40. Bölüm

25 1 2
                                    

" Aşkım valla benim hiçbir şeyden haberim yoktu. İrem gelmiş. Sonra Doğukan'ı görmüş konuşmuşlar. Ben ne yapayım? " dedi Yunus.

" Yunus sana dedim ki eğer Doğukan İrem'i görürse konuşmak ister. Sen diyorsun ki görmüşler konuşmuşlar. İrem'e söyle konuşmasın. " dedim sinirle.

Yunus " Fazla abartmadın mı bu olayı? " diye sordu.

Kim ben?

Fazla abartmak.

Okey.

" Tabii ki de hayır. Fazla abartmadım. Eğer fazla abarttığımı düşünüyorsan kapı orada. Görüşürüz. " dedim kapıyı göstererek.

Yunus hızla yanıma geldi. Elleriyle dirseklerimden tuttu yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

İlk önce dudaklarıma kısa süreli bir bakış attıktan sonra gözlerini kapayıp açtı ve gözlerime baktı.

" İrem, Doğukan'a tutulmuş. " dedi bir çırpıda.

" İyi güz- ne? " dedim şaşkınlıkla.

" Ne diyorsun sen? Olamaz hayır ya. Ben izin vermiyorum. İrem nerede onunla konuşmam lazım. " dedim.

Yunus " Şimdi beni dinle. İrem bu sefer farklı. Eskisi gibi değil yani. Eskiden deli gibi her gün aşık olurdu ama dün konuştuktan sonra yolda geçen kimseye bakmamış. Hatta eve geldi bana aynen şöyle dedi, " sesini incelterek " ' Yolda geçen esmer taşlara bakmadım bugün kuzi. ' dedi. İrem dedi bunu. " dedi.

" Ama bak sıkıntı sevip sevmemesi ya da bakıp bakmaması değil. Doğukan'ı biliyorsundur biraz. Benden daha kırılgan ve nazik. Yaşadıkları çekilir şey değil. Eğer İrem onu üzmeyecekse iki gün sonra başkasının yanında olmayacaksa olur. " dedim ciddiyetle.

Yunus kollarımdaki ellerini çekti ve belime yerleştirdi.

Kendisine doğru çekti ve anlını anlıma yasladı.

" İrem'den bunun için söz alacağım merak etme. Ama şimdi yapmam gereken bir şey var. Senin sözünü ben tutayım. " dedi.

Kısık sesli bir kahkahadan sonra " Ne sözüm var benim sana? " diye sordum.

Ben hatırlamıyorum çünkü.

Tekrar dudaklarıma baktı.

" Bizdeyken bir öpücük dahi alamamıştım. Sende söz vermiştin güzelim. Bence onu tutabiliriz. " dedi.

Hee şu söz.

" Ama içerde Doğuk- " demeye kalmadan dudaklarıma yapıştı.

Ani hareket yapmasana be zalimin oğlu.

Geri çekildi. " Dayanamadım. Ama sen hâlâ sözünü tutmadın. Çünkü ben seni öptüm sen beni öp- " sözün nereye gideceğini anlayıp bu sefer ben dudaklarına yapıştım.

Geri çekildikten sonra ellerini de belimden çektim.

" Benim işim var. Sen İrem'den söz al ben sana o zaman bir tane daha yapıcam aynısından. " dedim dudaklarını göstererek.

Yunus bir dudaklarıma bir gözlerime baktı.

" Aşkım. Bence de git sen yoksa bir yerimden bir kaza çıkıcak. " dedi.

Göz kırptım ve kapıya ilerledim.

Kapıyı açmamla içeriye Doğukan ve İrem'in düşmesi bir oldu.

Yuh artık kapıyı mı dinlediniz?

" Kuzi biz yara bandı almaya gelmiştik. " dedi Doğukan.

" Ne yapacaksın yara bandını Doğukan? " diye sordu Yunus.

" İrem salata yaparken elini kesti yanlışlıkla.  " dedi rahatlıkla.

" Lan gerizekalı. Madem kızın eli kanadı neden kapıyı çalmayı denemedin. " diye söylendim.

" Siz öpüşüyordunuz aman konuşuyordunuz bölmek istemedik. " dedi.

Yuh yuh.

" Doğukan al şu yara bandını çık dışarı. İrem sen burada kal, konuşacaklarımız var. Hayatım. Sende gidebilirsin akşam hallederiz. " dedi çapkınlıkla.

Ben ve Doğukan dışarı çıktık. İrem içeride kaldı.

Doğukan'a dönüp sordum.

" Nereden itibaren konuşmalarımızı duydunuz? " dedim.

Doğukan " Sen eniştemin evindeyken söz vermişsin onu tuttun herhalde. " dedi sona doğru gülerek.

Doğukan'ın kafasına vurdum.

" Kes sesini dayak yeme benden gelir gelmez Doğukan. " dedim.

Doğukan " Tamam be kuzi. Kızma hemen. " dedi.

Mutfakta İrem'in salata yaptığı yere geçtim ve salataya devam ettim.

Bu kıza nasıl salata yapılır anlatmam lazım.

BÖLÜM SONU

Bir bölümün daha sonuna geldikkk.

Kuzularım ilk başta biliyorum kısa bir bölüm ve uzun zaman sonra atılan bir bölüm.

Bazı nedenlerden dolayı uzun bir süredir yoktum ve kısa bir süre yine yokum.

Gelince her haftanın telafisi olacak merak etmeyin.

Hepinizi çok seviyorum.

Görüşmek üzere.

Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin