Fısıltı halinde gelen boğuk bir ses duyuyordum. Ama anlayamıyordum gözlerimi ne kadar açmak istesem de açamıyordum. Kemiklerim ağrıyordu boğazım kurumuştu suya ihtiyacım vardı ama hareket edecek hâlde değildim. Bir süre sonra sesler net bir şekilde gelmeye başlamıştı. Bartunun sesi olduğunu anlamıştım. Sanırım hâlâ depodaydık. Tahminimce Bartu korumalara karşı bağırıyordu. Hoş mahire böyle bağıramazdı. O kadar çok yüksek sesle konuşuyordu ki Sesi bana ürkütü geliyordu korumaları hiç düşünemiyorum.
Bartu yüksek sesle bağırarak "bana bakın bu kızla doğru düzgün ilgileneceksiniz anladınız mı?!" Bu kız mı benim bir ismim vardı.. Bartu devam etti "bugün yosun mahirin yanına geçecek biz evde olmadığımız zaman yosunla siz ilgileneceksiniz herhangi bir şikayet duymak istemiyorum ne olursa olsun sizden çekinmeden birşeyler istiyebilmeli ve en önemlisi dışarı çıkmak istediğinde ilk bizi arayacaksınız duydunuz mu?!" Korumalar onaylar şekilde mırıltılar çıkardı. Böyle bir haldeyken bartu'ya gülesim gelmişti sanki karşındakiler çocuktu ve onları azarlıyor gibiydi tek ayak üstünde durdurmadığı kalmıştı..
Bir süre sonra gözlerimi açtığımda ise bartunun dikkatini çekmiştim direk yanıma geldi ve ellerimi çözmeye başladı "beni ne zaman bırakmayı düşünüyorsunuz? " diye sordum Bartu ise bana cevap verme gereksinimi bile duymadan bacaklarımı çözmeye başladı sinirlenmiştim bu hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri yok sayılmaktı "hey sana soru soruyorum altı üstü bir cevap vericeksiniz zor değil dilin var konuşabiliyorsun sonuçta değil mi?!" Bartu derin nefes aldı gerilmişti bana baktı ve "mahir isteyince küçük hanım şahsen seni bırakacağını hiç düşünmüyorum" yalandan bir gülümsedim "hıhı rüyasında görür o " Bartu sırıttı "ah yosun ah mahir alkından bahsediyoruz sence seni bırakır mı? Zeki biri olduğunu düşünmüştüm" bu adam sanırım mahire çok düşkündü ama mahirinde ona düşkün olduğundan hemfikirdim her yerde her şeyde onunlaydı.
"Birşeyler dönüyor ve ben bunu en kısa zamanda ortaya çıkaracağım bakalım o zaman sen ve Mahir karşımda durabilecek misiniz?!" Bartu küçümseyerek bana baktı "inan bana yosun asla tahmin bile edemeyeceğin şeyler bunlar ama diyorsan ki evet ben yapacağım o zaman mahir ve benim karşıma çıkma cesaretini bir düşün derim" bunlar kendilerini ne zannediyorlardı ,pabucumun örgüt liderleri! Ne olursa olsun güçlü duracaktım ve mahire istediğini vermeyecektim intikam ve savaş mı istiyor? Öyleyse varım yosunu küçümsemek ne demekmiş hepsine tek tek göstericektim..
💫💫
Bartu önde ben ise onun arkasındayım korumalar ile birlikte arabaya doğru ilerliyorduk. Hah pabucumun örgüt liderinin yanına gidiyorduk. Ben nasıl bir oyunun içindeydim nasıl bir devirdeydim hiç bilmiyorum. İçimden söve söve arabaya bindim ve bir süre sonra hareket ettik.
Etrafıma baktığımda çok ıssızdı ne bir market ne bir tek insan bile yoktu yarım saatir yoldaydık bir ümit gözlerim insan arıyordu. Bir dakika Birşey fark etmiştim biz gittikçe daha da ıssız ve ormanlık alanlara doğru ilerliyorduk çaktırmadım ama ürktüm hayır burda ne yapabilirdik ki! Gerçekten sorgulamaktan bıkmıştım.
On beş dakika sonra araba yavaşlamıştı önüme baktığımda ise ağzım ve gözlerim hayretle açıldı önümüzde kocaman bir villa vardı! O kadar güzeldi ki rüya gibiydi. Üzüldüğüm nokta ise pabucumun örgüt liderinin evi olmasaydı umarım bu rüya evi bana cehenneme çevirmezdi!.
Hemen arabadan indik Bartu yine önden gitmeye başladı ben ise fırsattan istifade hem yürüyordum hemde etrafa bakıyordum açık garajda ki araba dikkatimi çekmişti hayallerimde ki arabaydı Porche! Garaj sağımda kalıyordu solumda ise başka arabalar vardı ortada biz yürüyorduk uzun bir yoldu ve yolun iki kenarıda siyah güllerle çevrilmişti. Yolun sonunda ise merdiven karşılıyordu bizi. Hemen merdivenlerden yukarı çıktık ve etrafima baktığımda burasıda açık bir alandı aslında bir nevi teras gibi diyebilirdim. Dağ manzaralı açık bir havuzu vardı. Sağ tarafta ilerde ise hokey oyun alanı vardı derin bir iç çektim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDE Kİ AYDINLIK...
Teen Fictionkorkuyordum titriyordum gerçekler sert bir şekilde yüzüme vuruyordu ve ben bir kez daha ölmüştüm....