8.BÖLÜM - EVLİLİĞİN ERTESİ

872 109 7
                                    

Yorum yapmayı unutmayın lütfen...

💜





"Gülce hadi" diye bağırdı bir kere daha kapıdan Agir. Gülce evine gelmiş aldığı ve bitirdiği işleri toparlıyordu. Siparişleri akşamdan akşama ama bazen sabaha kadar yaparak bitirmişti. Uykusu yokken, ya da uyuyamıyorken bitirdi bunları. Üç ayrı çeyiz siparişi, iki onar tane yazma oyası yaptı ve hepsi hazırdı. Onları verip parasını alacaktı. Bir büyük bohçayı daha çıkardı evden.

"Al."

"Senin mi bunlar? Ne gerek var ayrıca?"

"Benim değil, sipariş bunlar. Bitti vereceğim insanlara."

"Acelesi mi vardı? Eve gidiyoruz."

"Senin evine gitmeden hallederiz işte, altında araban var."

"Orası senin de evin!" Tartışıyorlardı, sabahtan beri her şeye bahane bulup o eve gitmemek için zaman kazanan Gülce adamı tepesini attırmıştı. "Akşam oluyor akşam" dedi söylenerek bohçayı da alarak. Onu da arabaya koyunca kapısını çekerek çıktı. "Senin eşyaların nerde Gülce?"

"Biraz aldım işte."

"Buraya bir daha mı geleceğiz ya?"

"Ne olacaktı ya?"

"Git eşyalarını topla Gülce, sinirliyim."

"Anan bizi evden kovacak, buraya geleceğiz nasılsa."

"Öyle bir şey olmayacak."

"Görürsün."

"Allah'ım" dedi saçını yolar gibi karıştırırken. "Bin hadi bin. Eve gitmeyelim diye yapmadığını bırakmadın. Kaçarın yok gidilecek o eve."

"Senin cezan bu" diye mırıldandı arabanın diğer tarafına geçerken. Sağ kapıyı açıp oturduğunda Agir de yerine oturmuştu. "Uğrayacağımız yerleri göstereceğim."

Agir sadece başını salladı. Er ya da geç o eve gideceklerdi nasılsa. İlk bohçayı bırakmak için bir evin önünde durdular. Gülce üstüne yazdığı isim kağıdına bakarak bohçayı aldı. Evin kapısına gidip kapıya vurdu. Agir arabadan inmiş karısını bekliyordu.

"Gülce, hoş geldin."

"Hoş buldum abla. Bu bitti."

"Kız Allah seni ne yapmasın, ne çabuk yaptın bunu?"

"Elim hızlıdır. Güle güle kullansın kızın."

"Ellerin dert görmesin güzel kızım" deyip bohçayı aldı. "Az bekle" dedikten sonra da içeriye geçti. Biraz sonra Gülce'nin parasını verdi. "Güle güle harca. Hakkını helal et yavrum."

"Helal olsun ne demek, kesene bereket. Hadi Allah'a emanet ol."

"Kız, doğru mu?" dedi Agir'i göstererek.

"Hı hı."

"Hayırlı olsun."

"Amin."

Geri dönüp arabaya bindi. İkinci eve doğru gitmeye başladılar. Agir sustu ama çatık kaşlarının altından, mavi gözlerini kısarak bakıyordu yola.

"Şurası" dediğinde direksiyonu çevirerek sola saptı ve ilk evin önünde durdu. Yazmaları olduğu bez çantayı aldı ismine bakarak. İki basamak çıkıp kapıyı vurdu. Çıkan kadına yazmaları teslim edip parasını aldı. O da sordu doğru mu diye, doğru olduğu bariz belliydi. Hayır dualarıyla ayrıldı oradan ve kalan üç evi de bu şekilde gezdiler.

MEVEDDET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin