Bay Scott'un Arzusu |TAMAMLANDI|

3. BÖLÜM

Bu bölüm aşırı uzun oldu ve ingilizce klavyeli telefonumdan yazdığım için bir sürü yazım yanlışı olabilir açıkçası düzeltmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bu kitabı ciddiye almıyorum sadece kafamı boşaltıp keyiflenmek istiyorum. size iyi okumalarr opuldunuz💓

Medya: Bay Scott

3. Bölüm

Sabah olduğunda kahvaltıdan sonra Bay Nicholson kütüphanesine çekilmiş, Irene ve Dakota ise mürebbiyeleri tarafından edebiyat dersine mecbur bırakılmışlardı.

Kaitlyn'in odasındaki bitkileri suladığı sırada içeri Bayan Nicholson girdi ve kızını dünkü sorumsuz davranışı yüzünden azarlamaya başlamıştı.

"Kaitlyn, artık 20 yaşındasın. Sosyetedeki bir hanımefendinin evlenmesi gereken bir yaş. Lütfen Bay Scott'a daha ılımlı yaklaş, o senin şansın."

"Maman, o benim şansım değil, Irene'ın şansı. Lütfen birazda onu darla."

"Kaitlyn, tatlım daha genç olduğun farketmeyebilirsin ama Bay Scott dün akşam sadece seninle ilgilendi. Irene'a sadece kibarlığından karşılık verdi.

"Ne kibarlik ama! Irene'ın ağzına düşecekti."

"Sen öyle san balım, Bay Scott'un gözleri tüm gece senin üzerindeydi. Bruton ile beraberken gizlice seni kesiyordu."

Kaitlyn, annesinin durumu yanlış anlamasından utanarak kafasını eğdi. Aslında, gece yarısı sarhoşken kendisini evsiz adamlardan kurtardığı kadın olduğu için kendisine dikkat ettiğini bilseydi annesi elbette böyle bir kanıya varamazdı.

"Anneciğim, lütfen beni daha fazla sıkıntıya sokmayın, bunu düşüneceğim."

Bayan Nicholson gitmeden önce kızının eline bir davetiye tutuşturdu.

"Bunu Bay Scott'a iletir misin tatlım, Oliver bugün izinli."

Kaitlyn, annesine surat astı ve sürekli ısrarla kendi dediğini oldurmasından dert yakındı.

Kaitlyn, üstüne pembe bir elbise ve kafasına da hasır şapkasını geçirdikten sonra Thompson malikanesinin yolunu tuttu. Normalde olsa annesine karşı ayak diretirdi ancak Bruton'u görebileceği için fazla nazlanmamıştı.

Bruton ile tanışalı birkaç ay oluyordu. Yatılı olarak kaldığı okuldan mezun olmadan bir önceki sömestr tatilinde tesadüfen Bruton'la tanışmıştı. Bruton'un üzerinde yine kırmızı bir üniforma vardı, saçları biraz daha kısaydı. Yakın arkadaşı Rebecca, Kaitlyn'i ısrarla yanında sürüklemiş ve Bruton'la tanıştırmıştı.

Tüm bunları düşünürken malikaneye varmıştı. Kapıyı hizmetkar kadın açmış, Kaitlyn'i içeri almıştı. Kaitlyn, etrafa ayaküstü göz atıp paltosunu asması için hizmetkara uzattı. Daha sonrasında salona, Bay Scott'un olduğu kısma davet edilmişti.

Bay Scott, boydan cam olan pencereden dışarıdaki dengesiz havayı seyrederek ayakta kahvesini yudumluyordu. Gelenleri farketmiş olacak ki sol elini takımının cebinden çıkarmadan dikkatlice arkaya döndü ve Kaitlyn'i selamlayıp niçin geldiğini sordu.

Bu beklenmedik bir ziyaretti. Bu kadın bir zengin koca avcısı olabilir, ziyaretler, tesadüfler bahanesiyle başına dadanabilirdi. Mesafeli davranmak daha iyi olabilirdi.

Kaitlyn, adamın sesindeki küçümseyici tonu hissetmiş ve soğuk bir ifadeyle "Maman, bunu size iletmemi istedi." derken Scott zaten soğumuş olan kahvesinden acı bir yudum aldı.