-7.BÖLÜM-

23 9 1
                                        

Yeni bölüm geç geldiği için kusuruma bakmayın canlarım benim<3





Bize yolu gösteren adamı takip ediyorduk. Yol boyunca alkol alan insanlar, bana aç gibi bakan adamlar, bir köşede öpüşen çiftler ve daha birçok görüntüye maruz kalmıştım. Göz göze geldiğim insanlar olmuş bunu fark ettiğimde kafamı yere eğerek yürümüştüm. En sonunda adam barın en kenar köşesinden büyük bir masanın yanında durduğunda adama baktım. Yüzünde ufak bir tebessüm vardı "Buyurun efendim masanız" dedi Mert çoktan oturmuş benim oturmam için yanını gösteriyordu. Çekinmeme rağmen usul usul Mert'in yanına oturdum. Mert elini belime sarıp kendine çektiğinde neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde dönüp anlamaz gözlerle ona baktım. Yeniden bize yolu gösteren adamın sesini duyduğumda gözlerim adama döndü. "Ne içmek istersiniz Mert bey ve bayan?" dediğinde sinirlenmiştim. Bayan mı bayan ne alakaydı. Ama sakin olmak zorundaydım hiç bir şey demedim ve sadece adama dik dik bakmakla yetindim. Mert adama dik dik baktığımı fark etmiş olacak ki "Sen gidebilirsin biz istediğimizi alırız" diyerek adamı masadan gönderdi. Mert ile tek kalmıştık. Ama ikimize konuşmuyorduk arada uzun bir sessizlik hakim olduktan sonra sessizliği bozan Mert olmuştu.



"Adama neden dik dik bakıyordun?" ona doğru döndüm ve "Bayan" dedim. "Ne var yani bayan kelimesinde ki nazik bir üslup" dediğinde Mert'e de sinirlenmiştim. Kaşlarımı çatarak "Bayan kelimesi sana neyi çağrıştırıyor? He önce ben bana neyi çağrıştırdığını bay kelimesini bay erkek demek tamam buraya kadar sıkıntı yok ama bayan kelimesi bay kelimesinin türemiş hali bir kadına bayan deme hakkına kimse sahip değil" diyerek Mert'e patlamış oldum. Mert bir süre bana bakarak düşündükten sonra "Aslında haklısın" dediğinde beni anlamasının verdiği huzurla hafifçe gülümsemiştim. Mert'in ayağa kalkmasıyla biran duraksadıktan sonra "Nereye?" diye sorduğumda "Bize içecek bir şeyler alacağım" diyerek uzaklaştı. Mert'in yanımdan uzaklaşmasıyla birçok adamın gözü bana doğru dönmüş ve aynı aç bir ayı gibi elbisemin göğüs dekoltelerine bakıyorlardı. Bu durum fazlasıyla rahatsız ediciydi. Adamlardan biri kalkıp benim oturduğum masaya doğru gelmeye başladığında kalbim olması gerekenden daha hızlı atmaya başlamıştı. Adam masaya doğru yaklaştıkça kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissetmeme neden oluyordu. Oturduğum yerde gidebildiğim kadar kenara gittim.

Korkuyordum. Belki bana dokunmasından belki de bana zarar vermesinden ne de olsa hiçbir suçu olmayan kadınlar bile tecavüze uğrayıp öldürülmüyor muydu? Ufak bir kız çocuğu bile sokakta korkuyla yürümüyor muydu? Hiçbir suçu yokken ona bakan her adamın ona zarar vermesinden korkmuyor muydu bir kadın? Birçok kadın onlara zarar vermeye kalkan biri olursa diye çantalarına kesici bir alet ya da ona saldıran olursa kendini korumak için bir biber gazı taşımıyor muydu? Bu kadar düzgün dedikleri bir şey olmaz dedikleri caddelerde, sokaklar da bile ne çocuklara ne kadınlara neler oluyordu. Ve ben ne bir sokak ne de bir caddedeydim. Ben bir bardaydım. İnanlar burada sarhoş olana kadar içip sarhoş olunca neler yaptıklarından haberleri bile olmayan bu insanların içinde başıma neler gelirdi değil mi? Korkmam çok normal değil miydi? Bence çok normaldi.



Adam bana doğru iyice yaklaşmış masaya varmak üzereydi etrafa bakınmaya başlamıştım kendimi savunmam gerekirse diye. Etrafa bakınırken elinde iki bardakla bana doğru gelen Mert'i fark ettim. Onu görmemle içime bir rahatlık girmişti. Derin bir nefes verdim ve bana doğru gelen adama doğru baktığımda Mert'i görmüş ve geri kalktığı yere doğru gidiyordu. Derin bir nefes daha aldıktan sonra Mert yanıma ulaşmıştı bile. Gözlerimde ki o paniği görmüş olacak ki yanıma varır varmaz baktığım yöne bakarak "Ne oldu iyi misin?" diye sormuştu. Kafamı olumlu anlamda sallarken gözlerini adamdan çekerek bana döndürdü. Elindeki içecekleri masaya bırakarak yanıma oturdu ve eli hemen belimdeki yerini almıştı bile. Ama gözleri halen daha o az önce ki adamın üzerindeydi ve ona öldürücü bakışlar atıyordu. İlk başta Mert'in adama o şekilde bakarak ne düşündüğümü merak etsem de susmak tercihim olmuştu.



Mert'in masaya getirdiği içeceklerden birini alarak diğer kafama diklemiştim. Tadı acımsıydı aklıma direk içeceğin alkollü olabileceği gelmesiyle gözlerimi fal taşı gibi açarak bardağı şiddetli bir şekilde masaya bırakmamla Mert'in gözleri bana dönmüştü ve sırıtıyordu. "Neva umarım alkole dayanıklısındır" dediğinde yüzündeki sırıtış artmış ve muhtemelen benim komik olduğunu düşündüğüm yüz hatlarımı inceliyordu. Hatta muhtemelen değil yüzümü inceliyordu. Ve yüzümü incelemeye devam ettiği o süreç içerisinde yüzündeki sırıtış daha da artıyordu. Bu durum ne kadar sinir bozucu olsa da alkol içtiğimi bilmek daha da can sıkıcıydı. "Bilmem orasını göreceğiz" dediğimde anlamaz gözlerle bana bakarak "Daha önce alkollü bir şeyler içmediğini söyleme sakın bana Neva inanmam" dediğinde gözlerimi gözlerine odakladım be "İçmedim" derken göz temasını kesmemeye dikkat etmiştim. Mert sırıtarak "İlkleri severim" diyerek halen daha belimde olan elini sıkarak devam etti "Belki de bu gece olan ilk ve eğlenceli olan şey alkol içmen olmaz, ne demezsin?" dediğinde bir süre durduktan sonra kendimi ondan uzaklaştırdım. Ben kendimi geri çekerken Mert'in belimde olan eli de koltuğun üzerine düşmüştü.



Bir süre eline doğru baktıktan sonra "Benden uzaklaşma" derken sesi uyarı vericiydi. Onla aramızda yarattığım boşluğu kapatarak yeniden hemen yanımda bitmişti.







Bu bölüm çok kısa oldu farkındayım ama bir seferlik böyle oldu affınıza sığınıyorum🥺

SES YOKTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin