🤍🖤
" Melih neden bu kadar akıllısın lan sen? " dedim. Melih " Ben süper zekayım seninleyken gerizekalı oluyorum çünkü seninleyken kendimi kaybediyorum bende gerizekalı oluyorum." dedi. İkimizde gülmeye başladık. Tabiki bu güzel gülmeyi kesen biri vardı. Tabiki de Yunus. Bu çocuk tamam yani annem ameliyattayken falan yanımda olmuş olabilir ama o hâlâ bana açıklama yapmadı. Yanındaki kızın kim olduğunu hâlâ söylemedi.
" Şey, Işık biraz konuşabilirmiyiz? " dedi. Bende "Tabi konuşabiliriz. Söyle lütfen. " dedim. " Baş başa olsak olur mu? " dedi. Bende " Olmaz. Ben Melihten hiçbir şeyi saklamam sen ne kadar benimle baş başa konuşsanda konuştuktan sonra ben gelip Melih'e gelip anlatacağım konuştuklarımızı o yüzden başla. Benim de işim var gücüm var. " dedim. Ardından tam ağzını açacaktı ki nöbetçi öğrenci gelip beni çağırdı. Sıramdan kalkıp nöbetçinin yanına gittim. " Ne oldu? " dedim. Nöbetçi " Bilmiyorum. Müdür seni çağırdı. " dedi. Acaba gene ne yaptım. Ben bile ne yaptığımı bilmiyorsam müdür nerden biliyor ya.
Müdürün kapısına gelince hafif bir öksürdüm. Kendime çekidüzen verip kapıyı tıklattım. Gir emrini alınca girdim ve müdüre " Bir şey mi yaptım hocam? " dedim. Müdür ise gülerek " Bu sefer yaptığın şey kötü değil iyi. Okulda bir gezi düzenliyoruz bu geziye on ikinci sınıflardan götürmek istiyoruz. Benim aklıma sizin takım geldi. Sen ve arkadaşlarının yanında dört kişi daha ayarla geziye gideceksiniz. " dedi. Bende "Tamam hocam ayarlarım ama neden özellikle biz. " dedim. Müdür ise " Çok yakın bir zamanda anneni kaybettin ve senin için bu gezinin eğlenceli olacağını düşündüm. O yüzden özellikle siz. " dedi. Demekki sürekli belalı olmak böyle güzelliklere de yarıyormuş.
Hemen cevap vererek " Tamam hocam ben dört kişi daha bulunca haber veririm ama son bir sorum var. Bu nasıl bir gezi biraz anlatırmısınız. " dedim. Müdür "Hepinizin bir arada olacağı bir yer olacak. Kamp gibi düşünebilirsin. Bir hafta orada kalacaksınız devamsızlığınız olmayacak. " dedi. Bende " Tamam hocam ben söyledikten sonra sizden gelip izin belgesi almaya gelirim. " dedim ve odadan çıktım. Şimdi farklı bir sorun vardı o dört kişi kim olacaktı?
Sınıfa girdim hoca içerideydi. " Nerdeydin Işık? " dedi. Bende " Hocam valla hep sizin dersinize denk geliyor ama müdürün yanındaydım. " dedim. Hoca gülerek " Tamam hadi gir otur yerine. " dedi. Koşarak yerime gittim ve oturdum. Melih bana doğru " Müdürle ne konuştun? " dedi. Bende " Şuan konuşamayız uzun konu. Öğle arasında yine toplanalım o zaman konuşuruz. " dedim. O da " Tamam. " dedi.
🖤🤍
" Bakın şimdi müdür beni yanına çağırdı ve gezi ayarladıklarını söyledi. Benden bizim tayfa yani Melih, İnci ve Elif'in yanında dört kişi daha ayarlamamı istedi. Benim aklıma siz geldiniz. Bir haftalık bir gezi olacakmış ve devamsızlığımız olmayacakmış. Kamp gibi bir şey olacakmış zaten ne dersiniz? Gidelim mi? " dedim. Melih " Ben gelirim. " dedi. Elif " Siz varsanız bende varım zaten. " dedi. İnci " Aynısı. Bende varım. " dedi. Rüya " Aslında güzel olabilir. Bende varım. " dedi. Can " Bende varım. " dedi.
Yunus gözlerime bakarak " Bende varım. Ama inşallah orada da benden kaçan biri olmaz. " dedi. Bende " Kötü bir şey yapmazsan olmaz. " dedim. Herkes ne olduğunu anlamayan şekilde bize bakıyordu. Melih " Ne oluyor? " diye sordu. Bende " Ben sana evde anlatırım. " dedim. Ardından devam ettim. " Bir kişi eksik şuan benim aklımda biri var ama emin değilim. Kızabilirsiniz. " dedim. Yunus ve Melih bana kızgın bir şekilde baktılar. İlk önce Yunus konuştu. " Olmaz o şerefsiz gelemez bizimle. " dedi. Sonrasında Melih " Bu sefer haklı o şerefsiz bizimle gelemez. " dedi. Ben Doğukandan bahsetmiştim. Onlar kim anlamıştı ki.
" Ben Doğukandan bahsetmiştim. Siz kim anladınız. " dedim. Melih " Ben Doğukan anladım." Dedi. Yunus " Ben Kerem anladım. " dedi eliyle saçlarını karıştırarak. Bende az önce bana yaptığı gibi gözlerinin içine bakarak "Maalesef değil. Doğukandan bahsetmiştim. " dedim. Yunusun dudağı bu hareketime yukarı doğru kıvrıldı.
Ben ayağa kalkarak " Tamam ben Doğukan'ı bir hocaya sorayım eğer olur derse onu olmaz derse başka biri artık. " Yunusun tekrar gözüne bakarak " Bu kişi Kerem de olabilir. Ya da sevgilisi olanın sevgiliside olabilir. Ayrılmasınlar." dedim. Melih'e , Elif'e ve İnciye bakarak " Ben Müdürün yanına gidiyorum. " dedim. Ve kantinden çıkarak müdürün odasına doğru giderken birisi kolumdan tuttu ve beni duvara yapıştırdı. Bir eli duvardayken diğer eli belimdeydi.
" Sen ne yaptığını sanıyorsun ya bu hareketlerin bana sökmez tamam mı? Git bu hareketlerini sevgiline yap!? " dedim. Bana gülerek " O benim sevg- " derken ondan kurtuldum ve arkasına geçip. " Sakın bir daha bana böyle bir şey yapmaya kalkışma seni gerçekten pişman ederim. " dedim ve Müdürün odasına gittim.
" Hocam herkes tamam yalnız bir kişi eksik benim aklımda biri var ama o bu okulda değil hepimiz tanıyoruz ama o gelse bizimle olur mu? " diye sordum. Müdür " Tabi olur. Ben sana izin kağıtlarını vereyim." Elindeki kağıtları bana doğru uzatarak. " Bu izin kağıtlarını cumaya kadar getirin. Cumartesi günü saat 12.00 da gideceksiniz. Haftaya cumartesi bu saatlerde geleceksiniz. " dedi. Ben " Tamam hocam. Görüşmek üzere. " dedim ve odadan çıkıp tekrar kantine indim. Herkese izin kağıtlarını dağıtarak " Bu cumaya kadar bunları getirin bana. Cumartesi günü saat 12.00' de gidecekmişiz. Haftaya cumartesi yine bu saatlerde dönecekmişiz." dedim.
Rüyaya dönerek elimdeki kağıtlardan birini daha ona uzattım. " Yunus burada yok ona da sen verirsin Rüya. Ona duyur Doğukan gelecek. Hoca izin verdi. " dedim. Melih bir küfür savurdu. Saate baktım tenefüsün bitmesine dört dakika vardı. " Hadi sınıflara dağılalım. " dedim. Herkes ayağa kalktı ve sınıflara doğru çıkarak ayrıldık. Benim acilen Doğukana yazmam gerekti.
Elime telefonumu aldım ve yazmaya başladım.
Siz: Doğukan
Siz: Canım kuzenim
Siz: Yakışıklı kuzenim
Siz: Hadi bana bir bak
Baş belası: Ne oldu lan
Baş belası: Kesin bir şey isteyeceksin
Baş belası: Tamam hadi söyle söyle
Siz: Bizim okulda gezi var da sende gelebilirmisin?
Baş belası: Kız bunda söylemeyecek ne var.
Baş belası: Gelirim tabii
Baş belası: Yeterki gezelim dedikodu yapalım.
Siz: Oyy Canım kuzenim
Siz: Seni çok seviyorum
Baş belası: Bende
Siz: Tamam o zaman sen gelirsin Melihlere
Baş belası: Ben onların evini bilmiyorum.
Siz: Bizim mahallenin hemen altı
Siz: Sen bizim mahalleye gel
Siz: Ben sana izin belgeni vereyim.
Baş belası: Tamam
Baş belası: Senin çocukta gelcek mi?
Baş belası: Şu renkli gözlü olan
Siz: Şuna senin çocuk deme
Siz: Ayrıca gelecek
Baş belası: Niye ki?
Siz: Çocuğun sevgilisi varmış.
Baş belası: Aga be
Baş belası: Aman boşver kuzi sana erkek mi yok
Baş belası: Elini sallasan ellisi zaten
Siz: Ay kuzim valla cansın he
Baş belası: Sende kuzi
Baş belası: Neyse hadi yarın görüşürüz
Siz: Hadi görüşürüzSohbetten çıktım. Birden bire ağlamaya başladım. Melih yanıma gelerek " Ne oldu Işık? Niye ağlıyorsun? Yine o Yunus yüzünden mi? " diye sordu. Bende ağlayarak " Evet. O şerefsiz yüzünden. Madem sevgilisi vardı neden benimle ilgileniyordu. " dedim biraz bekledim sonra "Belkide ilgilenmiyordu ama ben öyle sanıyordum. " dedim. Ağlamaya devam ettim.
Melih bana sarılarak beni teselli etmeye çalıştı. "Senin kadar iyi bir kızı üzen dünyayı si- " dedi. Ben onu susturdum ve " Şşş küfür yok. Allah belasını versin. " dedim. Ve uyudum. Ben uyuduktan sonra bir kapı sesi geldi büyük ihtimalle Melih odadan çıkmıştı.
BÖLÜM SONU
Bir bölümün daha sonuna geldik. Sizi 2 bölüm üzdüm, 3 bölüm sevindireceğim. Olaylar çok karıştı. Ama umudunuzu kaybetmeyin. Her zaman umut vardır hiç olmadığında bile. Yeni bölüm cuma günü. Görüşmek üzere Ay Işıklarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)
Teen Fiction0551***: Seven sevdiğiyle güzelleşirmiş 0551***: Ben de seninle güzelleşebilirmiyim 0551***: Ay ışığım Siz: Pardon kimsiniz? 0551***: Seni seven ve ileride seninle evlenecek kişi Siz: Benim niye bundan haberim yok 0551***: Çünkü bu zamana kadar ben...