22. Bölüm

38 14 6
                                    

Şarkıyı dinleyerek okuyun lütfen.

Işık'ın Anlatımıyla

" Elif kız şu sözel sınıfındaki Buse varya geçen gün sevgilisinden ayrılmış. Sevgilisi bunu bir azarlamış bir azarlamış kız da ağlaya ağlaya terk etmiş. " dedi İnci. Elif şaşkın bir şekilde İnciyi dinledi ve " Şaka yapıyorsun. " dedi. Ben hâlâ boş boş oturuyordum. Melih'in omzuna kafamı koydum uyumaya çalıştım.

Uyuyamadım. Çünkü Yunus'un dün yaptığı şey yüzünden kendimi kötü hissediyordum. Acaba ben farketmeden bir şey mi yaptım da bana öyle davrandı?

Aniden ayaklandım ve bir hışımla sayısal sınıfına doğru gittim. Yunus'u sınıfta bulamayınca Rüyaya sordum. Arka bahçede olduğunu söyledi. Arka bahçeye doğru gittim. Keşke gitmeseydim.

Yunus başka bir kızla konuşuyordu. Bir eli duvarda bir eli ise cebindeydi. Kız ise saçıyla oynuyor ve ona gülüyordu. Sinirli bir şekilde Yunus'un yanına gittim. Onu kendime çevirerek bir tokat attım. " Aşağılık herif. Senin sevgilin varken niye diğer kızlarla konuşuyorsun. " dedim. Bu sefer kız Yunus'u kendine çevirdi ve öptü. Hemde gözlerimin önünde.

Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım ve hızlıca sınıfa çıktım. Melih benim ağladığımı görünce ayağa kalkarak yanıma geldi. " Güzelim ne oldu? Niye ağlıyorsun? Yoksa o mu yaptı? " dedi. Bende kafamı salladım. " Ne yaptı güzelim. " dedi. Bende " Ben onunla konuşmaya gittim. Ama o başka bir kızla konuşuyordu sonra ben gittim tokat attım. Kız bunu kendine çevirdi ve... ö-öptü." dedim. Melih Elif'e bakarak " Gel buraya sen Işık'ı tut. Ben bir şunun icabına bakıyım. " dedi. Sınıftan çıkarken çok sinirliydi.

Melih'in Anlatımıyla

Bu şerefsiz yine benim kardeşimi üzmüştü ve bir de üstüne gitmiş kızı öpmüş pezevenk. Lan madem başka kızlarla konuşacaksın niye sevgili yapıyorsun.

Yunus'u Arka bahçede bir bankta otururken gördüm. Yanına gidip yakasına yapıştım. " Lan sen benim kardeşimi ağlatmaya utanmıyormusun? Kız senin yüzünden ağlıyor lan? " dedim. Yunus bana bakarak " Ben ona kötü bir şey yapmak istemedim. Gel otur sana her şeyi anlatayım. " dedi ve anlatmaya başladı.

Bütün bu anlattıkları yüzünden daha sinirlenmiştim. " Sen şimdi bu kızı iddia uğruna mı sevdin? " dedim. Yunus " Öyle başladı ama yemin ederim sonra ben sevdim gerçekten. Ona bunu söylemem için onu kendimden uzaklaştırmam lazım. " dedi. Ben " Lan madem uzaklaştıracaksın. Bu uzaklaştırma işini başka kızları öperek mi yapıyorsun? Kızın canı yandı lan sizi öyle görünce hıçkıra hıçkıra ağlıyordu lan kız. " dedim. Yunus üzgün bir şekilde bana baktı. Ağzını araladı tam konuşacaktı ki yumruk attım. Yüzünü bakarak " Eğer bir daha Işık'ın yanına yaklaşırsan senin ecelin olurum. O kızdan ayrılacaksın ve mezun olana kadar da yanına yaklaşmayacaksın. Zaten ondan sonra da yaklaşamazsın. " dedim. Onu geride bırakarak sınıfa çıktım.

Ah be güzelim. Sen bunların hiçbirini haketmedin.

Sınıfa girdiğimde Elif hâlâ Işık'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Işık'ın yanına gittim ve oturdum. "Güzelim sen bunların hiçbirini haketmedin. Ben ona bunların hesabını soracağım. " dedim. Işık "Melih ona hiçbir şey yapma lütfen. Canı acıyınca benimde acıyor. Sakin kavga etme. " dedi. Güzel kızım hâlâ o şerefsizi düşünüyor ya. Bir insan böyle bir meleğe nasıl kıyar lan. " Tamam güzelim.   Kavga etmeyeceğim. " dedim ve sarıldım.

Bu kızı kimse ağlatamaz. Bu kız bu zamana kadar hayattan çok çekti ama bundan sonraki hayatında kimse onu üzemez ve ağlatamaz.

                                             🖤🤍

" Ya ben niye anlamıyorum bu konuşmalarınızı. " dedi İnci. Işık gülerek " Çünkü... çünkü.. yok ben devamını getiremeyeceğim Elif sen getir devamını. " dedi. Elif " Çünkü... çünkü sen çok özelsin. Bizim konuştuğumuz basit dil ama seninki böyle özel insanların konuştuğu dil. " dedi ve güldü.

Ben İnci ile dalga geçtiklerini anlayınca "Kızlarım niye İnci ile böyle konuşuyorsunuz? " dedim ve bir elimi İnci'nin omzuna attım sonra İnci'ye dönerek " Bunlar şifreli konuşuyorlar. Boşver sen çünkü bende anlamıyorum. " dedim ve göz kırptım. İnci bana sarıldı ve Elif ile Işık'a dil çıkardı. Hepimiz gülerken hoca geldi. Hepimiz yerlerimize dağıldık.

Tüm ders Işık'ı izledim. Dersi hiç dinlemedi. Geçen tenefüs Yunus yanına geldi ve ayrılmak istediğini söyledi. Işık onun için zor olsa da kabul etti. Bu tenefüs onu az da olsa motive etmiştik. Ama diğer tenefüsleri bilemem. Bu olanlardan acaba Can ve Rüya'nın haberi varmıydı?

Hoca Işık'a seslendi ama Işık o kadar dersle ilgilenmiyordu ki hocanın seslenmesini bile duymadı. Ben Işık'ı dürttüm. Işık bana baktı "Hoca sana sesleniyor. " dedim. Işık hocaya baktı. Hoca " Işık çok dalgınsın bu ders sanırım bir şey olmuş istersen hava al. Sonra yanımıza gelirsin. Melih sende Işık ile beraber git. " dedi. Bende "Tamam hocam. " dedim ve ayağa kalktım. Işık'ı da kaldırdım. Bahçeye çıktık. Işık konuşmaya başladı.

" Melih ben kötü bir insan mıyım? " diye sordu. Ben onu hiç bekletmeden " Hayır güzelim. Niye böyle düşünüyorsun? " diye sordum. Işık'ın gözünden yaş akarken " Ben Yunus'a hiçbir şey yapmadım. Neden benden ayrıldı? Neden beni tersledi? Yoksa ben istemeden ona bir şey mi yaptım Melih? " diye sorarken hıçkırarak ağlıyordu.

Ben bu kızın ağlamasına dayanamıyordum. "Hayır sen ona hiçbir şey yapmadın. O sana yaptı." dedim ama devam edemedim çünkü benim söylemem fazla doğru olmazdı. Onun yaptığı çok mu doğru sanki. " O bana bir şey yapmadı ki. O bana kendini sevdirdi. Melih biliyormusun ben ilk defa birisini sevdim. Ben ilk defa aşık oldum. Ama sonra o kişi benden gitti. Sonra o beni terk etti. Sonra o benden ayrıldı. " dedi. Benim içim yandı. Şerefsiz bu kızı öyle üzmüştü ki bir daha nasıl toparlayacaktık Işık'ı bilmiyorum.

" Işık şimdi senden bir söz vermeni istiyorum. " dedim. Işık " Tamam. " dedi. Konuşmaya başladım. " Sen mezun olana kadar onunla konuşmayacaksın. Onunla ilgili hiçbir şey söylemeyeceksin. Onunla ilgili hiçbir şey yapmayacaksın. O hayatına hiç girmemiş gibi davranacaksın. Bunlar için bana söz ver. " dedim. Işık " Tamam. Söz. " dedi. Ona sarıldım ve onun benim için ne kadar değerli olduğunu tekrardan anladım.

" Hadi şimdi yukarıya çıkalım. Ve son bir şey. Onun inadına daha dik dur. Daha güçlü dur. " dedim. Işık bana tekrar sarılarak " Seninle aramda bir bağ yok ama sen benim abimsin. Sen benim kardeşimsin. " dedi. Bende ona aynı şekilde " Sende benim kardeşimsin. Güzelim benim. " dedim. Elini tutarak sınıfa çıktık. İçeri girdiğimizde hoca Işık'a iyi olup olmadığını sordu. Işık " İyiyim hocam. Hava iyi geldi. " dedi.

Bu dakikadan sonra hocanın sorduğu her soruya cevap veriyor ve kendini hep dik tutuyordu. Az önce dediğim gibi.

Yunus sen bu kızı üzdün ama bende seni üzeceğim.

Sen bu kızı kırdın ama bende seni kıracağım.

Işık'ın biraz kafasını dağıtması lazımdı. Eğer yaz olsaydı lunaparka giderdik am kış olduğu için gidemiyorduk. O yüzden daha güzel bir fikir geldi aklıma. Hazır ilk karneyi almamıza iki hafta varken güzelce kafasını dağıtalım.

Bu konuyu Işık'a söylemeden önce anneme söyleyeceğim çünkü Işık ben söyleyince belki garipser ama eğer annem söylerse gelir.

Hadi bakalım Yunus bey, sen misin benim kardeşimi üzen.

BÖLÜM SONU

Bir bölüm daha bitti Ay Işıklarım. Bu bölümler biraz böyle üzüntülü geçecek ama bu çılgın yazarınız. Bir şey yapıp her şeyi tersine çevirip sizi güldürebilir. Yeni bölüm cuma günü. Eğer yeni bölümde karakterlerden fotoğrafını istediğiniz bir karakter varsa yorumlara yazın. Ve son olarak sildiğim kitabımı tekrar yazmaya başlayacağım. O kitabım hakkındaki detaylı bilgiyi bir sonraki bölümde yazacağım. Yeni bölümde görüşmek üzere.

Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin