13. BÖLÜM

72 4 0
                                    


Keyifli okumalar

13. Bölüm

Kaitlyn'in konaktaki yaşantısı tekdüze ilerlemekteydi. Her günü rutine binmiş, sıradanlaşmıştı. Belkide bu kendi ekonomik bağımsızlığını kazanma hırsı tamamen yersiz bir hevesti. Zaten ailesinin kendisi ve kardeşleri için yeterince parası varken en başından beri yeni bir heyecan aramaya ihtiyacı yoktu. Sadece iş hayatını deneyimlemek istemişti. Mürebbiye olmaktan keyif alacağını düşünüyordu; bilakis fazlaca sıkıcıydı. Belkide düğünden sonra Bay Mason ve Bayan Savannah'a istifa mektubu yazmalıydı. Evet, harika bir zamanlama olurdu. Ne de olsa evlendiğinde her zaman Londra'da kalamayacaklardı. Sonuçta Bruton bir teğmendi ve görev yeri değişebilirdi.

Hazır düğünden, evlilikten konu açılmışken nikah gününe birkaç gün kaldığını anımsadı. Lakin nedendir bilinmez içinde heyecana dair hiçbir iz yoktu. En ufacık olsa bile. Belkide bu evlilik işini fazlasiyla uzattıklarından heyecanı kaçmıştı. Ya da bu evliliğin zamanı uygunluktan ziyade yersizdi. Bir anda, Bruton'un gönlünü almış olmak için ortaya attığı bu teklif için pişman olmuş hissediyordu ancak nafile; bunun geri dönüşü yoktu. Ne de olsa evlilik bir çocuk oyuncağı değildi. Kaitlyn'de her yetişkin gibi sorumluluklarının arkasında durmak durumundaydı.

Daldığı bu düşüncelerin arasından Cindy'nin uysal ses tonuyla arındı.

"Bitirdim."

Kaitlyn, saatine baktı ve çoktan akşam olduğunu farketti. Sonrasında; Cindy'e verdiği testleri kendi tarafına çekip, biraz aceleci davranarak küçük kızın cevaplarını gözden geçirip işaretli. Cindy, fazla zeki bir kız olmasa bile birlikte çalışmaya başladıkları ilk zamandan beri iyi bir ilerleme kaydetmişti. Kırk sorudan yalnızca yarısı doğru işaretlenmişti. Kaitlyn, kızı çok fazla şımarmayacak şekilde öğrencisini tebrik etti ve vedalaşarak odadan ayrıldı. Saat geç olmuştu, bir an önce eve gitmeliydi.

Konaktan ayrılmadan önce kendisine ayrılan odaya girip üstünü gündelik kıyafetleriyle değiştirdi. Saçını başını düzeltti. Kahya kadına gitmeden önce kibarca iyi akşamlar konuşması yapmayı elbette ihmal etmedi.

Tam kapıdan çıkmak üzereydi ki, çıplak parkeye vuran ayakkabı sesleriyle arkasına döndü. Gelen Bay Mason'dan başkası değildi. Yüzünde sevecen bir tavırla "Şimdi mi gidiyorsun kuzum?" Diye sordu.

Kaitlyn, bu adamın tavırlarını tuhaf bulduğundan kendisini rahatsız hissediyordu. Ondan dolayı resmi bir tavırla konuşmayı tercih etti.

"Evet, efendim. Cindy'nin dersi bitti, üstelik saat geç oldu. Bana da gitmek düşer."

Bay Mason kahya kadına seslenip iki fincan kahve istedi.

"Kaitlyn, gitmeden önce salona geçelim, seninle konuşmak istediğim mühim bir konu var."

"Ama efendim, saat fazlasıyla geç oldu "

Bay Mason, kararlıydı. Bu sefer takındığı güleç ifadesini yüzünden silerek ciddileşti.

"Kaitlyn, çok fazla zamanını alacak değilim. Hem arabacıya söylerim, bu akşamlık seni bırakır. Endişelenmeni istemiyorum."

Kaitlyn, normalde olsa bu işi inada bindirir, burnunun dikine giderdi ancak karşısındaki adamın kendisinin patronu olduğunu anımsayınca uysal bir kedi gibi salona sıvıştı. Cayır cayır yanan şöminenin önündeki tekli koltuğa oturdu. Kahya kadınz kahveleri servis ettikten sonra efendisini ve Kaitlyn'i yalnız bıraktı.

Şimdi koskocaman salonda yalnızca Kaitlyn ve Bay Mason'dan başkası yoktu. Sessizliği bozan Bay Mason'dan gelen hüpürtü sesleriydi.

"Kaitlyn, meseleyi fazla uzatmak istemiyorum ama nereden başlayacağımı da bilemiyorum."

Bay Scott'un Arzusu |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin