belki
Arda Cemreye bakar onu öyle düşünceli görünce Tuğçenin söylediğini onaylar ve ayağa kalkar.
Masadakilerin gözleri oraya döner o sırada Arda Cemreye yaklaşır ve elini uzatarakArda- hadi bizde dans edelim sabaha kadar oturacakmıyız burda.
Cemre utansada kabul eder onlar meydana giderken arkadaki kız gurubu kendi aralarında gülüşürler. Cemre ve Arda dans ederken Yağız bir hışımla masaya gelir ve Cennet in kolunu kaptığı gibi pist e çıkarır onlar da beraber dans ederken Merve ve Tuğçe aynı anda "Ekildik sanırım" dediler beraber gülmeye başladılar. Şarkı ilerlerken Tuğçe sıkılır ve şarkılarla ilgilenen adamın yanına gider. Adama
Tuğçe- abi Ankaranın bağları , tulum, kemençe, Artvin türküsü falan aç bu nasıl düğün böyle hayret bişey ya.
Adam şarkıyı değiştirir. Tuğçe duyduğu tulum sesiyle hemen yerini alır.
(Bu tulumu bilenin içi kıpırkıpırdır şimdi xjdjdns)
Tuğçe tüm gücüyle oynarken arkadaşları şaşmış onu izliyordu tuğceye bakıp oynayanlarla beraber hararetli bir oyun başlar. Yağiz sonunda dayanamaz ve oda oyuna girer Mervede peşinden gelir.
Uzun bir süre böyle oynarlar. Daha dayanıklı olanlar oyunu sonuna kadar götürsede çok yorumluştular. Tuğçe onlara kınayan bakışlarından atar.
Tuğçe abi sen ordan kemençe aç sen
Adam tuğçenin bu enerjik halini sevmiş ve hemen ardından kemeçe havası açmıştı.
Herkes yine meydana çıkmış ve oyuna başlamıştı.
Bu oyunda bitince herkesin pestili çıkmış gibi bir hali vardı ama Tuğçe yerinde duramamış bu seferde erik dalı açtırmıştı. Yağiz dışında ki ler masasına oturmuş bitsede gitsek havasına girmişti düğün sahipleri bu seferki oyuna aşina oldukları için seve seve katılmışlardı.
Tuğçe nerden bulduğunu bilmediği kaşıklarla ve karşısında Yağizla beraber oynuyordu . Yine uzun bir süre oyun devam etti . Sonunda gece bitmiş düğün dağılmaya başlamıştı. Tuğçe rahatlamış bir şekilde gülümserken gelin ve damadın yanına gider.
Tuğçe- Hayırlı olsun düğüne izinsiz geldik kusura bakmayın.
Gelin- sıkıntı etmeyin sizin sayenizde düğün biraz daha iyi geçti. Teşekkür ederiz.
Oradan ayrıldıktan sonra Cemreyi evine bıraktılar. Eve dönmeden de dönerci Şakir abiden dönerlerini alıp yediler. Eve gelen gurup hemen odalarına attı kendilerini ve düğünün yorgunluğuyla uyudular.
Yıldız atın loo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Caddesi No.270
Ficción GeneralLise caddesi çokta tekin değildi. Tuğçe 'de her gün o bölgelerde arkadaş ve iş birlikçileriyle takılırdı. Bu sokak gündüzleri şen şakrak iken geceleri de ayrı bir kasvet vardı. Bir süre önce bu caddede bir cinayet işlenmiş ama kimin işlediği bulunam...