24. Bölüm

45 14 15
                                    

" Melih ya biraz toplu olsana bu ne hal evin her tarafı senin kıyafetlerinle kaplı. Annen evde yok diye dağıtmak zorundamısın? " dedim. Melih "Işık  iyice anneme benzedin he. Ya ben dağınık değilim. " dedi. Bende " He Melih he. Kesin değilsindir. " dedim. Melih kıyafetlerini toplamaya başladı.

" Al oldu mu Işık hanım? " dedi. Ben bir anda ağlamaya başladım. Ağlarken " Niye öyle sinirlendin ki? Ben sana bir şey mi yaptım. " dedim. Melih yanıma gelerek sarıldı ve " Güzelim ne oldu niye ağlıyorsun şimdi. Kötü bir şey mi dedim. Seni mi kırdım? " dedi. Bende " Hayır sen beni kıramazsın zaten ama bilmiyorum. Birkaç gündür böyle sebepsizce ağlıyorum. " dedim.

Melih " Işık sana bunu demek istemiyorum ama o şerefsizden uzak dur lütfen. Çok yakın bir zamanda anneni kaybettin ama ağlayamadın. Şimdi bu şerefsiz seni terk etti yine istediğin gibi ağlayamadın. Şuan senin böyle ağlaman normal güzelim. " dedi. Ben ona daha fazla sarılırken o da benim saçlarımdan öptü.

" Tamam geçti Melih. Hadi evi toplayalım da annen gelince ona da sürpriz olur. " dedim. Melih " Sahi annem nereye gitti? Yine ne işler karıştırıyorsunuz? " dedi. Bende kıkırdadım ve "Kim ben ve annen bir işler karıştırmak. Hayatta öyle şeyler yapmam. Hem markete gitti o. " dedim. Melih'te " İyi öyle olsun bakalım. " dedi. Etraftaki kıyafetlerini toplamaya devam etti.

Bende Melih'in annesini aramalıydım. Hatta arayayım.

" Medine abla nerdesin? Valla Melih öğrenecek falan diye götüm tutuştu. "

" Kız ben senin okul arkadaşınmıyım? O nasıl söz öyle. Ayrıca geldim. 10 dakikaya evdeyim."

" Özür dilerim Medine abla. Tamam gelince sen beni bir çaldır. "

Dedim ve kapattım. Valla Medine abla gelince dayak yiyeceğim. Yüzüne kapattım resmen.

Ben odamı toplamaya başlıyordum ki Melih aniden odaya girdi. " Ben işimi bitirdim. Odaları topladım. Sen hâlâ toplayamadın mı? Uyuşuk. " dedi. Bende " Ya Melih bak kardeşim ben erkek değilim. Ben kızım.. " tam devam edecektim ki Melih araya girdi " Ben senin cinsiyetini bilmiyordum zaten. Eee " dedi. Devam ettim. " Bu odaya pat diye dalamazsın. Ya üstümü giyiniyor olsaydım. " dedim. Melih'e bu söylediğim mantıklı gelmiş gibi kafasını salladı.

" Şimdi çık dışarı kapıya vur ve öyle gel. Tabi izin verirsem. " dedim. Melih dışarı çıktı, kapıyı kapattı ardından kapıya vurdu. Biraz sürünmeli bence.

5 dakika sonra

" Işık hadi aç artık kapıyı ya. Valla elim uyuştu kapıya vurmaktan. " dedi. 5 dakikadır isyan ediyor. Bu sefer vicdanım el vermedi ve içeri gelmesini söyledim. Melih içeriye girer girmez hemen " Işık sen varya çok pis süründürüyorsun be. Elim öldü lan. " dedi. Ağzının ortasına elimin tersiyle bir tane vurdum. " Lan ne lan. Ben sana lan diyor muyum? " dedim. Melih ağzından bir küfür savurdu. Bu sefer kafasına vurdum. " Şimdi de küfür ediyor. " dedim.

Melih bir anda gülmeye başladı. " Melih la ne oldu kafayı mı yedin. Vurunca niye gülüyon. " dedim. Bir anda Ankara ağzına bağladım ya şaka gibi. Melih'in gülüşü son söylediğim ile daha fazla artarken konuşmaya başladı. " Sen senin... Bir anda ağız kaydı. La dedin. " dedi ve daha fazla güldü. Melih'in yanına gittim ve tam kulağının dibinde " Melih eğer biraz daha gülersen seni camdan aşağı atarım. Bilirsin yaparım dediğimi yaparım. " dedim. Melih gülmeyi kesti.

" He şöyle adam ol. Yohsa oldururuk. " dedim. Melih gülüşünü tuttu. Tam ağzımı açacaktım ki Medine abla çaldırdı. Aha geldi.

Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin