Hâlâ aklımdan çıkmıyordu o öpücük. Beni öptü ve.. ben tokat atıp gittim. Keşke inmeseydim o otobüsten.
Acaba şimdi Mertte bu öpücüğü düşünüyor mudur? Arayıp onu çağırmalıyım. Hem ilk öpücüğümü çalmıştı, öküz.
Telefonumu tek bi hamlede çıkarıp numarasını tuşladım. Aslında tuşlamadım. Adını bulup, kaydırdım. Sanki telefon elindeymiş gibi açtı.
"Efendım? " dediğinde heycanlanmıştım.
"Mert.. ben... şey... sirk!" Ne diyorum ben? Sirk ne alaka?
"Sirk mi?"
"Yo, hayır. Şey bi gelirmisin? Birşey konuşacağız." Sözümü bitirip suratına kapadım.
Kapar kapamaz tabiki de zil çaldı. Hiç düşünmeden gidip kapıyı açtım. Telefonunu cebine koymaya çalışıyordu.
Kapıyı sonuna kadar açıp içeri girmesini sağladım.
"Ee benimle ne konuşacaksın?"
"Bak Mert. Sen bi salaklık yapıp, çok saçma bir yerde, saçma bir şekilde öpücüğümü çaldın."
"Sen ilk öpücüğünü alan kişinin senin için çok değerli olacağını söylemiştin. Bende belki bunun için öpmüş olabilirim." Diyerek sırıttı.
Ah Mert! Bir kerede benimle dolaylı olarak konuşmasan?! Anlamıyorum seni!
"Yani benim için değerli biri mi olmak istiyorsun?" İstediği şey tam olarak bu muydu?
Benim için değerli mi olmaktı?
"Yani. Sanırım. Evet!"
"Sen benim için hep değerliydin Mert."
Gözlerimi gözlerine odakladım. Hiç ayırmıyordum. Çünkü ona bakmak.. beni rahatlatıyor ve ona olan aşkımı 2 kat arttırıyordu.
"Duygularımız umarım karşılıkdır." Diye fısıldadım. Ve ne kadar aptalca bir şey söylediğimi anladım. Dediği tek şey "Ne?" Olmuştu. Demekki anlamamış. Buna üzülsem mi sevinsem mi, hiç bilmiyorum.
"Ha? Yok bişey?" Diye geçiştirmeye çalıştım. Fakat olmadı.
"Duru senin ne dediğini çok iyi anladım. Fakat senin hangi duygular beslediğini hiç ama hiç bilmiyorum."
"Ben.. şey... bugün okulun ilerisinde olan parka gidelim mi?"
"Olmaz. Cansu bize gelicek. Ve ona ders çalıştıracağım. Üzgünüm." Demek Cansu ha?!
"Tamam hadi baybay." Diyip çocuğu kapıya kadar götürdüm. Evden çıkınca da hızla kapıyı kapattım. "Burcu!!!!" Diye bağırıp inmesi için bekledim. "He bebe." İşte canım arkadaşım bana böyle hitap etmeye başladı galiba. Umarım bunu devam ettirmez.
"Mert, Cansu'ya ders çalıştıracak." Dedigimde gözleri açıldı. "Ama.. Rüzgar da orda!" Diye bağırıp kapıya tekme attı. Aklıma dahinaye bir plan geldi ve sinsice sırıttım.
"Aklıma bi plan geldi!"
"Ne?"
"Unuttum." Diyince kafama vurdu. Cidden neydi o plan. Beynim durdu. Off.
"He hatırladım!"
"Ne!"
"Onları rahatsız edicez. Ama nasıl? Buraya kadar ben buldum. Devamını da sen bul Burcu."
Burcu kafasını kaşıyıp düşünüyormuş gibi yaptı. E bende düşüneyim bari.
Imm.
1) Evine gider ve orda parti veririz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Çocuğu
HumorTam sonunu okucakken biri bana çarptı ve kağıt yere düştü. Neyseki hava rüzgârlı değil. Kağıdı yerden alıp bana çarpana dönüp bağırmaya başladim. ''Hey önüne baksana körmüsün?'' ''Sen bence önüne bakmalısın. Kafanı biraz kaldırıp etrafa bak. Bücür.'...