15. BÖLÜM

78 4 0
                                    

Medya: Temsili Bay Scott
Keyifli Okumalar

15. Bölüm

Artık havalar yavaştan bozmaya, turuncuya bürünmüş ağaçlar yapraklarını dökmeye başlamıştı. Son birkaç gündür ardı arkası kesilmeyen güz rüzgarlarıyla beraber ağacların bir kısmı yıkılmış olmakla beraber yollara düşen ağaçlar faytoncuları zor duruma sokmaktaydı. Adamcağızlar, tüm gün bu gibi ağaç yığıntıları sebebiyle atların çıkardıkları huzrsuzluğa artık tahammül edemiyorlardı.

Tüm Londra halkı evlerinin içine hapsolmuş, fırtınanın bir an önce yakalarından silkinip gitmesini içtenlikle diliyorlardı.

Evlerinde kilitli kalan birkaç aileden yalnızca biri olan Nicholsonlar için bu kapanma pek sıkıntılı geçiyordu. Bay Nicholson'un umuraamazlıkları, Bayan Nicholson'un küstah tavırları, Irene'nın züppeliği, Dakota'nın kibri dolayısıyla Kaitlyn'in canı bir hayli sıkılıyordu. Bir an önce Londra'nın üstüne tekrar güneş ışıklarının üşüşmesini içtenlikle diliyordu. Böylece bu uyumsuz insanların arasından kurtulup rahatlayabilirdi.

Kaitlyn'in günlerinin çoğu tablo çizmekle geçmekteydi. Yaptığı ilk tabloda, Londra'nın bunaltıcı havasını işlemişti. Genelllikle gri, kremit rengi ve kahve renkli boyalarla renklendirilmiş, bakan insanı, kendisine has karamsar havasıyla bunaltıyordu. Bu tablo yalnızca üç gününü almıştı. Yaptığı ikinci tabloysa, birincisine göre oldukça iç açıcı gözükmekle beraber diğerinden daha yoğun çizilmişti.

Kaitlyn, bir tabure çekip tuvalın önüne aldı. Dalgın bir tavırla bir yüz çizerken çizdiği adamın hemen hemen Bay Scott'a benzedigini düşününce utandı ve fırçayı bıraktı. Evet, Bay Scott'la son bir haftadır görüşmemişlerdi. Normalde olsa bunu pek fazla önemsemeyeceğini varsayan Kaitlyn, bu görüşme arzusunu Bay Scott'un, balo gecesindeki nazik tavırlarına karşı duyduğu mahcubiyete yoruyordu. Derken kapı çalındı. Gelenin evden birisi olduğunu varsayıp iç çekti, içeri girebileceğini söyledi. Ancak karşısında aniden Bay Scott'u bulacağını nersen bilirdi ki? İri kahverengi gözleri şaşkınlıkla açılırken, pembe dudakları aralandı. Ama önündeki çizimi hatırlayınca bu şaşkınlığı pek fazla uzun sürmesi. Aceleci bir tavırla belindeki önlüğü çözüp portrenin üstüne kapadı. Üstünü düzeltirken selam verdi.

Bay Scott, görünen o ki fırtınanın içinde şuursuzca gezinmiş, paltosu ve içine giydiği takımı yer yer ıslanmıştı. Islanan siyah saçları, alnının üstüne düştüğünden dolayı ona bir hafiflik katıyordu. Bu hafiflik onu daha genç ve dingin gösteriyordu. Sonra gözleri, esmee yüzüne ilişti. Anlaşılıyordu ki Bay Scott, bu pasaklı görünüşünü umursamıyordu çünkü yüzünde keyifli bir gülüş yer bulmaktaydı.

"Kaitlyn, bak."

Islak, geniş dudaklarının arasından çıkan bu çapkın hitapla beraber kolunun arasında, ıslanmış, kahverengi tüylü yavru bir köpeği ileriye doğru kaldırdı.

"Onu yolda üşürken gördüm ve hemen yanıma aldım."

Kaitlyn, yavruyu nazikçe kucaklayıp göğsüne bastı. Uslu duruyor, kafasını Kaitlyn'in göğsüne sürtüyordu. Onu kollarının arasınsa sallarken yavru köpeğin reflekslerine gülüyor, onunla uğraşıyordu. Derken Bay Scott'un oradaki varlığını hatırlayıp kafasını kaldırdı. "Çok tatlı bir köpek."

Bay Scott, onu destekledi. "Evet, hatta sana da benziyor, değil mi? İri kahverengi gözleri ve koyu kahve tüyleriyle seni andırıyor. Yalnız katılmadığım tek bir husus var; senin hırçın karakterine karşın pek uysal duruyor. Baksana sana nasılda hemen alıştı."

Bay Scott'un Arzusu |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin