-Don't Tell Anyone -

156 29 8
                                    

Girasole'un Anlatımı

"Ölebilirdik! Sen neden bizi hareket gördüğün bir yere sürükledin?! Delirdin mi sen? Aklın yerinde mi? Nevermore'dayız daha geçen yıl böyle olaylar oldu ve sana anlattığım halde yaptığın şeye bak."

Korkmuştum ve ölüm korkusunu tamamen hissetmiştim. Şuan Emrys'e bağırıyordum ama o ne beni takıyordu ne de burun buruna geldiğimiz Hyde'ın varlığını umursuyordu.

"Girasole, bize bir şey olmadı. Bağırmayı bırak. Birisi duyacak. Ayrıca öğretmenlerden birisi seni benim odamda görürse kesinlikle ceza alırsın."

Yavaş yavaş sinirim geçiyordu ve  hissettiğim korku da azalmıştı.

"Wednesday ile konuşmam gerekiyor."

Kapıyı açtım ve tam dışarı çıkacakken kolumdan tutup beni geri içeri çekti ve kapıyı kapattı.

"Girasole, kimseye anlatmayacaksın. İnanmayacaklarına da eminim. Bir kanıtımız olduğunda anlatırsın ama şuan ikimizin de sessiz kalıp o yaratığın gerçekten var olduğuna dair bir kanıt bulmak için uğraşması gerekiyor. Anlıyor musun beni? Şuan ikimiz de sessiz kalmazsak illa işimize burnunu sokacak biri çıkar, belki ilk seferde Hyde'ı bulmanız bu yüzden bu kadar uzun sürmüştür. Sonuçta herkes farklı bir iş çevirmiş. Emin ol Addams'a söylesen bile seni yem olarak kullanmaktan başka bir şey yapmayacak. "

" Emrys, delirdin mi sen? İki kişi - ki özellikle senin daha önce bir Hyde bile görmediğine eminim- koca bir canavarı mı alt edeceğiz? Komik olma, eğer onu yenmek bu kadar kolay olsaydı o kadar kişi o canavar yüzünden hastanelik olup ölmezdi. "

" Korkuların olduğunu anlayabiliyorum Girasole. Ama biraz düşün. Bütün olan biteni sırf senden dinlemedim, emin ol okulda konuşan çok kişi vardı. Gidip herkese yayman bir tek yolumuza taş koymak olacak. Sadece bir kere bana güvenmeni istiyorum. Sessiz kal ve birlikte halletmeye çalışalım. Eğer altından kalkamayacağımız bir iş ise herkese söyleriz. "

Başka bir şey demeden hızlıca kapıyı açtım ve odadan çıktım. Kesinlikle haklı değildi. Söylediği şeylerin elle tutulur bir yanı yoktu. Bir Hyde iki tane çocuğu, ki Emrys'in gücü bile yok ve benim de kendimi pek iyi koruyanildiğim söylenemez, parçalanması dakikalar sürerdi."

Gece Gölgeleri Kütüphanesine gittim ve geçen yıl Wednesday'in kullandığı kitabı aramaya başladım. Saklı olarak durduğunu biliyordum ama bir şey dikkatimi çekti. Bir tablo yamuk duruyordu. Onu tutup çektiğimde bunun sadece bir kapak olduğunu ve ardında bir kasanın saklandığını gördüm. Kasayı açtığımda içinin boş olduğunu fark ettim. Biri benden önce gelip kitabı almıştı. "

Hızlıca kütüphanedeki bir sürü canavarlar ile ilgili olan kitapları karıştırmaya başladım. Hiçbirinde Hyde ile ilgili herhangi bir bilgi yoktu.

" Girasole"

Duyduğum sesle irkilerek arkamı döndüm. Xavier'in buradaydı.

"Senin burada ne işin var? Gecenin bu saatinde hemde. Gece Gölgeleri kulübüne üye misin ki Girasole."

"Xavier..."

"İyi misin sen? Bembeyaz kesilmişsin. Bir şey mi oldu? "

"Çizimin bitti mi?"

"Hayır, tam olarak bitmedi. Ama görmek istersen bakabilirsin."

Bir kaç tane kitabı elime aldım ve kütüphaneden çıkıp Xavier ile birlikte atölyeisne gittik. Kitapları masaya bıraktım.

Xavier de bir tablonun üzerinde duran büyük örtüyü çekti ve altındaki büyük gözlerini sonuna kadar açmış ve pençelerini de bize doğru doğrultmuş bir Hyde ile göz göze geldim.

"Rüyalarımda görüyorum ve aklımın içinde dolanıyor. Sanırım tek bir tane değil. Kaç tane olduğunu tam olarak kestiremiyorum ama birden fazla olduğuna eminim. Gördüklerim farklı yaratıklar, birbirlerine benziyorlar ama ayırt edilebiliyorlar. Sanırım bu sefer başımız ciddi bir dertte. "

" Bu gün bunlardan bir tane gördüm. "

" Nasıl? "

" Sana anlattığımı şimdilik kimseye anlatma... "

" Yaptığı şey çok aptalca seni de kendisini de tehlikeye sürüklemiş, üzerine kimseye anlatmamanı mı söylüyor? Yanlış anlama ama o bir şeyler çeviriyor, hemde büyük bir şeyler çeviriyor. Yoksa neden böyle bir yükün altına kendi başına girmek istesin ki? Onunla vakit geçirmeyi bırakman gerekiyor. "

" Belki onunla daha da yakın olursam ne çevir-"

" Hayır, hayır. Kesinlikle uzak durmalısın, söylediklerini düşündüm ve sana bir şey olmasından gerçekten korkuyorum. Ama sen o çocukla vakit geçirmeye devam ettikçe sana zarar vereceğine de şüphem yok. "

Gitgide sinirleniyor gibi bir ses tonu vardı tamamen Xavier'e odaklandığımdan arkadaki tablonun hareket etmeye başladığını da geç fark etmiştim. Tablo pençesini çıkardığı anda Xavier'i oradan çektim ama çok geçti...

* * *

Okuduğunuz için teşekkür ederim ❤️ ❤️

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn!!

Bu arada Wyatt kitabını yayınlamaya karar verdim bu cuma yayınlayacağım ama bu kitabı yavaşlatmayacağım.

Kendinize iyi bakın askolarr

Portrait || Xavier Thorpe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin