"Biliyormusun? Şuan konumuz değil ama söylemek istiyorum. Seni artık ne yapsan kıskanıyorum. Sebebi sana aşık olmam. Seni seviyorum Duru Türkmen."
Bence ben şuan rüyadayım. 1 günde bu kadar şeyin olması mümkün değil. Mümkünse de ben bu kadarını sanırım kaldıramam. Çünkü çok fazla.
Ya şakaysa. Yok be şaka falan değildir. Bana çok değişik bakıyor. Sanırım aşk dolu gözlerle bakıyor. Çünkü ben böyle bakışları hayatım boyunca hiç görmedim. Çünkü kimse beni sevmedi. Veya sevdi de ben bilmiyordum.
Şimdi ona ne cevap vereceğim? Konuyu mu değiştirmeliyim? Yoksa birinin zili çalması için dua falan mı etmeliyim?
En iyisi konuyu değiştiriyim. Ama ne söyleyeceğimi hiç ama hiç bilmiyorum. Belki de cevap vermezsem bana küsüp gider? Yok canım Mert o kadar da çocukça davranmaz. Onu ben tanıyorum. Tamam ara sıra atarlanıyor ama normal. Bende atarlanıyorum.
Bana kaşlarını havaya kaldırmış bir şekilde bakıyordu. Gözlerini gözlerime sabitlemişti. Ona tabi ki de saçma sapan şeyler söyleyecektim. Yoksa onunla kesinlikle sevgili olacaktık. Tamam bunu çok istiyorum. Onunla sevgili olmak.. hayatta en çok istediğim şeylerden biri. Fakat buna daha hazır değilim. Yani. Sanırım. Belki de hazırım. Belki de değilim.
Gözlerimi gözlerinden ayırıp başımı olumsuz bir şekilde salladım. Yüzüne baktığımda kaşları çatılmış, çenesi sinirden kasılmıştı.
Yanındaki yastıkları alıp yere fırlattı ve hızla evden çıktı. Arkasından gidip ondan özür dilerdim ama şimdi olmaz. Ona mesaj atmalıyım.
Telefonumu çıkarıp ona "Üzgünüm." yazıp gönderdim. Anında cevap verdi.
"Kapa çeneni. Bana mesaj falan atma. Seni görmek istemiyorum." Yazdı.. dermişim. Tabi ki öyle birşey yazmadı. Sadece "Seni anlıyorum. Beni sevmek zorunda değilsin. Sorun değil." Yazdı.
Kapı çalınca kalkıp hemen açtım. Burcu gelmişti. İçeri girer girmez "Rüzgara bugün olan o saçma sapan olayları anlattım. Bayağı bi kızdı." Dedi.
"İyi ki anlattın. Sonradan öğrenince sana kızardı falan." Dedim koltuğa otururken.
"Mert'e ne oldu? Eve girer girmez herşeyi yere fırlattı." Deyince kaşlarımı çattım. Ama bana sorun değil demişti.
"Sen gidince beni öptü bayağı falan sonra bana aşkını itiraf etti bende ona bakmadan başımı olumsuz anlamda sallayınca sinirlendi ve gitti. Sonra ona üzgünüm diye mesaj attım. O da sorun olmayacağını falan söyledi. Ama şimdi herşeyi yerlere fırlatıyormuş hım." Dedim tek nefeste.
"Oha ve oha. Seni öpüp aşkını mı itiraf etti?" Ben başımı olumlu anlamda sallayinca bi kaç kez daha oha dedi.
"Sen çok salaksın. Neden ona onu sevdiğini söylemedin? Onunla sevgili olmak istiyorsun. Ağlıyorsun zırlıyorsun. Tam onunla sevgili olma şansı ayağına kadar gelmişken sen reddediyorsun. Neden onu reddettin Duru?"
"Hazır değilim."
"Hozor doğolom." Diye taklidimi yapınca gözlerimi devirdim.
"Sen onu kaybediceksin. Başkasına kaptıracaksın. Demedi deme." Diyince gözlerimi büyüttüm.
Onu benden çalmaya çalışacak kişilerin burunlarına kürdan sokacağım.
"Ben uyuyorum Burcu. Yarın okul var." Diye konuyu değiştirmeye çalıştım. Bana baygın bir şekilde bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Çocuğu
HumorTam sonunu okucakken biri bana çarptı ve kağıt yere düştü. Neyseki hava rüzgârlı değil. Kağıdı yerden alıp bana çarpana dönüp bağırmaya başladim. ''Hey önüne baksana körmüsün?'' ''Sen bence önüne bakmalısın. Kafanı biraz kaldırıp etrafa bak. Bücür.'...