Merhaba tatlışlarım.
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Beni sorcak olursanız bende iyiyim.
Keyifli okumalar.
~
Sabah telefonun çalma sesiyle uyandım. Hafta sonunda olduğumuz için alarm kurmamıştım ve daha geç uyanmayı düşünmüştüm. Telefonu elime aldığımda Laren'in aradığını gördüm telefonu açtığımda Laren hemen konuşmaya başladı:
"Günaydın Merve. Uyandırdım değil mi kusuruma bakma."
Pelini uyandırmamaya çalışarak kısık sesle konuştum.
"Yok, sorun değil. Bir problem yok değil mi?"
"Hayır, bir problem yok. Ben acaba bugün müsait misin diye soracaktım. Bugün izin günüm de belki birlikte geçiririz diye düşünmüştüm."
" Müsaittim, istersen bize gel daha iyi konuşabiliriz hem Pelin için de daha iyi olur."
Pelin bu sırada gözlerini açtı.
"Tamam, o zaman bir yarım saate sizde olurum."
"Tamamdır."Pelin meraklı bakışlarla yüzüme bakıp "Kim geliyor?" diye sordu.
"Laren ablan gelecek Pelinciğim siz daha önce tanışmamıştınız değil mi?"
"Hayır tanışmamıştık. Laren abla senin çocukken tanıştığın kişiydi değil mi?"
Başımla onayladım. Pelin'e Laren ve Pera ile ilgili daha önce konuşma yapmıştım. Onların kim olduklarını biliyordu fakat yüz yüze görüşmemişlerdi. Belki bugün Laren geldikten sonra Perayı da çağırırdık ama önce Laren ile konuşmamız gerekiyordu."Pelin hadi hazırlanmaya başlayalım Laren ablanın karşısına böyle çıkmak istemezsin diye düşünüyorum."
Pelinle birlikte kalkıp hazırlanmaya koyulduk. Laren'in gelmesine yakın kahvaltı masasını da hazırlamıştık. Kapı çaldığında Pelinle birlikte kapıyı açtık.
Laren merhaba diyerek içeri geçti pelin de "merhaba ben Pelin" deyip elini Laren'e uzattı. Laren de gülümseyip " Bende Laren tanıştığımıza memnun oldum" diyerek Pelin'in elini sıktı. "Laren yemek yemediğini düşünüyorum umarım yanılmıyorumdur."
"Yanılmıyorsun merak etme." Dediğinde gülümsedim. "Öyleyse önce yemek yiyelim sonra kış bahçesinde sohbet ederiz istersen" dedim. "Olur." dedi sadece ve Pelin önde biz arkada mutfağa doğru ilerledik. Kahvaltımızı ettikten sonra Pelin hobi odasına gitti. Bizde Laren ile kış bahçesine geçtik."Merve daha önce bana neden takip edilme rahatsızlığına sahip olduğumu sormuştun ben bugün seninle bu konuyla ilgili konuşmak istiyorum" dedi sesi endişeliydi. Bana güvenmek istiyor ama güvenemiyor gibiydi.
"Laren bana güvenebilirsin endişelenmene gerek yok önce sakinleş istediğin zaman anlatmaya başlayabilirsin." dedim elimle omzuna dokunup ona destek vermeye çalıştım. Gülümsedi ve anlatmaya başladı.
"Buraya gelmeden önce yani New York'tayken bir sevgilim vardı, ilişkimiz 2 yıllıktı benim o zamanlarda da yeme bozukluğum sebebiyle bazı problemlerim vardı. Biz çoğu zaman bir barışıp bir ayrılırdık. Ben problemlerimi onunla paylaşmak istemez ve tek başıma çözerdim. Bu da ilişkimizi çok yıprattı. Bir gün beni ortak arkadaşımızın yeni açılan mekânına götürdü. Bana orada 'Eksik' şarkısını söyledi ve sonra sahneden koşarak çıkıp gitti ben onu bir daha göremedim. Ben o gün ona gitme demek istedim beni bırakma ama diyemedim sonrasında onun beni takip ettiğine beni bırakmadığına kendimi inandırdım. Çünkü bu zamana kadar her ayrılığımızda beni uzaktan izlemeye devam etmişti. Bana daha önce "Biz ayrılsak ta ben senin hep yanında olacağım hep bir adım ötende olacağım. " demişti. O yüzden hep arkama bakıyorum onu hep arkamda beni takip ediyor olarak düşünüyorum."
Bunları söylerken utanmış bir hali vardı yüzünde kırgınlık vardı fakat kızgınlık yoktu terk edildiği için ona kızmıyordu. Aksine sanki zaten yapması gerekeni yaptığına kendini inandırmış gibiydi. Belki de bunun tek sebebi dahayla onun tarafından takip edildiğini düşünmesiydi.
İlk önce ne diyeceğimi bilemedim. Böyle bir durumda ne denirdi ki. Onu teselli mi etmeliydim yoksa sorularımı sormaya devam mı etmeliydim. Önce onun durumuyla ilgili daha fazla bilgiye sahip olmam gerektiğini düşündüm ve aklımdaki soruyu sordum.
"Peki, hala onun seni takip ettiğini hissediyor musun ya da düşünüyor musun yoksa artık bunu atlattın mı?"
İlaç tedavisi ve psikolog seanslarının iyi bir yönde ilerlediğini biliyordum. O yüzden belki atlatmıştır diye düşündüm.
"Artık düşünmüyorum desem yalan olur dahayla beni takip ettiğini düşünüyorum. Ama hislerim tam tersi yönde onun beni tamamen terk ettiğini hissediyorum ayrıca artık arkama bakmıyorum. Bunlar iyi yönde gelişmeler fakat gerileyedebilir bu yüzden sana anlattım. Merve bana yardım eder misin?"
"Elimden geldiği kadar sana yardımcı olmayı seve seve kabul ederim Laren."
"Benim için onu araştırır mısın?"
Bu beklemediğim bir istekti ben nasıl onu araştırabilirdim ki evet tanıdıklarımız fazlaydı fakat bir insanın nerede ne yaptığına erişebilecek kadar mıydı pek sanmıyordum.
"Laren seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama bir kişinin nerede ve ne yaptığını bulmak basit bir iş değil o yüzden biraz bana zaman ver lütfen."
"Merve anlıyorum seni istediğimin zor olduğunu da biliyorum. Yardım etmeyi kabul ettiğin için teşekkürler."
Sadece gülümsedim ve konuyu burada kapatmış olduk. "Pera'yı çağıralım mı ister misin?"
"Aslında..." dedi fakat o sırada telefonumdan bildirim sesi geldi. Onur mesaj yazmıştı.
Duyduğuma göre Laren sendeymiş. Korayla biz de gelsek mi ister misiniz?
Laren'e dönüp baktım.
"Onur'dan mesaj var değil mi? Aslında Merve bugün hep birlikte olmak istiyordum o yüzden gelmeden önce Pera'ya da Koray'a da haber verdim. Koray'ın da Onur'a söylemesini istedim. Umarım kızmamışsındır.""Hayır, kızmadım sadece biraz şaşırdım. Senin herkesle konuşmaktan hoşlanan biri olmadığını sanıyordum."
"Aslında öyleyim ama tanıdığım insanların yakınımda olmasını istiyorum."
"Anlıyorum, o zaman Onur'a gelebilirsiniz diye yazıyorum."
"Tamamdır."
~
Bölümü nasıl buldunuz?
Yıldızı parlatmayı ve paragraf arası yorum yapmayı unutmayın.
Görüşmek üzere kendinize çok iyi bakın hoşçakalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLA BENİ
Teen FictionBu hikaye Merve'nin hikayesi... Merve, anne ve babasını -onu en iyi anlayan kişileri- kaybetti. Anne ve babasının vefatından sonra konuşmamaya başladı. Yıllarca onu anlayabilen birini aradı ama 8 yılın ardından onu anlayan kimse çıkmadı. Merve 18 ya...