Bu benim ilk hikayem hatam,kusurum varsa maruz görün,umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.~
Arabada "Sarı Kurdeleler"çalıyordu. Merve bu şarkıyı bu yaşında nasıl anlıyordu bilinmez ama şu soruları sormuştu."Baba bu şarkıyı söyleyenler çok mutsuzlar mıdır? Bu yüzden mi böyle şarkı yapmışlardır?"
Babası cevap vermeden karşılarına bir kamyon çıktı. Yol tek şeritti. Tamer frene bastı fakat fren tutmuyordu. Sezin "Tamer noluyor"dedi. Bu soruda havada kaldı. Merve'nin çığlığı duyuldu ve herşey oldu bitti. Kamyon ve araba birbirine çarptı. Merve'nin hayatı o an geri dönülemez bir şekilde değişti. Tamer ve Sezin ölmüşlerdi. Merve bir süre sonra uyanınca "Anne ve baba" dedi ama cevap alamadı ve artık hiçbir zaman cevap alamayacaktı.-8 yıl sonra-
Merhaba ben Merve 18 yaşında olacağım, 12.sınıf öğrencisiyim, kızıl saçlı, mavi gözlüyüm, boyum uzun, çokta zayıfım ve çillerim var. Çoğu insanın hayal ettiği bir görünüme sahibim. İnatçı, meraklı, aklına ne koyduysa yapan, dışarıya karşı çok ciddi ama hiçi hep duygusal olan biriyim. Yaşıtlarımdan fazla bir zekâya sahibim.
Aileme gelecek olursak ben onları 10 yaşımda trafik kazasında kaybettim(Beni en iyi anlayan iki insanı) Kazadan sonra da artık konuşmuyorum. Uzun süre hastanede kaldım psikologlar bana şunu söylediler "Seni anlıyorum". Beni nasıl anlayabilirsin ki... Bu yaşıma kadar hep beni, hislerimi anlayacak birini aradım ama yok beni anlayan biri ne yazık ki yok!Ailemi kaybettikten sonra onlarla yaptığım hiçbir şeyi yapmadım. Onlarla okuduğum kitapları okumadım, izlediğimiz dizileri ve filmleri izlemedim, oynadığımız oyunları oynamadım bunların hepsini bir kutuya koydum ve onların odasına bıraktım.
Ailem öldüğünde ben 4.sınıf yaz tatilindeydim. Ortaokul 5ten itibaren hep özel derslerle büyüdüm anne ve babam ikiside doktordu. Kendi hastanelerimiz ve okullarımız vardı, ailem çoğu derneğe yardımda bulunurlardı ve bu işlerin hepsi üstüne konulmuş halde devam ediyor.
Bende anne ve babam gibi doktor olacağım. Zaten ailemin tek çocuğu olduğum için tüm miras benim oluyor. Fakat bu yaşıma kadar hastane işleriyle teyzem ilgilendi Teyzem ünlü bir cerrahtır. Fakat teyzem hep işiyle meşgul oldu benimle kendi dışında herkesin ilgilenmesini istedi. Teyzem neden benimle oynamıyor diye sordum hep kendime belki dedim beni görmek ona annemi hatırlatıyor ve üzülmemek için benimle ilgilenmiyor ama bu da bana doğru gelmedi. Belki teyzem benimle oturup konuşsa benimle eğlenmeye çalışsa ben şuan konuşuyor olurdum teyzeme her şeyimi anlatabilirdim. Fakat ona da kızamıyorum çünkü neden zamanını bir çocukla harcasın ki hem de bu çocuk derdini bile anlatamıyorsa.
Dayım, eskiden ünlü bir özel üniversitede akademisyendi. Babamın vefatından sonra okul işleriyle o ilgilenmeye başladı. Fakat dayım gezmeyi çok seven birisidir. O bir yere bağlı kalmayı beceremez. O yüzdendir ki akademisyenlikten de istifa etmişti. Ve biz dayımla bu yüzden ayda bir ancak görüşürüz. Bu sene işlerle ben ilgilenmeye başlayacağım için biraz daha fazla görüşüyoruz.
Birde Ömer abim var. Ömer abi babamın en iyi arkadaşıydı babam öldükten sonra da benimle ilgilendi. Fakat benim babamla ilişkim çok farklıydı Ömer abi sadece beni mutlu etmeye uğraşan biriydi. Ömer abinin bir oğlu var adı Berat. Berat Ömer abinin birinci eşinden olan çocuğu. Ömer abi eşinden ayrıldıktan sonra Cemre ablayla evlendi ve şuan Berat'ta Cemre abla ve Ömer abiyle yaşıyor.
Bu sene üniversiteye gitmek istiyorum. Bu yüzden sınavlara gireceğim size evde özel ders aldığımı söyledim fakat ben şuan zaten bir özel okulda okuyor görünüyorum. Okula sınavlar için gidiyorum zaten yüz almadığım bir ders yok e dayım da okulun sahibi olunca çok zor olmuyor.-aslında babamın okuluydu fakat şuan dayımda 18 olunca benim olacak-
Birazda hobilerimden bahsedeyim ben piyano çalmayı çok seviyorum hislerimi piyanoya dökmek bana iyi geliyor. Bunun haricinde yüzüyorum derecem bile var. Resimler yapıyorum ve bunları da internette yayınlıyorum. Bana her zaman iyi gelen bir şey daha var ebru sanatıyla uğraşmak. Renklerin suda duruşunu izlemek çok güzel bir his bana göre.
Size birazda evimden bahsedeyim: evim üç katlı bir villa. Alt katında mutfak var, orta kısmını oturma odası olarak kullanıyorum, kapalı yüzme odam, ebru, resim yaptığım ve piyanomun olduğu hobi odam ve kütüphanem de burada bulunuyor. İkinci katta banyo, spor odası, çalışma odası, anne ve babamın yatak odası var.-oda nasıl bıraktılarsa öyle duruyor-üçüncü katsa çatı katı bu katın tamamı benim odamdan oluşuyor çok büyük olduğu için gardırobum burada ayrı bir odam yok giyinme odası olarak. Aynı zamanda banyo da var. Odamın duvarları beyaz, yeşil renk ağırlıklı-doğayı seven biriyim- cibinlikli bir yatağım var. Makyaj masam var. Penceremin önünde oturma yerim var. Penceremin sağ köşesinde kitaplık var orda süs eşyalarımı koyuyorum. İki ışıklandırmam var. Penceremin önünde oturup dışarıyı, doğayı izlemek güzel bir his bence.
Dışarıda araba garajı, havuz, kış bahçesi var. Bazen dayım ve teyzem geldiğinde kış bahçesinde oturup yemek yiyoruz. Kutlamaları orada yapıyoruz. Kış bahçesinde çiçekler var onlarla ilgileniyorum. Çiçeklerle ilgilenmek benim başka bir hobim.
~
Hikayemi sevdiniz mi?Merve karakteri hoşunuza gitti mi?
Oy verip yorum yazmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLA BENİ
Genç KurguBu hikaye Merve'nin hikayesi... Merve, anne ve babasını -onu en iyi anlayan kişileri- kaybetti. Anne ve babasının vefatından sonra konuşmamaya başladı. Yıllarca onu anlayabilen birini aradı ama 8 yılın ardından onu anlayan kimse çıkmadı. Merve 18 ya...