31.Bölüm

32 12 12
                                    

Yunus'un Anlatımıyla

" Olmuyor abi olmuyor amına koyayım. Onsuz olmuyor. Yapamıyorum. Hay ben bu beynime tüküreyim. Sen hangi boksun ki gidip iddiaya girersin. " dedim. Can bana böm böm bakarken "Lan oğlum yürü git kıza her şeyi en başından güzelce anlat kendini affettirmeye çalış. " dedi. Ben ona kızgınca bakarak " Gerizekalı beni dinlese zaten konuşup affettirmiştim. " dedim.

Arka bahçe genellikle sevgililerin geldi yerdi. Ben buraya Işık'la gelmek isterdim ama gelemedim, niye çünkü kendi bokluğumdan. Ben sözümü bitirdim tekrar konuşacaktım ki bahçeye Işık ve Kerim girdi.

Işık, Kerim'in beline kollarını sımsıkı sarmış ve yanağını öperken. Kerim, Işık'ı saçlarından öptü.

Ben sinirlenirken Can bir elini bacağıma koydu. "Tamam sakinleş yoksa hiçbir şey yapamayacaksın kız daha çok uzaklaşacak. Şuanlık bir şey yok. Herhangi bir sevgililik esası belirmedi. " dedim. Onlardan gözlerimi ayıramazken Can'ın son cümlesi için sinirle kafamı ona çevirdim. " Lan nerede sevgililik esası yok. Işık bildiğin bana sarıldığı gibi ona da sarılmış. O puştta benim Işık'ın saçlarından öptüğüm gibi öptü işte. Bende bunları yapıyordum. Sevgiliyken. " dedim.

Can ofladı. " Amaan sana da bir şey demeye gelmiyor he. Tamam sevgililer git çocuğu dövde Işık daha çok uzaklaş..." derken Can da benim gördüğümü görmüş olacak ki sustu.

Ben bir hışımla ayağa kalktım ve Işık ile Kerim'in yanına gittim. O kim olurdu da benim sevgilimi öperdi. Hemde dudaktan. Hemde ben varken onu.

Kerim'in yanına gittiğim gibi kolunu çektim, yakasından tutup kafa attım. O burnunu tutarken birkaç kere de ellerimle yumruk attım. Işık bana döndü. " Sen ne yaptığını sanıyorsun ya. Bak Yunus seninle ayrılalı çok oldu. Ben asabımı bozma. Benim tepem atarsa tam atar. Madem ayrılacağımızı biliyordun niye başında anlatmadın. Her şeyi kendin yaptın ama haberin yok. " dedi ve bana tokat atıp Kerim'in yanına gitti. Onu yerden kaldırdıktan sonra koluna girdi ve bahçeden çıktılar.

Can ben öylece onların arkasından bakarken "Bazen tehdit işe yaramıyor demek ki. Bak sen git dedin çocuk geldi sevgilini öptü ama eski. Eski. " dedi. En son kelimeyi bastırarak söyledi. " Senin aptallığın yüzünden ayrıldığınız sevgilin. " dedi. Bende " Lan bok benim aptallığım olduğunu her seferinde yüzüme vurmasana. " dedim. Can yanımdan okula doğru giriş yaptı.

Ben bu kızı böyle koruyamam ki. Onun kılına zarar gelse dünyayı yakarım ama o bana bir şey olsa ki oldu hiçbir şey yapmadı.

Ne zaman beni affedeceksin be kızım.

🤍🖤

Işık'ın Anlatımıyla

Yunus tam da ondan beklediğimi yapmış ve gelip Kerim'i dövmüştü. Normalde Kerim başka bir okula nakil aldırmıştı ama onu zor bela ikna ederek okulda kalmasını sağladım. Okuldan içeriye girerken onu Yunus yüzünden revirde bıraktım ve iyi olmadığımı söyleyip sınıfa çıktım. O kadar anlayışlı ki halden anladı ve hoş karşıladı.

Melih heyecanlı heyecanlı sınıfa girdi ve yanıma gelip yerine oturdu. " Kızım sen ne yaptın be. Bütün okul seni konuşuyor. Yunus'a nasıl vurdun. " dedi Yunus'a karşı mahcubiyetten başımı öne eğdim. Sonra gözlerim dolmaya başladı ve yaşların aktığı o yerdeyiz. " Ben ona vurmak istemedim ama o hep hakediyor, Melih. Ben ona bir şey yapmadım kendi hatası yüzünden ayrıldık ama hâlâ anlamıyor. " dedim hıçkırıklarımın arasında.

Melih bir elini bana uzatıp beni kendine doğru çekti ve sarıldı. " Ah be Işık'ım. Biliyorum senin için çok kötü bir durum ama onun da isteyerek böyle bir şey yaptığını sanmıyorum. O, bana aşık olmaz diye girmiştir iddiaya ama sen ters tepip aşık olduğun için üzgün. Sende onu anla biraz canım. O da bilerek yapmaz. " dedi. Ağlamam kendisini uykuya teslim ederken Melih'e
" Melih ben böyle olmasını istemezdim. Git onunla konuş ve eğer bir daha böyle bir şey yaparsa bunun gerçek bir ayrılık olacağını söyle. Şimdi git ona deki ' Işık seni affetti. Ama eğer ona bir daha yalan söylersen bu gerçek bir ayrılık olacakmış. ' de tamam mı? Ama benim şuan uykuya ihtiyacım var çünkü biliyorsun her gece ağlıyorum bu nedenle uykusuz kalıyorum. Şimdi git ve söyle. " dedim ve kendimi uykuya tam anlamıyla teslim ettim.

🤍🖤

Yunus'un Anlatımıyla

Ben sınıfta oturup mal gibi kafamı sıraya koyup onu düşünürken Melih sınıfa geldi ve bir anda bağırmaya başladı. " Yunus damat oluyor sıra da bana geliyor. Yunus damat oluyor sıra da bana geliyor. " dedi. Başımı kaldırdım. " Lan Melih ne bağırıp duruyorsun angut. Hem ben damat falan olmuyorum salak gelin mi var. " dedim. Geldi ve Rüya'nın yanına oturdu.

Melih otuz iki diş sırıtarak " Var. " dedi. Melih'e doğru döndüm. " Kim var lan? Işık hariç kimse benim gelinim olamaz. " dedim. Melih daha çok sırıttı sonra gitti Rüya'nın saçlarından öptü. "Senin görümce benim kayınçoyla evleniyor. " dedi. Aklım karıştı. Bir dakika ne?

Hızla ayağa kalktım. " Lan lan yoksa Işık beni affetti mi? " dedim. Melih " He lan affetti. Ama dedi ki ' Eğer bir daha böyle bir şey yaparsa bu gerçek bir ayrılık olur ' dedi. " dedi. Bende hızla Melih'in anlını öptüm ve sınıftan çıkıp sınıflarına gittim.

Işık tam tahmin ettiğim gibi ağlamış ve uyuya kalmıştı. Bunlar da hep benim yüzümden.

Işık'ın yanına gidip oturdum. Arkadan Elif " Ne oldu niye geldin eski enişte. " dedi. Bende " Gelin hanım artık eski enişte yok. Eski enişten sahalara geri döndü. Işık beni affetmiş. " dedim. Elif de, İnci de şaşkınlıkla bana baktılar. İnci " Ya bir git yalancı. " dedi. Ben " Sen eniştene yalancı diyemezsin. " dedim. Elif " Hassiktir. Lan harbi affetmiş ya. " dedi. Bende " Ne sandın kızım ben sizin başınızı boş bırakırmıyım? Zaten başınızı boş bıraktım birinizin sevgilisi oldu. " dedim.

Sonra lafı kesip Işık'a tamamiyle odaklandım. "Işık'ım. Canım. Ben geldim. Yanındayım. " dedim. Işık uyku sersemliğiyle. " Sevgilim. Ben seni hep çok sevdim... " dedi. Ben çok kısa bir süre sesiz kaldım. " Bende seni hep sevdim. " dedim. Işık başını masadan kaldırdı bana bakarak " Yunus ben eve bitmek istiyorum. Başım ağrıyor. " dedi. Hemen telaşlandım. " Tamam güzelim gidelim. Ben Melih'ten anahtarı alıp geliyorum sende eşyalarını toparla. " dedim ve ayağa kalkıp sınıftan çıktım.

Sınıfa girdiğimde Melih'e doğru hızla yürüyüp. "Melih anahtari versene. " dedim. Melih anlamaz bir şekilde baktı. " Niye lan? " dedi. Bende "Oğlum Işık 'başım ağrıyor eve gidelim' dedi. Bende tamam dedim. " dedim. Melih cebinden anahtari çıkardı. Sınıftan çıkarken. " Annem seyahatte merak etme. " dedi. Bende " Eyvallah. " dedim ve sınıftan çıkarak Işık'ın yanına gittim.

Işık eşyalarını toplamış kapının önünde beni bekliyordu. Işık'ı elinden tutup okulun kapısından dışarı çıkardım. Ev zaten yakın olduğu için hemen vardık.

Işık ayakkabılarını çıkartacak durumda olmadığı için ayakkabılarını çıkardım ve içeri aldım. Işık daha fazla yürüyemeyeceğini söylediği için kucağıma aldım ve odasına götürdüm.

Yatağa yatırırken. " Sevgilim ben hep seni çok sevdim. Ben sana hep inandım. Ama ben gideceğim. Seni burada bırakacağım ve gideceğim. Üzülme sadece yanımda ol. " dedi. O an kalbimden vurulmuşa döndüm.

O gidicek.

O bir daha geri dönmeyecek.

O beni terk edecek.

O beni kendinden yine mahrum edecek.

Üzülme sadece yanımda ol.

Üzülmedim Sevgilim. Çünkü hep yanında olacağım.

BÖLÜM SONU

Canlarım herkese büyük geçmiş olsun. Enkaz da ailesini kaybeden ya da yakınını kaybeden herkesin başı sağolsun. Bu bölüm benim için bir ızdıraptı. Okuyan herkese tekrardan teşekkürler. Yeni bölümde görüşmek üzere.

Bölümleri atacağım günlere bu hafta fazla önem vermeyin. Haftaya pazartesi ve cuma düzenli bölümler gelecek.

Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin