19. BÖLÜM, YÜREĞİM REHİN

3.1K 163 27
                                    


Lütfen oy vermeyi unutmayın. 💗

❤️‍🩹

Eflâl çalışma odasından çıktığında başını kaldırıp bana baktığında kapıyı ardımdan sessizce kapattım. Eflâl ile aynı anda yürüyürek merdivenlerin başında buluştuk. "Günaydın," dediğinde aynı şekilde karşılık verdim.

Başıyla kapıyı işaret ederek "uyuyor mu?" diye sorduğunda başımı sallamakla yetindim. Bir kaç saat önce uyuya kalmıştı. Merdivenlerden inmeye başlarken konuştum. "Diğerlerine Şiyar'ın burada olduğunu söylemezsen olur mu?"

"Böyle birşey sorun olmaz bizde." dedi.

"Sorun olacağını düşündüğümden değil, sadece Şiyar'ın tekrar bir karmaşının arasında kalmasını istemiyorum." dedim. Kelimeleri özenle seçmek ne de zordu.

"Peki sen nasıl istersen."

"Teşekkür ederim."

"Etme," durdu. Söyleyip söylememek arasında kaldığını belli edercesine şekil alan yüzüne, merakla bakmaya devam ettim.

Sonunda konuştu. "Sürekli teşekkür ederek bana bir yabancı olduğumu hatırlatıyorsun." Söylediklerini beklemediğim için şaşırdım.

Ben yalnızdım. Bazen yüz yaşında bir kadın gibi olsamda, bazen hala dokuz yaşında annesini kaybetmiş, çocukluk ne bilmeyen o kız çocuğu oluyordum. Yalnızdım fakat kafamın içinde dolaşan sen yalnızsın sesi, onunla olduğum anlarda yoktu artık. O bir yabancıydı, bundan emindim. Ama ben bunu sadece biliyordum, hissetmiyordum.

"Seninle tanışalı çok kısa bir zaman oldu. Fakat, değilsin." dedim.

Bu sefer sessiz kalan o oldu. Daha fazla konuşmadan tekrar yürüdük.

Aşağı indiğimizde, kahvaltı masası hazırlanıyordu. Ev halkı da her zamanki oturma köşesinde oturup, sohbet ediyorlardı.
Eflâl, herkeste gözlerini gezdirip 'hayırlı sabahlar.' dedikten sonra babasının hemen yanına oturdu.

Bende Melisay'ın el işaretiyle yanına geçtim.

Eflâl'ler her zaman olduğu gibi iş hakkında konuşurken Avzem hanımla Behçe hanımda, ev işleri hakkında konuşuyorlardı.

Yan gözle Eflâl'e baktığımda dikkati tamamen babası ve amcasındaydı.

Önüme dönecekken, Agir'in Eflâl'e olan ters bakışları dikkatimden kaçmamıştı. İstemsizce kaşlarım çatılırken aynı bakışıda Rojda tarafından üzerimde hissediyordum ama o tarafa hiç bakmadım bile.

Eflâl'de sonunda fark edip Agir'e döndüğünde Agir'e hayırdır dercesine göz kırpıp, "Hayırdır kara çoçuk düşmana bakar gibi ne bakıyorsun bana?" diye sordu. Agir hafif gülümsedi ve ben gülümsenin sadece bu ailede Eflâl'e yakıştığının farkında oldum.

"Estağfurullah Eflâl ağa." derken sesi oldukça alaylıydı.

"Bir sorun mu vardır?" diye soran Haşim beyle herkesin meraklı bakışları ikisini buldu. Eflâl alaylı bakışlarını Agir'den çekmeden cevap verdi. "Ne sorunu amca takılıyoruz öyle."

Agir'in öfkeyle kısılan gözleri bir kaç saniye daha Eflâl'de esirken " aynen baba takılıyoruz." dedikten sonra birden şiddetle alkışlayıp ayağa kalktı. "Hatta düşündümde uzun zaman oldu felekten bir gece yapmayalı." Eflâl'in alaylı gülüşü ona ayak uydurdu.

KİMSESİZLİĞİMİN KURTULUŞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin