Merhaba tatlışlarım.
Nasılsınız?
Uzun bir bölümle geldim. İyi okumalar.
~Onur Pelin'i benim anne ve babamla hep gittiğim onlar öldükten sonra bir daha hiç gelmediğim lunaparka getirmişti. İçimde duygu karmaşası yaşıyordum. Kolyeme dokundum kolyemden güç alarak lunaparka adımımı attım. Çok büyük olmasına rağmen pelin beni görmüş ve koşarak yanıma gelmişti. Ona sıkıca sarıldım. Onur da arkasından geldi ve "Hoş geldin" dedi yine o sırıtan bakışıyla. "Hoş buldum" dedim. Pelin de "iyi ki geldin" dedi.
Ben: "Hangi oyuncağa binmek istersin pelinim?"
Pelin: "Hmm ilk olarak atlıkarıncaya binmek istiyorum."
"Tamam, o zaman gidelim." Dedik Onur'la aynı anda.
Pelin oyuncak ayı gördü ve "Bana ondan alır mısın Merve abla lütfen" dedi. Ayıcığı almak için silahla balonları vurmam gerekiyordu. Bende "Deneyeceğim" dedim. Üç atışı da art arda yaptım ve ayıcığı Pelin'e almış oldum. Onur da şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Pelin bana dönüp "Merve abla senin başaramadığın bir şey var mı?" Dedi. Bende hiç düşünmeden "Gitar çalmak." dedim. Gerçekten tek beceremediğim şey gitar çalmaktı bir türlü yapamıyordum olmuyordu. Onur "İstersen ben sana öğretebilirim" dedi. Bende "Neden olmasın" dedim.
Pelin lunaparktayken bize "Her buraya gelişimde anne ve babasıyla eğlenen çocukları görüp kıskanırdım. Şimdide onları görüyorum ama artık onları kıskanmıyorum çünkü yanımda siz varsınız." Dedi. Onur'da Pelin'e "Bunu duymama sevindim prenses." dedi.
Çok duygulandım pelinden bunları duymak beklemediğim bir durumdu. Pelin içini bu kadar rahat açabilen bir çocuk değildir. Tüm duygularını içinde yaşar bana belli etmezdi. Ama şimdi içinden geçenleri rahat bir şekilde söyledi. Beni çok duygulandırdı. Ağlamaya başladım. Ben hiç dışarıda ağlamam hiç duruşumu bozmam. Ağlamam gerektiğinde bile eve gitmeyi beklerim. Şimdiyse gözlerimden istemediğim halde yaşlar akıyor. Hastanede de aynısı olmuştu istemediğim halde gözümden yaşlar akmıştı.
Pelin ağladığımı görünce hemen gözyaşlarımı sildi. "Merve abla ağlama lütfen. Ben çok mutluyum." Bende hemen gözyaşlarımı sildim. O sırada Onur'un yanımızda olmadığını fark ettim. Pelin'e "Onur abin nerede?" diye sordum o da "Bak orada." dedi yüzümü çevirdiğimde Onur'u elinde pamuk şekerlerle gelirken gördüm. "Ne zamandır burada yok?" diye Pelin'in kulağına fısıldadım. "Sen ağlamaya başlamadan önce gitmişti." dedi.
Çok şaşırdım ben düşünürken etrafımda neler olduğunu fark edememiştim.
Onur yanımıza geldi. Bana "Küçükken seviyordun hala seviyor musun?" diye sordu. "Evet" diye kestirme cevap verdim.
Aslında en son anne ve babamı kaybettiğim gün onlarla pamuk şeker yemiştik. Bir daha yemedim ama bunu Onur'a söyleyemezdim. O yüzden elinden pamuk şekeri alıp yemeğe başladım.
Pelin :"Siz çocukken tanışıyor muydunuz? "diye sordu.
Ben: "Pelinciğim bizim babalarımız ortak oldukları için küçükken hep birbirimize gider gelirdik. Anne ve babam öldükten sonra bir daha görüşmedik."
Onur: "Merve ablanın da dediği gibi biz çocukluk arkadaşıyız."
Pelin: "Çocukluk anılarınızı anlatır mısınız?"
Onur: "Belki sonra bu gürültüde beni duyamazsın."
Pamuk şekerlerimizi yerken aynı zamanda lunaparkın çıkışına doğru ilerliyorduk. Lunaparktan çıkarken;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLA BENİ
Genç KurguBu hikaye Merve'nin hikayesi... Merve, anne ve babasını -onu en iyi anlayan kişileri- kaybetti. Anne ve babasının vefatından sonra konuşmamaya başladı. Yıllarca onu anlayabilen birini aradı ama 8 yılın ardından onu anlayan kimse çıkmadı. Merve 18 ya...