Artık bir sona yaklaştık he?
İyi okumalar sevgili okurum...
Fotoğraf - Furkan & Tugce
Şarkılar- Yaşar- Kumralım
32.bölüm
Güneş başıma vurmuş gibi çaylıkların arasında geziyordum. En son Furkan Trabzon'a gelmek istediğini söylemesi üzerine 4 gün önce gelmiştik. Merve ve Efe Ankara'ya gitmiş çoktan kendilerine bir ev tutmuşlardı.
Merveyi aradığımda evi net bir şekilde görmüş, beğenmiştim. Arda ve Cemre gelmemişti. Arda artık ev ve okul işlerini halletmesi gerektiğini söylemişti, Cemre de aynı şekilde Arda ile ailesini iki hafta içerisinde sık sık görüştüreceğini söylemişti bizde anlayışla karşılamıştık.
Anlayacağınız Ben, Furkan, Derya abla, Yağız, Cennet, Abim ve Dilek abla şuan Trabzondaydık.
Furkan- Çaylıkların üzerinde yatma güzelim, bir taraflarına batar.
Alaz- Ula çocukluğu orda geçti onun. Ne olacak yatsa?
- Abi, artık şu aranızdaki buzları eritseniz mi artık. Neyine bu kadar zıtsınız birbirinize?
Furkan- Valla benlik bir durum yok. Abin beni kabullenemedi.
Alaz- Benim bu uşakla ne gibi bir derdim olabilir ki? Allah'a havale ettim ben onu. Aramızda bir sıkıntı yok. Hem bu Dilek ne için geldi?
- Annem istedi..
Alaz- Anam ne edecek?
-Şey, Yağız anneme senin Dilek ablanın sevgilisi olduğunu söylemesi üzerine... Annem de dilek ablayı getirmemi söyledi.
Dilek- Ne!
Alaz- ulan ne bağırıyorsun kulağımın dibinde!
Abim ve dilek abla birbirine öfke ile bakarken ben sessizce Furkan'a yaklaştım.
-Furkan kaç, bizi görmeden kaçalım da yalnız kalsınlar.
Biz kaçmak üzereydik ki olaylar daha çok büyüdü.
Yağız-Gelsanıza! Gülbahar hatun sizi arıyo.
Alaz- Yağız gel uşağum.
Yağız hızlı adımlarla geliyordu. Bilmiyor ki eceline geliyor...
Yağız- buyur abi?
Alaz- Sen anama ne dedın?
Yağız- ne demişim ula?
Dilek - Alaz ve benim için sevgili demişsin!
Yağız- öyle değil mi zaten? Baksanıza bakışlara kim olsa öyle düşünür.
Furkan- Tuğçe gel kaçalım.
- Furki dur sonunu merak ediyorum.
Arkadan anemin seslenmesiyle abim Yağızın yakasını bırakmış kıyafetini düzeltiyordu.
Gülbahar- Ula, Gelsanıza haburaya kirmayayum ha o bacaklarunizi! Gelinım ayakta kaldi.
Hepimiz eve doğru yürümeye başladık.
🫶🏻
Saatler önce hepimiz çaylıktan eve doğru yürürken abim sinirlenip Yağızı çaylıkta yuvarlamıştı, yarım saat sonra Yağız eve çamurlu ve yapraklı bir şekilde gelmişti. Daha Cennet ne olduğunu anlamadan ben ve Furkan gülmeye başlamıştık. Abim bu sefer daha çok kızıp bizi evden kovmuştu. Bende fırsattan istifade Furkiyi Coşandere (Kınalı) köprüsüne getirmiştim. Buranın ayrı bir havası vardı. Ve benim çocukluğum burda Yağız ile oynamakla geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise Caddesi No.270
General FictionLise caddesi çokta tekin değildi. Tuğçe 'de her gün o bölgelerde arkadaş ve iş birlikçileriyle takılırdı. Bu sokak gündüzleri şen şakrak iken geceleri de ayrı bir kasvet vardı. Bir süre önce bu caddede bir cinayet işlenmiş ama kimin işlediği bulunam...