" Melih, tamam o bana saygı duymayıp bana her şeyi söylememiş olabilir ama benim ona bunu yapmam onun bana karşı böyle bir şey yapmasını küçümseyecek derecede. Yani o bana bunu yaptığım için minnettar olacak ama ben hep bu yaptığını hatırlatıp kendisine kızmasını izleyeceğim. " dedim. Melih bir hışımla ayağa kalktı. " Tamam Işık anladım ama yine yanlış bunu yaparak içindeki şeyi o aptal aşkı bitirmediğini gösteriyorsun. " dedi.
" Melih yoğun bakımdan çıksın gideceğim zaten. Ama yeter ki iyi olduğunu bileyim. " dedim. Melih tekrar yerine oturdu ve sarıldı " Anlıyorum seni. Evet onu hâlâ seviyor olabilirsin. Ona karşı hâlâ ufakta olsa bir şeyler hissediyor olabilirsin. Ama o bunu senin onu affettiğini sanar. " dedi. Bende "O zaman ben Rüyaya söyleyeyim Yunus'a benim kan verdiğimi söylemesin. " dedim. Melih " Hayır hayır söyle. Senin fikir iyiydi. " dedi ve güldü. Beni de gülümsetti.
Rüya yanımıza geldi. Ben yine Melih'in diğer tarafına geçtim ve oturdum. Melih kısık bir sesle "Valla çocuk gibisin. " dedi. Rüya yanımıza geldiğinde sevinçle " Yunus'u normal odaya aldılar. Tehlikesi geçmiş şuan iyiymiş. " dedi. Ben yanımda bir ayaklanma hissedince başımı yanıma çevirdim. Melih ile Rüya sarılıyorlardı. Hemen Melih'in kolunu tutup çekiştirdim. Melih hemen yanıma oturdu.
Rüya benim yanıma doğru geldi. " Seni kırdıysam özür dilerim. Yunus ve Can benim için çok önemli gerçekten. Onların üzgün olması beni de üzüyor. Tıpkı Melih'in, İnci'nin ve Elif'in senin için önemli olduğu gibi. Lütfen bana kırılma. " dedi. Ben ayağa kalktım. " Rüya bende seni anlıyorum. Evet onlar benim için önemli ve seni arkadaşlarında senin için önemli ama her şeyi bilmeden konuşma. Onun bana yaptıklarını belki de bilmiyorsun. Ben sana anlatayım. " dedim.
Rüya tam ben konuşacaktım ki beni susturup kendi konuştu. " Ben biliyorum. Can bana her şeyi anlattı. " dedi. Ben bir yanım sinirli bir yanım şaşkın bir şekilde ona baktım. " Rüya madem biliyorsun niye bana böyle bir şey dedin. Ben onun sevgisini istemiyorum. Tamam o beni şuan seviyor olabilir ama onun sevgisi bir iddia uğruna başladı. " dedim. Rüya " Anladım. Ama şimdi sana bir kere soruyorum ve bir daha sormayacağım ve bunu son kez soruyorum. Hâlâ Yunus'a karşı ufakta olsa bir şeyler hissediyormusun? Kimseye söylemeyeceğim sadece biz üçümüz bileceğiz. " dedi.
Melih'e doğru döndüm. Melih gerçeği söyle der gibi baktı. Rüya'ya döndüm kafamı aşağıya doğru indirdim. " Evet bir şeyler hissediyorum. Ama lütfen ona bir şey söyleme. " dedim. Rüya bana bakarak " Tamam sadece biz üçümüz bileceğiz dediğim gibi. " dedi. O bana sarılmadan ben ona sarıldım. " Tamam affettim seni. " dedim.
Yunus'un Anlatımıyla
Acaba Işık benim burada olduğumu biliyormuydu? Acaba ona söylediler mi? Az önce uyanmıştım başımda sadece Can vardı. Gözlerimi açar açmaz. " Kardeşim uyandın be çok şükür. " dedi. Ben az az konuşmaya başladım. " Işık... ge-geldi mi? " dedim. Can " Geldi. Hatta sana kan bile verdi. " dedi. Ben şaşırırken devam etti. " Elif Işık'ı aradı. Öyle geldi. Zaten biz çağırmayacaktık ama sen Işık diye sayıklayınca biz de çağırdık. Sonra senin kana ihtiyacın varmış. Işık'ın kanı ile seninki uyuşuyormuş sana kan verdi. Sonra da senin normal odaya geçtiğini duyunca gitti. " dedi.
Bende zar zor " Yani benim yüzümü bile görmek istemedi ama bana kan verdi. " dedim. Can başını sallayarak " Evet. " dedi. Tam konuşacaktım ki Rüya içeriye girdi. " Uyanmışsın. " dedi. Bende "Evet. " dedim. Rüya yanıma geldi. " Yunus bak şimdi sana söyleyeceğim şey çok önemli ve sana son kez soruyorum. Işık'ı hâlâ seviyormusun? " dedi. Ben hemen cevap verdim. " Rüya sen gelirken hafizanı falan mı kaybettin. Ben onu çok seviyorum. " dedim. Rüya başını öne eğince Rüya'nın başını yavaşça kaldırdım. " Ne oldu yoksa tahmin ettiğim şey mi? O beni sevmiyor mu? Rüya bir şey söylesene. " dedim. Kızgın bir şekilde.
" Yunus bunu sana söyleyemem. Ona söz verdim. Bunu yalnızca o istediği zaman söyleyebilirim. " dedi. Rüya'ya yalvarircasına baktım. " Rüya lütfen söyle. Ne olur? " dedim. Rüya kafasını hayır der gibi salladı ve ayağa kalktı. Can'ın yanına gitti ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Can duydukları karşısında şok olurken. Rüya arkasını dönerek odadan çıktı.
Ben Can'a bakarak " Ne olmuş söylesenize be? " dedim. Can " Rüya bunu söylememekle haklı. Kusura bakma kardeşim söyleyemem. " dedi. Ben sinirlenirken doktor geldi. Bana baktı. " Evet. Hastamız iyi görünmüyor. " Can'a dönerek. " Neyi var? " diye sordu. Can " Eski sevgilisi ile alakalı. " dedi. Doktor " Hım. Tamam. Hastamız sabah taburcu ediyoruz seni. Sevdiğine ya da eski sevdiğine kavuşabileceksin. " dedi ve gitti.
Can'a döndüm. " Lan doktora da mı anlattınız? " dedim. Can gülerek " Sen Işık diye sayıkladın. Adam da kim olduğunu sordu bizde eski sevgilisi dedik. " dedi. Can'a sinirli bir şekilde bakarak" Git bana orkide kokusu getir. Madem yanımda yok. Kokusu olsun bari. " dedim. Can şaşkın bir şekilde bana baktı. " Oha kokusunu mu biliyorsun? " dedi. Bende " Tabi olum. " dedim. Can ayağa kalkarak kapıya gitti ve kapıdan çıktı.
🤍🖤
Can odaya elinde orkideyle gelince şaşırdım. Ben bir an getirmez unutmamı sağlar diye düşünmüştüm ama bakalım bunun altından ne çıkacak. " Vay kardeşim. Ben getirmezsin dedim ama getirmeşsin. " dediğimde Can üzgün yüzünde benim dediğime gülmeye çalıştı. " Ne oldu? Sen niye üzgünsün la? " dedim. Can " Of bildiğin gibi işte. " dedi.
" Hee şu mesele. Takma kafana be bak biz ayrıldık ama ben seviyorum. O beni sevmesede. Siz daha sevgili bile olmadınız ki. Boşver. " dedim. Can " Oğlum valla karışacağım ama sevgili değiliz diye karışamıyorum. Tak etti artık ya sen nasıl dayandın lan. " dedi. Ben orkidelere bakarak "Eğer sabredersem bir gün benimle olacak dedim. Bekledim. Sonra benim oldu. Sonra hayat işte daha alışamadan ayırdı bizi. " dedim.
Can " Tamam be kardeşim. Sende varya ne zaman bir şey olsa kendi tarafına çekiyorsun. Işık da seni se- " cümlesini tamamlayamadı çünkü içeriye hemşire girdi. Bana bakarak " Çiçekler buraya getirilmez ama olanları anlatınca izin verdim. Kesinlikle içine fazla çekme en azından buradan taburcu olana kadar. " dedi ve odadan çıktı.
" Bune be hemşire bile biliyor ben bilmiyorum. " dedim. Can " Ya her şeyin bir vakti var sabret öğrenirsin. Ama valla yenge yani Işık çok inatçı ya. " dedi. Bende gururlanarak " Öyledir benim Işık'ım. Aynı ben. " dedim. Can gülerek " Sen inatçı değilsin. Sen inatçı kelimesinin altı yedi katısın. " dedi ve gülmeye devam etti. Ben sinirli bir şekilde " Tamam sus. Koy şu çiçekleri şu masaya. " dedim. Dediğimi yaptı.
Yanımdaki sandalyeye oturdu. " Yunus bak kardeşim sana bu söylediğim belki umut olacak belki de eskileri hatırlatıp üzülmene sebep olacak. Hani sen hep bize derdin ya Seviyorsanız tam sevin. Sevginizin peşinden koşun elbet o bir gün sizin olacaktır. Şimdi de ben sana bunu söylüyorum. Sevginin peşinden koş. Elbet yine senin olacaktır. " dedi ayağa kalktı ve koltuğa doğru giderek uzandı.
Eğer Can bana böyle bir şey diyorsa kesin bir şey var. Acaba düşündüğüm şey mi? İnşallah odur.
BÖLÜM SONU
Bölüm bitti. Arkadaşlar bu bölümde biraz zorlandım. Hasta olduğum için kendimi tam veremedim. Ama güzel bir bölüm oldu ne kadar zorlansamda. Bir sonraki bölüm cuma günü. Görüşmek üzere canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı ||Texting (ARA VERİLDİ)
Teen Fiction0551***: Seven sevdiğiyle güzelleşirmiş 0551***: Ben de seninle güzelleşebilirmiyim 0551***: Ay ışığım Siz: Pardon kimsiniz? 0551***: Seni seven ve ileride seninle evlenecek kişi Siz: Benim niye bundan haberim yok 0551***: Çünkü bu zamana kadar ben...