31 - hoş bulmak

426 101 377
                                    

_______

BÖLÜMÜN OY SINIRI 80'DİR. OYLARINIZI VE YORUMLARİNİZİ EKSİK ETMEYİN.
_______




⋇⋆✦⋆⋇

Yine hıphızlı geçen bir dönem oldu ve iki hafta sonra sınavlarımız başlayacak. Her şey o kadar karışıktı ki sınavlara odaklanamıyordum bile. Gerçi sınavların umrumda olmasının tek sebebi hırsımdı, en iyisi olma çabamdı. Yoksa bunların hayatımda bir etkisi olmayacağını biliyordum. Ama yine de çabalıyordum işte. En iyisi olmayı hep sevmişimdir.

Ne olacaktı ki sanki? Ne olabilirdi? Kadere inanmazdım ama çoğu şeyin akla uygun olmasını severdim. Nişanlanıp safkan çocuklar yapacak bir obje gibi görülürken hayalimdeki bazı şeyler imkansızdı. Bilmiyorum aslında bunları düşünmek istemiyorum ama ister istemez kafama üşüşen ve gitmek bilmeyen düşünceler var.

Her gün, her dakika hatta her saniye kafam saçma şeylerle doluyor. Gelecekle alakalı düşünmeyi sevmiyorum. Geleceğin belirsizliği beni korkutuyor. Her zaman sonucun ne olduğunu bilmek isterim. Gerçi bilsem bir halta yaramayacak ama en azından bilirdim işte. Şimdi ise yaşıyorum sanırım. En azından eve dönene kadar yaşamaya çalışıyordum.

Son iki ayda birkaç şey olmuştu.

Mektuplar, Black nefretim, Nott, Josette Avery'le karşılaşmam, Parkinson nefretim ve kaçırma planı.

Black nefretimden bahsetmiş miydim?

Nott. Yani ona bir şey olmadı aslında ama...Yani aması da yok garip. Ne diyorum ben? Yüce Salazar! Koca bir aptalım ben.

Kafam karışık sadece. Onu sevmediğimi biliyorum ama ilgisi kafamı karıştırıyor. Gerçi benim kafam hep karışık. Her neyse. Şu an Nott'la alakalı tek düşüncelerim yakışıklı olduğunu kabul etmek oldu. Yani içimde. Bunu kendime neden bu kadar dert ettiğimi bile bilmiyorum.

Tam bir buçuk ay öncesiysi. Kolumun alçıya alınmasından iki hafta sonrası.

O zamanlar hâlâ etrafta kolum alçılı geziyordum. -gerek yoktu ama ben bir drama kraliçesiyim- Yine ufakta olsa ağrım oluyordu ama eskisi kadar fazla ağrım olmuyordu en azından. Malum acıya dayanıklıydım.

Şaka şaka fazla dokunaklı oldu bu.

Yine de gerçeklik payı da var.

Nott o son iki hafta boyunca benimle herkes gibiydi. Yani herkes nasıl ilgileniyorsa öyleydi. Ek bir ilgi göremiyordum. Bu da sinirimi bozan durumlardan biriydi o zaman. Aslında umrumda değildi ama sanırım sinirim bozulmaya yer arıyor, bu bir gerçek.

Yani benimle o şekilde bir yakınlık kurmak istiyorsa bundan fazlasını yapması gerekli diye düşünüyordum. Bu konu hakkında bilgi sahibi tek kişi Lily'di o da gördüğü için bazı şeyler anlatmakta sıkıntı görmüyorum.

Birde Black var onu unutmuşum. Tüm herkese yaymış olma ihtimalini Lily'e sordum ama anlatmayacağını söyledi. Daha doğrusu yapmasına imkan yokmuş. Bunu ona güvendiği için söylediğini sanmıyorum. Elinde bir koz vardır belki. Benden bir şeyler kaptığına eminim.

Neyse Nott mevzusuna döneyim. Lily ve ben bu hakkında yalnızca bir defa konuştuk. Ona gerçeği bildiğimi söyledim. Beni Black'le gözetlediğini. Kendini utanmış hissetti sanırım ama gülüp geçtim. Bu durumu çokta umursamamıştım açıkcası hâlâ da umursamıyorum. Ben olsam bende izlerdim. Aslında ortama dalıp ikimizi de rezil edebilirdim. Neyse ki Lily ben değil. Black nasıl sadece izledi anlamıyorum. O mutlaka dalga geçerdi ortamı basıp. Belki de Lily'nin gazabından korkmuştur.

𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin