36. Bölüm

33 6 2
                                    

Şarkı ile okuyun lütfen.

Kollarım Yunus'un boynuna sıkıca sarılırken Yunus'un gözünden bir damla yaş aktı.

Şaşkınca ona bakarken " Işık gitmeyeceksin değil mi? Beni tekrar yalnız bırakmayacaksın. Lütfen gitme. " dedi.

Gözünden akan yaşı öptüm.

" Sana sürprizimi söyleyeyim mi? " dedim.

Yunus " Söyle. " dedi.

" Ben Filiz hocadan bir izin aldım. " dedim ve devam ettim.

" Ben sanırım gideceğimi sana söylemisin ki biliyorsun. Bende senin benimle gelmen için izin istedim. " dedim. Son cümleyi söylerken kalbim bomba misali hızlandı.

Yunus tek kaşını kaldırıp bana bakarken " Filiz hoca senin gelme isteğimi kabul etti. " dedim bağırarak.

Kalbim artık atmıyordu âdeta yerinden çıkmaya hazırlanıyordu.

Yunus şaşkınca bana bakarken " Sevinmedin mi? Yunus? " dedim.

Yunus " Işık seninle gelmeyi isterdim ama annemi burada tek bırakamam. Zaten babam onu terk etti. Bir de ben gidersem... Zaten kötü şu an. " dedi.

Hüzünle kafamı eğdim. " Peki tamam. Ama bir şey olmaz. Zaten biz birbirimize ihanet etmeyiz. Ben bu yüzüğü hiç çıkarmam. " dedim buruk bir mutlulukla.

Yunus bir elini çeneme koydu ve başımı kaldırdı. " Işık. Ay Işığı'm. Ben seni bırakmam. Istesen bile bırakmam. Ki gördün zaten. Sen beni ben seni unutmayacağım. Zaten hele şu okul bitsin jet gibi bir düğün yapacağım. " dedi.

Yunus'un yüzüne baktığım son aylardı. Son günlerdi. Son saatlerdi.

Yunus'un ensesini tuttum ve kendime çektim.

Dudaklarımız birleşirken bu sefer benim gözümden yaşlar akmaya başladı.

Yunus dudaklarımdan ayrılıp bir elimi alıp dudaklarına götürdü ve öptü.

Gözyaşlarımı sildi.

Senin gözyaşlarını sadece Melih sildi.

Hayır.

Artık Melih ve Yunus siliyor.

Hayatımdaki iki erkek.

Biri kanım, diğeri canım.

Yunus'a bakarken " Yunus ben oradayken lütfen beni unutma. Bu arada eğer kızlarla yakın temasa geçersen buraya geldiğimde ödeşiriz. " dedim gülerek.

Yunus " Asla asla. Senin üstüne daha gül koklamam. " dedi.

Bende " Ya papatya koklarsan? " dedim.

Yunus suratını ekşitti. " Yapma güzelim ya. Tamam senin üzerine çiçek, böcek, insan ne kadar şey varsa hiçbirini koklamayacağım. " dedi.

Saçlarını elimle dağıttım. " Aferin benim aşkıma. " dedim.

Can ve Elif yanımıza geldi.

Nasıl bunlar burada mıydı?

" Siz nereden çıktınız? " diye sordum.

Elif " Hep buradaydık. Yüzükten sonra gelelim dedim. " dedi.

Can " Artık yengenin hakkını veriyorsun. Yüzüğü taktınız. Düğün ne zaman? " dedi.

Bende " Hayırlısıyla dört yıl sonra. " dedim.

Can " Hee tama- ne diyon yenge. Şimdi sen buna bir şey dicen sonra bu gelecek bize çatcak. " dedi.

Bende " Hele o size bir şey yapsın o zaman görür gününü. " dedim.

Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin