14. BÖLÜM

82 6 0
                                    

Bu şu ana kadar en uzun bölüm oldu, keyifli okumalar💗

14. Bölüm





Düğünün iptal edilmesinin üzerinden yaklaşık bir hafta kadar geçmişti. Bay Nicholson kızının bu çalkantılı aşk hayatı yüzünden çevresindekilere karşı biraz çekingenlik duyarken Bayan Nicholson bu mevzuyu zerre umursamıyor hatta bayağı bu işten memnundu. O ince, çizgili yüzündeki sıkıntılı anlatımın yerine anne şefkatiyle doldurulmuş sevecen bir ifafe yerleşmişti. Bayan Nicholson, bir ay sonra Birminghan'da düzenlenecek büyük çaplı maske balosunun davetiyelerini yeterince sayıda alıp konaktakilere dağıtmaya başladı.

"Kızlar, kızlar önümüzdeki ay Birminghan yolcusuyuz! Ulu tanrım, gerçekten harika bir balo olacak!"

Bu balo en çokta Kaitlyn'in ilgisini çekmekteydi. Uzun süredir katıldığı balolar tekdüze, sıradan partilerdi. Alışagelmişin dışına çıkılacak olan bu partinin amacı tamamen eğlenmek içindi; diğer partilerin amaçlarının bekar leydilerin eş adayı bulunması için olmasının aksine.

Ancak şöyle bir problem vardı ki, Kaitlyn'in bu partiye icap etmesi ne kadar uygun düşerdi? Nişan yüzüğünü henüz atmış bir genc leydinin alelacele bir baloda -ki bu balo bayağı şatafatlıydı- bulunacak olması hem aşağı tabakadan halk için hemde soylular için tuhafsanacak bir olay olurdu.

Ancak Kaitlyn, kızına yaninda geleceğine dair çoktan söz verdirtmişti. Yani, aslında Kaitlyn'in balodan kaçma şansı aslında yoktu.

Londra'da tanınan bir terzi olan Bayan Cruie, Nicholson Konağına, evdeki hanımların beden ölçülerini almak üzere ziyarete geldi. Artık ellili yaşlarında olan bu terzi kadın, geçmişinde pek alımlı bir kadınmış. İri mavi gözleri ve beyaza çalan sarı uzun saçlarıyla yanlarından geçtiği tüm subayları tesiri altına alırmış. Ancak gel gör ki izdivacı için seçtiği bey epey yanlış bir seçim olmuş. Kaitlyn'in, annesinden duyduğu kadarıyla; terzi kadının kocası Bay Herk, kadını kardeşiyle aldatmış, mirastan mahrum bırakmıştı. Üstelik ufacık tefecik kız çocuğunu beyin hummasından kaybetmişti. Bu tip üzücü olaylar kadının gün geçtikçe üzerindeki tüm alımlılığını kaybetmesine neden olmuş. O sarı saçları gün geçtikçe ağarmış, bir mermer gibi olan o taze yüzü gün geçtikçe çökmüş, o iri mavi gözlerinde ne fırtınalar kopmuş ki böylesine durgunlaşmış.

Kaitlyn, Bayan Cruie'yi -terzi kadını- çocukluğundan kalan birkaç anıyla belleğinde tutmaktaydı. Ölen zavallı kız çocuğuyla bir zamanlar arkadaş olduğunu anımsıyordu. Bu iyi anlayışlı, iyi yürekli kız içine kapanık yapısıyla yaşıtları yüzünden dışlanırdı. Bir keresinde Kaitlyn, bu zavalli güzel çocuğuna karışan çocukları bir güzel paylayıp, haflerini bildirmişti. O gün arkadaş olan kızların bu güzel arkadaşlığı, küçük kızın ölümünden dolayı pekte uzun süreli olmasa bile Kaitlyn'in hafızasında unutulmaz bir yere sahipti. Şimdi Bayan Cruie'ye bakıyor ve onda, ölen arkadaşına dair birşeyler bulmaya çalışıyordu.

Bayan Cruie, üzerinde dolaşan bu meraklı bakışları başını bir milim bile kaldırmadan farkederek metreyi uzattı ve iğneyi uzattı. Yorgun yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

"Büyüdükçe güzelleşiyorsun kuzum."

Kaitlyn, kendisine edilen bu iltifatı kibarlıkla kabul etmişti ancak kendisi böyle düşünmüyordu. Çünkü ne diğer leydiler gibi sarı saçı ne de cin gibi bakan iri, şekilli ve renkli gözleri vardı. Bunların aksine, koyu kahverengi ve saçları ve iri yapılı gözleri vardı.

Kaitlyn, ölçülerini aldırdiktan sonra Dakota ile çay bahçesine çıktılar.

"Elindeki kitabın konusu ne tatlım?"

Bay Scott'un Arzusu |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin