Girasole'un Anlatımı
Arkamı döndüğümde daha önce hiç tanışmadığım bir çocuk gördüm. Daha önceden beri Nevermore'da olduğunu biliyordum ama önceden onunla hiç konuşmamız geçmemişti. Adımı bile bilmediğine emindim ama o konuşmak istiyordu sanırım. "Efendim?" çocuk gülümsedi biraz uzakta olduğu için Xavier ile yanıma geldi, "Biraz konuşabilir miyiz?" Xavier'e döndüm o da çocuğa çok yabancıymış gibi bakıyordu. Onun da tanımadığı belliydi. "Tabi konuşabiliriz. Xavier istersen sen git daha sonra bulurum ben seni." Xavier elini omzuma koydu daha sonra da gülümseyip gitti. Çocuk ile yolun ortasından çekilip başka bir kenara gittik. "Seni dinliyorum." çocuk gülümsedi ve elini uzattı, "Sadece tanışmak istedim. Emrys, Emrys Pescoli." elini sıktım ve gülümsedim, "Girasole White." Emrys elini çekti ve ensesine koydu. "Memnun oldum Girasole. Ee... Yanlış anlamazsan numaranı alabilir miyim?" çocuğun suratına baktım, sadece arkadaş olmak istiyor gibi durduğu için numaramı verdim. Aslında bunun için sormak zorunda da değildi. Nevermore'un çoğunda numaram vardı ama o tanışmayı ve kendi istemeyi seçmişti, araya başkasını sokmamıştı.
"Aslında benim artık gitmem gerekiyor, daha gitmem gereken dersler var." Emrys'in yanından ayrıldım ama arkamdan seslendi. "Daha sonra görüşürüz." ona gülümsedim ve üzerimde eskrim kıyafetlerini çıkarıp formayı giymek için odama çıktım daha sonra. Xavier'in yanına gittim, yanağını öptüm ve yanına oturdum. "Ee.. Ne istiyormuş." gülümsüyordu. "Tanışmak istedi." kaşlarını kaldırdı. "Bu kadar mı?"
"Bu kadar, tanıştık ve geldim... Ha birde numaramı istedi." başını omzuma koydu "Başkasından da alabilirdi." güldüm. "Tanışmak istemiş işte" derken sınıfa öğretmen girdi ve derse başladık. Dersi dinlememiz gerekiyordu ama Xavier derste bir şeyler çizdi ben de onu izledim ve bu şekilde dersin sonunu getirdik. Gün bu şekilde geçti ve son dersten de çıktığımızda Xavier atölyeye gideceğini söyledi "Sen de gelmek ister misin?" daha sonra Enid ile bir şeyler yapacağımız aklıma geldi. Yarış olacaktı ve bana da onların takımında olmayı teklif etmişti. "Şu tekne tasarım işi, Enid çağırdı ama işimiz erken biterse gelebilirim."
Xavier yanağımı öpüp atölyeye gitti, Ben de Enid, Yoko, Wednesday ve diğer takım arkadaşlarının olduğu tarafa gittim. Herkes birlikte tekneyi boyuyordu ve ben de bir fırça alıp yardım etmeye başladım. Geçen yılki gibi kedi temalı bir bot yapıyorduk, Geçen yıl ben katılmamıştım ama bu yıl takım için beni de çağırmışlardı. Teknenin ön kısmı hazırdı ve çok güzel olmuştu. Yoko bu yıl da zehirlenmemek için maç öncesi yiyeceği şeylere dikkat ediyordu. Geçen yıl Wednesday katılmıştı ama bu yıl katılıp katılmamak arasında şüpheleri vardı. Enid bayrakları da asmamız için getimemi rica etti, Ben de şimdiden kurulmuş olan çadırlardan bizim takıma ait olanına girdim ve bayrakları alıp Enid'e verdim.
Daha sonra bize doğru gelen Emrys'i gördüm. Gülümsüyordu. Yanıma vardığımda tekneyi daha rahat boyamak için oturduğum yerden kalktım. "Selam." dedi Emrys. "Merhaba." ellerime bulaşmış olan boyalara gözü kaydı daha sonra da tekrardan yüzüme bakmaya devam etti. "İşin bitince bir şeyler yapmak ister misin?" kenarda duran bezi aldım ve Ellerimde ki boyaları temizlerken konuşmaya başladım. "Aslında işim bitti ama Xavier'in yanına gidecektim. Daha sonra belki bir şeyler yapabiliriz." kaşlarını kaldırdı daha, "Tabi, tabi olur." dedikten sonra gitti. Ne kadar kibar davransa da son zamanlarda yaşadığım olaylar yüzünden yeni bir arkadaş pek istemiyordum. Boya üzerime bulaşmasın diye taktığım önlüğü çıkardım.
Atölyenin önüne gelmiştim, yine fazlasıyla yüksek sesli müzik dinliyordu. Bu çocuk bir gün kulaklarını bozacaktı. Kapıyı açıp içeri girdim ama müzik sesinden kapının açılıp içeri birinin girdiğini bile duymamıştı. Gülümseyip arkasına doğru geçtim ve sarıldım, böyle bir şey beklemediği için ilk başta irkildi ve uzaklaştı daha sonra benim olduğumu gördüğünde müziği kapatıp gelip sarıldı ve bana bakarak konuşmaya başladı. "Neden sessiz sessiz geldin? Korkuttun beni." gülüyordu. "Aslında pek sessiz gelmedim ama müzik sesi o kadar yüksekti ki duymadın." dudağıma minik bir öpücük bıraktıktan sonra yaptığı resmi gösterdi. Benim resmimdi! "Çok güzel oluyor. " Xavier güldü ve elindeki fırçayı bırakıp masaya yaslandı. "Çizebilecek güzel bir şeyler arıyordum ve aklıma sen geldin."
Resmi incelerken bir yandan da konuşmaya başladım. "Canlandırabilir misin?" elini resme doğru uzattı, resmin yüzündeki gülümseme büyüdü ve gözleri açılıp kapandı. "Geçen seferki resminde denediğimde çalışmamıştı ama bu gayet güzel çalışıyor."Aklıma asıl buraya sormak için geldiğim soru geldi. "Bu gece istersen bir şeyler yapalım mı? Belki Nevermore'dan da çıkarız, zaten kimse fark etmez giriş çıkışlar oldukça esnedi." Xaiver elindeki boyaları masasına doğru sürerken konuşmaya başladı. "Sormana bile gerek yok çünkü seninle bir şeyler yapma fırsatını kaçırmam."
Okuduğunuz için teşekkür ederimm.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn.
Kitap hakkındaki görüşlerinizi yazabilir misiniz??
Bir de çok merak ettim en sevdiğiniz emoji ne??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portrait || Xavier Thorpe
FanfictionXavier Thorpe, her gece rüyasında gördüğü kızı çizmişti. Her zamanki resimlerinden çok daha özenerek çizmişti ve farklı olduğu da her açıdan anlaşılıyordu. Ama okula geri döndüğünde onu bekleyen sürprizler vardı... _____ Xavier Thorpe × Fem Reader ...