26 Ekim 1973Yarın Hogsmeade gezisi var, sonunda kafamızı dağıtmak için bir fırsat.
Evan ve Regulus quidditch takımına alındıklarından beri -Vanity sağ olsun- antrenmanları bitmiyor. Evan takıma girdiğine gireceğine pişman oldu, o böyle düzenli şeylere alışkın değil. Her gün Regulus'un yatakhane baskınıyla uyanıyormuş. Belli ki Vanity geçen seneki gibi bir yenilgi olsun istemiyor.
Lily ve ben bir türlü yalnız kalıp konuşamıyoruz o yüzden bugün ders sonrası buluşup konuşacağız, okul başlayalı iki ay oldu ama ben hâlâ Nott'un bana asılmasını ve Black'le seneye safkan balosuna gideceğimi söyleyemedim.
Derslerde çokta insanların gözüne batmadan konuşuyorum tabii ama böyle şeyleri anlatıp bir dedikodu ortamı oluşturmamız için ayrı bir yerde olmamız gerekiyor. Sadece bir defa konuşabildik onda da Lily'nin sorgulamaları yüzünden kavga ettik yani sadece ben bağırdım ve gittim saçma sapan, önemsiz bir olaydı.
Geçen süre boyunca Hardy'nin cidden düşündüğüm gibi Vanity'le iddia üzerine çıkmaya çalıştığını öğrendim. Kendi aralarında bahis açmışlar Nott ve Rabastan. Bahse göre Hardy, Vanity'i ilk Hogsmeade haftasonu için çıkmaya ikna ederse ona 30 galleon vereceklermiş. Tabii Hardy Flint olaya hemen atlamış, kendisi böyle oyunları sever.
Tabii Emma Vanity zeki bir kız, böyle bir şeyin imkansız olacağını bende çok iyi biliyordum. İddiayı bilmese bile onunla çıkmazdı daha önce kimseyle takıldığını görmedim. Genelde yakın arkadaşı Lysandra Burke ve mecburen quidditch takımının oyuncularıyla bir arada görüyorum.
Onların saçma oyunu sayesinde bende Evan'dan 10 galleon kazanmış oldum. Evan da 10 galleon kaybetmenin şerefine Vanity'nin kulağına bu iddia mevzusunu fısıldamayı düşünüyor. Bize biraz kaos gerekliymiş bu aralar herkes fazla sakinmiş.
Sakin dediği en son geçen astronomi dersinde Black'i astronomi kulesinden savurmaya çalışıyordum ve dersten kovulduk. Aritmansi dersinde Amelia Bletchley'i lanetlemeye çalıştım, bir daha benzerini yaşarsam seçmeli dersten tamamen atılırmışım. Lily bu yüzden tetikte ve Bletchley'nin beni kışkırtmak için söylediği her sözde kolumdan tutmak için yanımda duruyor ve Barty normalde sırıtıp izler ama Bletchley'den nefret ettiği için o da laf atıyor ve Parkinson bile Bletchley'le beni kışkırtmaya çalıştığı için tartıştı. Konu binamızdan biri olunca birleşiyoruz sanırım.
Tabi iş orada bitmedi Bletchley'nin işini bitirdik. Kız tuvaletinde baygın bulunmuş duyduğuma göre ama faillerini kimse bulamamış, hatta Bletchley bile orada ne aradığını bilmiyormuş. Şaşırtıcı.
Neyse devam edeyim Evan, Diggory ve Wilson'ı Şamarcı Söğüt'e bağlayıp kaçmış. Şamarcı Söğüt'ten dayak yemeden nasıl yaptı hiçbir fikrim yok büyük ihtimal Rabastan ve Hardy'nin yardımı almıştır. Regulus ise hem quidditch hem dersleriyle ilgilenmeye çalışırken kafayı üşüttü, önüne gelenle kavga ediyor. Geçen gün kendi sınıfından bir kızı Macnair'i ağlattı, en azından kızı sevmiyordu ki pişman olmadı. Mary MacDonald adında bizim yaşıtımız bir kıza bulanık dedi diye Black'le bu yüzden çok büyük kavga ettiler. En son ona da kanıbozuk dedi. Barty zaten her zamanki Barty. Evan onunla aynı yatakhaneyi paylaştığı için hakkında muhtemelen daha fazla şey biliyor. Geçen gün bir mektup alıp sinir krizi geçirip odayı birbirine katmış. Gerçekten çok sakiniz(!)
Onun haricinde bu seneki KSKS profesörü harika ama bir problem var ki daha üçüncü sınıflarda o bölüme geçmemiş olsa bile geçen haftalarda Rabastanlar böcürt konusunu işlemişler. Böcürt denen şey en büyük korkumuzun şekline bürünüyor, yazın çalışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」
Fanfiction"Şu safkan balosu işini de unut kendine başka safkan bir arkadaş bulursun." "Zaten öyle bir baloya bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim." .... "Dün bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim dedin. Bende ölümünün nasıl bir şey olac...