Portrait || Xavier Thorpe

-Creature-

Xavier'in Anlatımı

Nevermore yolunda bir tane kampçı öldürülmüştü haberler ayı olduğunu söylüyordu ama Şerif Galpin, Nevermore'dan şüphelenmeye başlamıştı ve bu süpheleri de Weems'i korkutmaya yetiyordu.

Weems okulu olabildiğince sıkı tutmaya çalışıyordu ve Nevermore'a olan şüpheleri ortadan kaldırmaya çalışıyordu.

Atölyede rüyamda gördüğüm canavarı çizmeyi bıraktım ve dışarı çıktım.

Okula doğru geri ilerlerken Girasole'u gördüm ama o beni fark etmemişti.

Orman yoluna doğru gidiyordu ben de beni farketmeyeceği uzaklıktan peşinden ilerlemeye çalıştım.

Girasole'un geldiği yerde bir süre önce cinayetin işlendiği belli bir yerdi ama yinede hiç bir polis yoktu.

Kurbanın eşyaları olduğu gibi duruyordu. Ellerini yine geriye doğru sarıyor gibi hareket ettirdi ve eşyalar sanki orada bir kampçı varmış gibi yerlerini aldı.

Eşyalar kendi kendine hareket etmeye başlamıştı.
İlk olarak termos sanki biri tutuyormuşcasına havalandı ve kütüğün yanına doğru ilerledi.

Termosun kapağına içecek gibi birşey koydu ve kapaktaki içeceği sanki biri içiyormuş gibi hareket etmeye başladı.

Daha sonra bir çığlık sesi duyuldu havada duran termos yere düştü ve boşluktan etrafa kan sıçramaya başladı.

Girasole kaşlarını çatmıştı kanlar biraz onu rahatsız ediyor gibi duruyordu. Daha sonra çadır parçalandı ve olay mahali Girasole geldiğindeki haline döndü.

"Sanırım bir ayı saldırısı değil"

Girasole irkildi, "Sessizce neden arkamdan geliyorsun, korkuttun."

"Üzgünüm"

Girasole tekrar düşüncelere dalgı ve ağaçlardaki kan kalıntılarına bakmaya geri döndü.

"Biraz önce, neden sadece eşyalar hareket etti ve kimseyi görmedik."

"Çünkü ne öldürülen kişi ne de öldüren kişi burada değil. Belki gözden kaçırdığım birkaç şey daha da vardır. Ama eşyalar burada ve onların o sürede ne yaptığını görebiliyorum."

"Bir videoyu geri sarmak gibi, olan biteni tekrar tekrar görebiliyorsun."

"Öyle de diyebiliriz. Senin kabusların, onlar nasıl gidiyor hala her gece görüyor musun."

Çizdiğim resmi ona gösterip göstermemek arasında kaldım ama göstermekten vazgeçtim.

"Evet kabuslar devam ediyor."

"Peki, ne görüyorsun."

"Önemli şeyler değil."

"Peki, Ben okula dönüyorum. Gelecek misin?"

"Hayır, atölyeye döneceğim."

Girasole okula doğru giderken ben de atölyeye gitmeden önce Wednesday'i gördüm.

Yağmur başlamıştı ve şaşırmış şekilde yerde birşeye bakıyordu. Yanına gittim ama o Girasole'un aksine ona yaklaştığım anda beni fark etmişti.

"Neye bakıyorsun öyle."

"Canavar aslında bir insan"

Ona anlamadığımı belli eden bir bakış gönderdim o da bunu fark etti ve açıklama yapmaya koyuldu, "Ayak izlerine bak, canavar ayak izleri yavaş yavaş küçülüp şekil değiştirerek insan ayak izine dönmüş. Yani canavar aramızdan biri olabilir."

Wednesday'in baktığı yere baktığımda sadece yağmurdan dolayı ıslanıp çamur olmuş toprak dışında birşey göremedim.

"Ayrıca az önce canavarı gördüm."

"Yani sana saldırmadı öyle mi?"

"Evet benim anlamadığım şey de bu, çok yakındı yanımda kendimi savunacak bir şeyim olmadığı ve beni gördüğü halde uzaklaşıp gitti."

"Anlaşılan çözmen gereken yeni bir gizem daha var."

"Evet öyle. Sanırım Nevermore beklediğimden daha eğelenceli bir yer."