Bazen canın yanar herşeyden kaçıp gitmek istersin bazen ise durup acıların ile savaşmak istersin.Bazen ise sessizliğini ve rüzgarın fısıltılarını dinlemek istersin. İşte ben kaçmayı tercih edenlerden biriydim. Ben yirmi yaşında acıları ile boğuşan yosun iriz. Yaşadıklarım yirmi üç yaşında ki bir genç kıza göre ağır ve dayanamayacağı türden.
Herşey trafik kazasından sonra başladı trafik kazasında annemi kaybettim.o oldükten sonra evde ki düzenimiz tamamen değişmişti. yemek bile yemiyorduk evde bir sessizlik hâkimdi. Arkadaşlarımla iletişimimi kesmiştim hoş onlar arkadaş bile sayılmazdı en acı günümde anlamadığım bir şekilde hayatımdan çıkıp gitmişlerdi.Babam ise beni hayatta bağlayan tek insandı ama o da annemin ölümüne dayanamayıp bir hafta sonra intihar etmişti o da öldükten sonra anneannemin yanına yerleşmek zorunda kalmıştım.
Aslında anneanneme yük olmak hiç istemiyordum kim isterdi ki zaten? Anneannem bana bunu teklif ettiğinde ona net bir şekilde istemediğimi belirtmiştim. O da bana "yosun saçmalama sen benim tek torunumsun en önemlisi kızımdan hatırasın bana" diye söyleyince kendimi burada buldum işte.
Ben düşüncelerime derin bir şekilde dalmışken kapının çalınması ile irkildim. Hemen kendime gelip kapıyı açtım gelenler Aylin ile tarıktı onlara kocaman gülümseyip sarıldım ve içeri geçmeleri için kapıdan çekildim onlarda içeriye girip koltuğa oturdular.herkes çok sessizdi ne aylinden ses çıkıyordu ne de tarıktan kimsenin ne eski enerjisi ne de mutluluğu vardı. Sesizligi bozan tarık oldu "yosun nasıl hissediyorsun kendini? " Diye sorunca ona döndüm ve gülümsedim "çok daha iyiyim merak etmeyin"dedim Aylin derin bir nefes aldı ve elimi tuttu "buna çok sevindim " Dedi ona içten bir şekilde gülümsedim.
Evet acılarımdan kaçmak istediğim doğruydu ama değişmeyecek bir gerçek vardı. Aylin ve tarıktan bir şekilde güç alıyordum tabiki de söyledikleri sözlerden değil.elbette biraz da olsa kelimelerin ve cümlelerinde önemi vardı ama daha çok onların bana olan sevgisinden kaynaklanıyordu.çünkü onların sevgisinin içinde basit bir sevgi yoktu büyüktü ve en önemlisi güven vardı. Onlar ile birlikteyken Acılarımı bir saatliğine bile olsa unutuyordum. beni her şekilde güldürebilen kişilerdi. Bazen aldığım terapiyi bile bırakmayı düşünüyordum.üçümüzünde birbirimize olduğunca ihtiyaci vardı birbirimizi anlıyabiliyorduk.
Aylin bir anda ayağa kalktı ve "birazcık dışarı çıkalım" Dedi tarık "bana uyar*dedi sonra ikisi de bana döndü vereceğim cevabı bekliyorlardı. Aslında Aylin haklıydı üçümüzünde çıkıp nefes almaya ihtiyacı vardı.
Biraz düşündükten Sonra "tamam hadi çıkalım" dedim. Vakit kaybetmeden kendimizi evden dışarı atmıştık..
Bir saat sonra
Olduğunca eğlenmiştik eski günlerde ki mutluluğumuza geri dönmüştük eglendikten sonra evlere dağılmaya karar vermiştik. Tarık beni bırakmak istese de ben kabul etmemiştim biraz yürüyüş yapmak istemiştim. Ara sokaklardan gitmeye karar vermiştim.
yürürken birinin beni takip ettiğini hissediyordum.ya da bana öyle geliyordu korkmaya başlamıştım. Derin nefes alıp sakın olmaya çalıştım.
Cesaret edip arkaya bakmam gerekiyordu. Bunu yapabilirdim.
Derin bir nefes aldıktan sonra arkamı dönüp baktım arkamda kimse yoktu . Bu beni hem korkutmuş hem düşündürmüştü. Hayır normal yol varken ne diye ara sokaklardan gitmeye karar verdim ki! Belki de gerçekten aptalın biri beni takip ediyordu . Düşünmemeye çalıştım ve yoluma devam ettim on beş dakika sonra evimin önünde buldum kendimi.
Evin içine girdiğimde ev bomboştu ellerim ve ayaklarım titremeye başlamıştı gözlerimde ki yaşları serbest bıraktım annem ve babam ile olan anılarım gözümün önünde canlanıyordu merdivenlerden yukarı çıktım ve annemle babamın odasına girdim. Odada ise bir kaç parça eşya duruyordu. dikkatimi çeken kapının yanında olan küçük bir kutuydu. merak ettim ve kutuyu açtım içinde bebekligime dair küçük bir fotoğraf vardı bir de bir not vardı notun üstünde ise sadece "gerçekler acıdır" yazıyordu kafam olduğunca karışmıştı ve anlamaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDE Kİ AYDINLIK...
Teen Fictionkorkuyordum titriyordum gerçekler sert bir şekilde yüzüme vuruyordu ve ben bir kez daha ölmüştüm....