Girasole'un Anlatımı
"Anlatacağım ama sonra olur mu?"
"Sonra yapmam gereken bir şey var. Ama şuan tamamen sendeyim."
Zaten onu bir süredir kendimden uzaklaştırmaya çalıştığım için ne işi olduğunu sorma hakkını kendimde görmedim.
"Kolyenin başka bir gücü olduğunu keşfettim ve denemek istedim. Sonuçlarını düşünmeden zaman yolculuğu yaptım ama gerçekten hiçbir şeyi değiştirmeden geri döndüm. Tabii herkes böyle düşünmedi ve cezalandırılmam gerektiğini düşünenler oldu. Sanırım şuan cezalandırma çalışmalarına başlandı ve bu resimler de birkaç seferdir uyuduğumda gözlerimi kapattığım yerde gördüğüm resimler. "
"Peki neden benden uzaklaşmayı istedin?"
"Çünkü bu ceza sadece bana fiziksel zarar verecek bir şey olmayabilir, sevdiğim insanlara da zarar verebilme ihtimalleri var ve sana bir şey olsun istemiyorum."
Bir şey söylemeyince hızlıca atölyeden çıkıp odama gittim. Annalise'in burada olmaması fazlasıyla iyi olmuştu. Şuan resimlerle uğraşmak istemediğim için dolaplardan birine koydum ve üzerime rahat bir şeyler giyip yatağa yattım.
Gözlerimi kapattıp açtığımda yine aynı yere gelmiştim. Aslında aynı yer değildi, sadece benziyordu. Aslan maskeli kadın ortalarda gözükmüyordu.Onun yerine başka bir maske takan biri herhangi biriyle oyun oynuyordu. Ama bu seferki oyun oynayan kişi de oynatılan kişi de daha fazla konuşuyordu. Yine oyun oynatılan kişinin oyun hakkında pek bir bilgisi yoktu ama sorularının ardı arkası kesilmiyordu. "Buraya ne zaman gelebiliyorum." kadın da bilgilerini konuşturmaktan rahatsız olmuyordu. "Bir suç işlemişsen ve yargılanıyorsan buraya gelirsin. İlk gelişin tanıtma amaçlıdır ama daha sonraki gelişlerin senin elindedir, tabi kendi istediğin gibi gelmemezlik yapamazsın. Sana oyun için plan yapmana yarayacak bir süre sunulur ve sen istiyorsan bu süreden önce dönebilirsin." Kadın yanında dura kum saatine yavaşca vurdu, Ben oyun oynadığımdaki kum saatinden büyüktü. Konuşmaya devam etti,"Buraya her geldiğinde bu kum saati büyür ve burada geçireceğin zaman artar. Oyunu kaybetme veya kazanma şansın da öyle, kazanırsan soruşturmadan aklanmış olarak çıkarsın. Kaybedersen..." kadın elindeki kalan tek kağıdı masaya bıraktı ve maskesinin açıkta bıraktığı dudaklarında bir gülümseme belirdi. Sevecen bir gülümseme değildi. Konuşmaya devam etti," Cezalandırılırsın. " Kağıtlar kayboldu ve etraftaki heykeller canlandı. Biri karşıda oturanı tuttu diğeri ise boynuna bir ip dolayı onu boğmaya başladı. Öldükten sonra onu bir tabuta olduğu gibi yerleştirdiler ve diğer heykellere verip eski yerlerine döndüler. Adam yaptığı hatanın bedelini canıyla korkunç bir şekilde ödemişti, acilen oyunun nasıl oynandığını çözmem gerekiyordu ve eğer bunu vaktinde yapmazsam sonum böyle olacaktı. Daha önce beni fark etmemiş gibi duran kadın masanın başından kalktı ve karşımda durdu. "Kuralları öğrendiğine göre soruşturma dönemin başladı. Kendini hazırlasan iyi olur." Altımda duran kumları yavaş yavaş içe doğru çekilmeye başlamıştı ve beni de aşağı çekiyordu. Daha sonra hızlıca düşmeye başladım.
Yatağımda zıplayarak uyandığımda havanın karardığını fark ettim. Annalise odaya gelmişti ve elinde Xavier'in çizdiği kağıtlarımı tutuyordu. Hızlıca yataktan kalktım ve elimdeki kağıtları çekip aldım.
"Dolabımı mı karıştırdın?!"
"Dolabı açtığımda gözüme çarptı, kim çizdi bunları?"
"Seni ilgilendirmez."
"Xavier çizdi değil mi? Eski sevgilin sanırım. O yüzden mi bu kadar değerli? "
Xavier eski sevgilim mi olmuştu, ona ara vermek istediğimi söylemiştim ama ona her şeyi anlattığımda düzeldi sanmıştım. Ben başka bir şey demeden Annalise sözüne devam etti,
"O söylemişti, bu sabah onunla tanıştıktan sonra sen yanımızdan öylece gidince."
Aslında o zaman onunla daha hiçbir şey konuşmamıştım yani şuan düşünceleri değişmiş ve eski sevgili olduğumuz konusunda vazgeçmiş olabilirdi.
Yada Annalise sadece sinir etmek için yapıyordu.Elimde tuttuğum kağıtlar sıkmaktan dolayı buruşmuştu. Aklıma Wednesday'e gitmek geldi çünkü kendi gizemleri çözmekte fena sayılmazdı. İmgelem gördüğünü duymuştum ve belki bunlarla ilgili de bir şeyler görmüştür.
Daha fazla Annalise ile uğraşmadan odadan çıkıyordum ki arkamdan seslendi.
"Bu akşam Xavier ile buluşacağız sence ne giymeliyim?"
Kapıyı çarparak odadan çıktım doğru söylüyor olabilir miydi? Xavier de bu akşam işi olduğunu söylemişti ve bende salak gibi ne işi olduğunu sormamıştım.
Fazla hızlı yürüyordum ve düşünceleri aklımdan atmaya çalışırken Wednesday ve Enid'in kaldığı odaya gelmiştim. Kapıyı çaldım ve Enid açtı.
İçeri girdim ve Wednesday'e ve Enid'e kağıtları gösterip olanları anlattım. Wednesday kağıtların bir anlamı olduğundan emin olduğunu söyledi ama bir daha oraya gittiğimde bakabildim kadar çok kağıda bakmamı ve kadının kartları hangi sırayla attığına dikkat etmem gerektiğini söyledi.
Kağıtlara birkaç kez dokundu, imgelem görmek için uğraşıyordu ama olmuyordu.
Daha sonra Wednesday konuşmaya başladı. "Sanırım artık daha dikkatli olman gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portrait || Xavier Thorpe
FanfictionXavier Thorpe, her gece rüyasında gördüğü kızı çizmişti. Her zamanki resimlerinden çok daha özenerek çizmişti ve farklı olduğu da her açıdan anlaşılıyordu. Ama okula geri döndüğünde onu bekleyen sürprizler vardı... _____ Xavier Thorpe × Fem Reader ...