Merhaba tatlışlarım, nasılsınız?
Bugün biraz uzun bir bölümle geldim.
İyi okumalar.
~
Yan sınıfla maç yapacakmışız-onurların sınıfla-şuan duyduğuma inanamıyorum. Maç için sahaya indik. Pera'nın yanına geçtim. Boş konuşmadığını bildiğim için yalandan bir soruda takıldığımı yardım istediğimi söyledim sınıftakilerin bir bakışı vardı görmeliydiniz (sanki ben kendime inanıyordum da)fakat beni geri çevirmedi anlatmaya başladı bende teşekkür ettim.
"Arkadaş mı olmak istiyorsun?"
"Evet, benim hiç arkadaşım yok ve seninle de iyi anlaşacağımızı düşünüyorum sende istersen tabii"
"Tabii olur zaten çoğu yanlarımız benziyor."
Böylece yeni bir arkadaşım daha olmuş oldu.
Telefonum çaldı dayım teyzemin hastaneye kaldırıldığını ve yanına gittiğini beni de almak için şoförü gönderdiğini söyledi bende Pera'ya durumu anlatıp hemen okul bahçesine çıktım. Arabaya doğru yürürken bir anda Onur'un sesini duydum fakat arkamı dönmedim hemen arabaya bindim. -Kimseyi telaşlandırmak istemiyordum-
Teyzemin astım krizi tutmuş ve ilacıda yanında olmadığından fenalaşmış ve hastaneye kaldırmışlar.
Teyzem ben gittiğimde kendine gelmişti. Yanına oturdum. Teyzem konuşmaya başladı:
"Senide telaşlandırdım değil mi? Okuldaki ilk gününü mahvettim."
"Evet, telaşlandırdın ama sen iyisin ya benim için problem yok. Hem okulda kalsam çok garip bir durumda olacaktım."
"Nasıl bir durumda kalacaktın?"
"Sonra anlatsam olur mu?"
"Tamam, bu akşam bana gelirsin konuşuruz anlaştık mı?"
"Anlaştık."
-Arabada-
Dayım: "E anlat bakalım bugün neler yaptın?"
Ben: "Yeni bir arkadaşım var. Adı Pera. Benim kopyam diyebilirsiniz."
Dayım: "Hani şu okul üçüncüsü olan çoğu yarışmada birincilik ödülleri olan kız mı?" -başımı salladım-
Teyzem: "Kızım senin niyetin okul birincilerini toplamak mı sen birinci, Onur ikinci, Pera üçüncü şampiyonlar ligisiniz maşallah."
Sadece gülümsedim.
Tekrar okula geldim, dayımın işleri varmış benimle geldi, teyzemde evine geçecekmiş.
Dayım: "Bir imza işi var, imza yetkisi sende olduğu için benimle gelmelisin."
Dayımla imza işlerini hallettikten sonra sınıfa çıktım. Maçı kaybetmiştik. Aslında ben mutluydum sonuçta Onur kazanmıştı ve bende onu tebrik edebilirdim. Fakat sınıftakilerin yanında ah be falan deyip onları teselli etmeye çalışıyordum.
Okul bittiğinde teyzem beni almıştı. Benimle alışverişe çıkmak istediğini söylemişti. Geçen sefer yapamadığımız alışverişin telafisi olsun istiyordu. Pelin de arabadaydı yani reddetmem için bir sebep yoktu. Bana çiçekli ip askılı bir mini elbise almıştık ve akşam bunu giymemi istediklerini söylediler bende kırmadım. Alışveriş bittikten sonra direk teyzeme geçtik. Akşam için yemek hazırlamaya başladık ve teyzemde konuşmaya başladı:
"Nasıl bir durumda kalacaktın okulda olsaydın?"
Gülümsedim ve anlatmaya başladım.
"Bugün Onurların sınıfının ve bizim sınıfın maçı vardı. Yani okulda kalsaydım, hangi tarafı tuttuğum belli olmayacaktı. Onur için sevindiğimde sınıftakilerin garip yüzleriyle karşılaşacaktım. Bu yüzden hayatımı kurtarmış gibi oldun fakat bugün daha ilginç bir olay daha oldu ben senin haberini duyup arabaya giderken Onur peşimden gelip bana seslendi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLA BENİ
Novela JuvenilBu hikaye Merve'nin hikayesi... Merve, anne ve babasını -onu en iyi anlayan kişileri- kaybetti. Anne ve babasının vefatından sonra konuşmamaya başladı. Yıllarca onu anlayabilen birini aradı ama 8 yılın ardından onu anlayan kimse çıkmadı. Merve 18 ya...